logo
24 NİSAN 2025

İstiklalci ve teslimiyetçinin sahiplik davası

30.10.2013 00:00:00
Bugün vatan toprakları üzerinde değişik şekillerde; siyasi, ekonomik, kültürel, toplumsal, askerî manada devam eden kavga, Türk vatanına sahiplik kavgasıdır. Bir tarafta bu vatanın öz evlatları, yerli çocukları, demokrasiyle değil, atalarının kanlarıyla kendilerine miras kalan asıl ev sahipleri yer alıyor. Diğer tarafta varlıklarını Allah'a, kendilerine ve milletlerine güvenerek değil, ancak Haçlı-Siyonist odakların velayetinde, vesayetinde ve himayesinde devam ettirebileceklerine inanmış, bir türlü Türk ve Müslüman olamamış ya da Türklüğünü inkâr etmiş taşeron teslimiyetçiler yer alıyor.İstiklâlci, yerli ve millî Müslüman Türkler, dedelerinin canları ve kanları pahasına emanet ettikleri kutsal vatan topraklarını, Türk-İslam kültür ve medeniyet varlığını, bağımsız Türk devletini kendi torunlarına yüz akıyla, şerefle, utanç duymadan gönül huzuruyla nasıl devredebilecekleri kaygısındadırlar. Taşeron teslimiyetçiler ise, bu vatanı kendileri adına değil; efendileri olan gâvurlar koalisyonu adına sahiplik mücadelesi veriyorlar. Tek hedefleri, Türk vatanını, maddi ve manevî tüm değerlerini Türklerden alıp gâvura teslim etmek. Bekledikleri tek ödül, efendilerinin kendilerine aferin demesi ve gâvurun vatanımızın nimetlerinden kurduğu mükellef ziyafet sofralarından arta kalan yemek kırıntılarını bu zavallı taşeronlara lutfetmesi.Siyaset meydanlarında, televizyon ekranlarında, gazete sayfalarında, akademi kürsülerinde, eğitim kurumlarında, sivil toplum kuruluşlarında devam eden mücadele, bu iki kesim arasındaki sahiplik mücadelesidir. Müslüman Türkler, analarının ak südü kadar helâl kendi öz mallarını koruma derdindedir. Öbür tarafta ise Türk'ün merhamet ve şefkat kucağında, hoşgörü kanatları altında semirip, şımaran ve hatta azgınlaşan taşeron teslimiyetçiler de kendilerini öz evlâdı bilmiş Türk'ün malını çalıp gaspederek efendi edindiği gâvura teslim etmek derdinde. Bu durumda kim haklı? Kimin haklı olduğunu belirginleştirmek için iki örnek verelim. Zaman Millî Mücadele dönemidir. Türk vatanı Batılı Haçlı orduları tarafından işgal edilmiştir. Bir tarafta vatanı Haçlı Batıya teslim edelim diyenler var, öbür tarafta da "ya istiklal ya ölüm" diyenler var. Taraflar şöyle:"Amerikalılar bizim öğretmen ve yol göstericimiz olmalıdır. Bu kararımızı Milletler Cemiyetine de bildirelim. Dünya karşısında eksiğimizi itiraf etmek ayıp değildir." (Ahmet Emin Yalman, 7 Haziran 1919, Vakit gazetesi) "İngilizleri bekliyoruz. Türkler kendi güçleriyle adam olamaz. İngilizler elimizden tutarak bizi kurtaracak. İngiliz mandası için İstanbul'da 24 saat içinde 40 bin imza toplandı." (Refii Cevat (Ulunay), 21 Nisan 1919, Alemdar gazetesi)"Biz bu müthiş yangından bir şey koparabilmek, hiç olmazsa millî birliğimizi temin eylemek için İngiltere'ye dayanmamız, İngiliz mandaterliğini talep eylememiz elzemdir." (Ali Kemal, 7 Ağustos 1919, Sabah gazetesi) İstiklalci Türk Beyi Mustafa Kemal Atatürk'ün tavrı da şuydu:Genç bir Tıp Fakültesi öğrencisi olan Hikmet Boran, tıp okulu delegesi olarak katıldığı Sivas Kongresi'nde, Mustafa Kemal Paşa'ya hitaben yaptığı konuşmada manda fikrine şiddetle karşı çıkarak:"Paşam! Delegesi bulunduğum Tıbbiyeliler beni buraya istiklâl davamızı başarmak yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler. Mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar her kim olurlarsa olsun, şiddetle red ve takbih ederiz (ayıplarız). Farz-ı muhal manda fikrini siz dahi kabul ederseniz, sizi de reddeder, Mustafa Kemal'i vatan kurtarıcısı değil, vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tel'in ederiz (lanetleriz)..." demiş ve Mustafa Kemal Paşa da Tıbbıyeli Hikmet'e şu cevabı vermiştir: "Arkadaşlar, gençliğe bakın, Türk Milleti bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin. Evlât, müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz ekalliyette (azınlıkta) kalsak dahi, mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir ve değişmez: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!" Teslimiyetçi taşeronların Amerikalıları ve İngilizleri veli, dost, himayeci, efendi edinmelerine karşı Atatürk, "Ya istiklâl ya ölüm" ilkesiyle şu ayetin içeriğine uygun olarak sadece Allah'ı dost, veli ve efendi ediniyordu:"Ey iman edenler, Yahudi ve Hristiyanları dostlar (veliler) edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez." (Maide, 51)Bizim safımız ve tavrımız belli.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bilgilendirdi
"127 artçı deprem meydana geldi"
Marmara'da risk bitmedi
"Büyük parça kırılmadı"
BTP'den Kadıköy ve Bakırköy'de coşkulu kutlama
Anlamlı 23 Nisan mesajı
İstanbul'da okullar 2 gün tatil edildi
Eğitime deprem arası
13 saniye sürdü
7 km derinlikte meydana geldi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ilk açıklama
'Devletimiz teyakkuz halinde'
Prof. Dr. Sedat Türkmen
'Marmara depremi endişesi sürüyor'
6.2'lik deprem fena salladı
Fatih'te metruk bina çöktü
Prof. Dr. Naci Görür
'Fay enerji biriktiriyor'
İstanbul'da büyük panik
Deprem sonrası İstanbul havadan böyle görüntülendi
Valilikten vatandaşa uyarı
'Telefon kullanmayın'
İstanbul'da 6,2 büyüklüğünde deprem
Vatandaşlar kendini dışarı attı
Zelenski'ye son teklif
'!Kırım'ı Rusya'ya ver' baskısı
Silivri açıklarında meydana geldi
İstanbul'da korkutan deprem
23 Nisan Atatürk'süz kutlanmaz
AKP'li belediyelerde gelenek oldu!
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bilgilendirdi
"127 artçı deprem meydana geldi"
Marmara'da risk bitmedi
"Büyük parça kırılmadı"
BTP'den Kadıköy ve Bakırköy'de coşkulu kutlama
Anlamlı 23 Nisan mesajı
İstanbul'da okullar 2 gün tatil edildi
Eğitime deprem arası
13 saniye sürdü
7 km derinlikte meydana geldi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ilk açıklama
'Devletimiz teyakkuz halinde'
Prof. Dr. Sedat Türkmen
'Marmara depremi endişesi sürüyor'
6.2'lik deprem fena salladı
Fatih'te metruk bina çöktü
Prof. Dr. Naci Görür
'Fay enerji biriktiriyor'
İstanbul'da büyük panik
Deprem sonrası İstanbul havadan böyle görüntülendi
Valilikten vatandaşa uyarı
'Telefon kullanmayın'
İstanbul'da 6,2 büyüklüğünde deprem
Vatandaşlar kendini dışarı attı
Zelenski'ye son teklif
'!Kırım'ı Rusya'ya ver' baskısı
Silivri açıklarında meydana geldi
İstanbul'da korkutan deprem
23 Nisan Atatürk'süz kutlanmaz
AKP'li belediyelerde gelenek oldu!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.