Yıllardır milletin gözünün içine baka baka bir yalana mahkûm ettiler. "Demokrasinin beşiği İsviçre" diye? İnsan hakları ve demokrasi havarisi kesilenler hep İsviçre'yi örnek verir dururdu. Müslümanların varlığına tahammül edemeyen İsviçre halkı birkaç cami minaresinden rahatsızlık duymuş ve halkı arasında minareye evet mi, hayır mı referandumu yapmış, neticede % 57'nin üzerinde bir oy oranı ile minareye hayır sonucuna ulaşmışlardır. İsviçre'de bulunan camilerde dış ezan okunması zaten kesinlikle yasaktır ve sadece birkaç camide minare mevcuttur. Minareleri de zaten çok semboliktir. Son gelişmeler gösterdi ki ne kadar medeni olarak gösterilse bile haçlı batının hak din İslam'a ve gerçek din özgürlüğüne asla tahammülü yoktur. Haçlı batı dün durduğu yerde durmaktadır. Bırakın İslam'a tahammül etmeyi, birkaç caminin minaresine bile tahammül edememişlerdir. Bu durum Haçlı batının hâlâ tarihteki yerinde, İslam dinine karşı durduğu noktada durduğuna işarettir. Haçlı batının durduğu yerin yanlışlığını tartışacak değiliz. Bizim üzerinde durmak istediğimiz, bizdeki aymaz diyalogcuların, Haçlı batının değirmenine su taşımak için yaptığı aymaz çabalardır. Dinler arası diyalog faaliyetlerinin ilk çıktığı ve birilerinin "papalık misyonunun bir parçası olmak" isteklerini açıkça beyan ettiklerinde, ne büyük bir yanılgıda olduklarını, bu projenin haçlı batının bir oyunu olduğunu söyledik, yazdık durduk. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş 'dinler arası diyalogun ve medeniyetler ittifakı diye bir oluşumun asla mümkün olamayacağını... Bu faaliyetlerin milletimizin milli ve dini bütünlüğünü yok edeceğini her fırsatta dile getirerek batının asla batıl inançlarından vaz geçmeyeceklerini' söylemişti...Kendi topraklarımız üzerinde çan seslerinin, kiliselerin, havraların sayısının sürekli artmasını isteyen batılılar, kendi memleketlerindeki birkaç ezansız caminin minaresine bile tahammül etmemekle tipik çifte standardına bir örnek daha eklemişlerdir.Böylece dinler arası diyalogun aslında açık ve net olarak şartlara uydurulmuş (Hıristiyanlık adına) misyonerlik projesi olduğunu meydana koymuşlardır. Umulur ki İsviçre'deki referandum bizdeki aymazların ayılmasına vesile olur?Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025