Cumhurbaşkanı Erdoğan Gaziantep'te konuştu.
Erdoğan: "İktidara giden yolu benim dili dualı Urfalı kardeşlerimin desteği yerine Londra'daki karanlık lobilerin icazetinde arayanlar bu şehrin temsil ettiği manayı idrak edemez.
Türkiye'nin kendi ekonomi programına kafa yormak yerine ithal ekonomi komiserlerine bel bağlayanlar bu ülkenin de bu şehrin de geleceğine ışık tutamaz" dedi.
Analiz bir…
Erdoğan'ın birinci tespiti doğrudur.
Yani iktidar olmak için milletin desteği yerine, Londra'ya gitmeye gerek yok.
Ancak unutulmamalıdır ki, muhalefete böyle bir yolun adresini ve yer konumunu bildiren bugünkü iktidarın bizzat kendisi ve uygulamalarıdır.
Kaldı ki, her iki taraf da çözümü çok yanlış adreslerde aramaktadır.
Analiz iki…
Erdoğan, Türkiye'nin kendi ekonomik programı yerine ithal ekonomi komiserleri transferlerinin yanlış olduğuna dikkat çekiyor.
Bu tespitler de yüzde yüz doğrudur.
Ancak, Sayın Cumhurbaşkanımıza bir hatırlatmada bulunmak isterim.
Bu toprakların bağrından çıkan ve Rus Duma'sında, tarihinde ilk kez bir Türk bilim adamı olma özelliği ile dünyaya ekonomi dersi veren Prof. Dr. Haydar Baş da, tam yerli ve milli idi.
O'nun "Milli Ekonomi Modeli" tezi bütün dünyada ayakta alkışlandı.
Bu sistemin kısmi kurallarını en hızlı şekilde hayatına geçiren Rusya oldu.
İşte bu yüzden Rusya, bütün dünyanın savaştığı ülke olmasına rağmen enflasyonu yüzde 14'leri aşmıyor.
Biz savaşta değiliz ama buğdayımızı bize Rusya veriyor.
Şimdi sormak lazım; siz neden Haydar Baş Bey'in, dibine kadar tam yerli ve milli olan ekonomi modelini merak edip de, bir kere bile kapısını çalmadınız?
Birinci ittifakı şimdilik daha fazla eleştirmeyelim.
Gelelim Millet İttifakı'nın görünürdeki amiral gemisi CHP'ye.
Bakalım geçtiğimiz Cumartesi günü CHP'nin açıkladığı "Vizyon Belgesi"nin ana başlığında neler var…
Açıklamayı Kılıçdaroğlu yaptı:
"İkinci Yüzyıla Çağrı" başlıklı toplantıda partisinin vizyon belgesini açıklayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde ülkeye sokacakları para miktarını paylaştı.
Kılıçdaroğlu, "İktidarımızın ilk 3 yılında en az 100 milyar dolar doğrudan yatırım getireceğim. Ben bu parayı kesinlikle getireceğim. Yeter mi yetmez. 75 milyar dolarlık bağımsız varlık fonu yatırımı, temiz ve sürdürülebilir fonlardan en az 150 milyar dolar yatırım getireceğiz" ifadelerini kullandı.
Satır satır incelediğim "Vizyon Belgesi" açıklaması, çoktan ölmüş ve defnedilmiş olan kapitalist sistemin yeniden mezarından çıkarılarak, ayağa dikilmesi gayretinden başka bir anlam ifade etmiyor.
Cafcaflı prodiksiyonlarla vizyon mizyon pazarlaması, işin ruhunu kavrayamayan ve ekonomiden hiç çakmayanlar açısından heyecan verici olabilir.
İktidarlarının ilk 3 yılında 100 milyar dolar getirilecekmiş!
Yetmedi, varlık fonundan ve temiz sürdürülebilir fonlardan 150 milyar dolar daha getirilecekmiş!
Etti mi 250 milyar dolar.
Peki ya sonrası…
İşte bütün bunlar neden ve niçin biliyor musunuz aziz dostlarım.
Siz sevgili halkımızın, ekonomiden ve gerçek ekonomiyi bilenlerden maalesef hiçbir şekilde haberdar olmadığınız için.
Ne söylenirse hepsini alkışlıyorsunuz.
Kardeşim 250 milyar dolar nedir?
Çocuk mu kandırıyorsunuz!
Hem de 3-4 yıl gibi uzun bir sürede.
Şimdi CHP'ye ve Sayın Genel Başkanları Kılıçdaroğlu'na soruyorum; siz madem bu kadar ekonomiye merak saldınız ve para getirmek için de seferber oldunuz, peki neden bu konuları değil Türkiye'de, dünyada en iyi bilen BTP kadrolarına ve liderleri Hüseyin Baş'a bir kere bile olsun danışmadınız?
Kapılarını bir kere olsun çalmadınız?
Rusya uyguladı ve dünyaya kafa tutuyor bu modelle. Bu nasıl bir modeldir diye insan bir kerecik olsun merak etmez mi!
"Vizyon Belgesi" açıklamanızda Türkiye'ye çözüm olarak takdim ettiğiniz ithal komiserlerinizin ağa babaları, Haydar Baş Bey'e ekonomi sahasında Nobel ödülü verilmesi teklifinde bulunmuşlardı.
Dünya çapında ekonomistler diye gözlerinizi açarak dinlediğiniz bu garibanların anlattığı her şey ve yaptıkları analizler, Haydar Baş'ın Rusya Duma'sında tarihin çöplüğüne attığı kapitalizmin kırıntılarından başka bir şey değildi.
Oysa masaya dahil etmediğiniz Hüseyin Baş Bey'in sahip olduğu Milli Ekonomi Modeli'nde, yer altı kaynakları için 3 katrilyonluk bir tespitte bulunuluyor.
İşlenmeye tabi tutulduğunda ise bu oran, 10 katına kadar çıkabiliyor.
Ayrıca para, dünya tarihinde ilk kez gerçek anlamda bu modelde tanımını buluyor.
"Milli Para" tanımı ise yine bu modelin en kritik ayaklarından birini oluştururken, yasal haklarının da modelin sahibine ait olduğunu hatırlatırım.
Ben bu hakikatleri söylemeyi ve yazmayı, BTP sözcülüğü yapmak şeklinde görmüyorum.
Bunları yazıyorum ve söylüyorum çünkü bizim çocuklarımız ve torunlarımız da bu ülkede yaşayacak.
Oğuz Kağan dedemizin dediği gibi, istiyor ve diliyoruz ki; bu ülkede yoksulluk o kadar azalsın ki, fakirlik suç sayılsın.
Yoksa hiçbir siyasetçiyi ne hedef alma ve ne de incitmek gibi bir niyet ve gayemiz asla olamaz.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık çağrı / 20.04.2025
- “Kürt sorunu vardır” diyen ajandır! / 17.04.2025
- Türkiye devleti değil, TÜRK devleti! / 16.04.2025
- İslam düşmanı Muaviye, ABD’ye ilham oldu! / 15.04.2025
- Haydar Baş’ı anmak ve anlamak / 14.04.2025
- Kıbrıs Türk’ün tapulu malıdır / 13.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 10.04.2025
- Boykotu bırak satılanlara bak! / 08.04.2025
- ‘Selçuklu ve Osmanlı’yı tarikatlar batırdı’ / 07.04.2025