Benim/bizim problemimiz bu.
Olduğumuz gibi görünmek/göründüğümüz gibi olmak.
Şöyle düzelteyim;
Olduğumuz gibi görünmemek/göründüğümüz gibi olmamak.
Problemse, bizim problemimiz işte bu.
ABD'nin tam bir yıl önce masum Irak halkına karşı tamamı yalan-dolan gerekçelerle başlattığı vahşet seferberliğine biz olanca gücümüzle karşı çıktık.
Hala da karşıyız.
O gün, bir ABD vatandaşının bile cüret edemeyeceği cümlelerle bu savaşı haklı göstermeye çalışan kimi gazete ve köşe yazarı şimdi "eyvah", "vah-vah" edebiyatı yapıyorsa bunun en kestirme karşılığı iki yüzlülüktür.
Eğer laiklik zarar görmezse "münafıklıktır."
İşte biz bunu beceremiyoruz.
Aynı iki yüzlülüğü Afganistan işgalinde de yaptı bu "malumlar."
O günler balıklama tezkere çukuruna dalanları sandıkta ölesiye destekleyip de şimdi de "ah-vah" yapmak da iki yüzlülük olmuyor mu?
Al sana Kıbrıs, 3.5 yıllık koalisyon dönemlerinde, Kıbrıs'ın geldiği noktayı Helsinki'de imzalayanların bugün;
"Denktaş nerede biz oradayız",
"Biz biz biz tornavidacıyız",
"Kıbrıs bizimdir bizim kalacak, sıkışan elbet salacak" edebiyatı yapması da iki yüzlülüktür.
Hem hükümeti hem Denktaş'ı desteklemek de iki yüzlülüktür.
Hele de bazı parti genel başkanları var ki; evlere şenlik. Bir yandan akraba-i taallukatı iktidar mamasıyla besliyor, bir yandan da koşuyor Atatürk Havaalanı'na Denktaş'ı alkışlamaya.
Bu ne düzeysiz bir haldir ya Rabbi.
Ya şu AB kara sevdalılarına ne diyeceğiz?
Hem bir yandan;
"Göründü AB'nin ucu,
Seni gidi ocu bucu."
Şarkılarını söyleyip, bir yandan da AB yalanıyla elimizden çalınmaya çalışılan Kıbrıs'a mersiyeler dizip;
"Ah Kıbrıs vay Kıbrıs,
Ne ister senden İblis?"
Ağıtları yakmak kaç yüzlülüktür acaba?
Biz, işte bütün bu iki yüzlülüğü beceremediğimiz için, işimiz çok zordur diyorum.
Biz nasılsak hep öyle kalacağız, biline.
Gayrisi zihinlerden siline.
Kalıcı mal mülk edinmek
Mal sahibi, mülk sahibi.
Hani bunun ilk sahibi,
Mal da yalan mülk de yalan,
Al biraz da sen oyalan.
Yunus Emre
*
Padişah-ı cihan olmak bir kuru kavga imiş,
Bir veliye bende olmak cümleden ala imiş.
Yavuz Sultan Selim
*
Devlet istersen arka ver arka,
Bir ulu âside bir ulu bâb'a,
Kâbe'ye vermeseydi arka,
Kimse secde etmezdi mihraba.
(?)
Olduğumuz gibi görünmek/göründüğümüz gibi olmak.
Şöyle düzelteyim;
Olduğumuz gibi görünmemek/göründüğümüz gibi olmamak.
Problemse, bizim problemimiz işte bu.
ABD'nin tam bir yıl önce masum Irak halkına karşı tamamı yalan-dolan gerekçelerle başlattığı vahşet seferberliğine biz olanca gücümüzle karşı çıktık.
Hala da karşıyız.
O gün, bir ABD vatandaşının bile cüret edemeyeceği cümlelerle bu savaşı haklı göstermeye çalışan kimi gazete ve köşe yazarı şimdi "eyvah", "vah-vah" edebiyatı yapıyorsa bunun en kestirme karşılığı iki yüzlülüktür.
Eğer laiklik zarar görmezse "münafıklıktır."
İşte biz bunu beceremiyoruz.
Aynı iki yüzlülüğü Afganistan işgalinde de yaptı bu "malumlar."
O günler balıklama tezkere çukuruna dalanları sandıkta ölesiye destekleyip de şimdi de "ah-vah" yapmak da iki yüzlülük olmuyor mu?
Al sana Kıbrıs, 3.5 yıllık koalisyon dönemlerinde, Kıbrıs'ın geldiği noktayı Helsinki'de imzalayanların bugün;
"Denktaş nerede biz oradayız",
"Biz biz biz tornavidacıyız",
"Kıbrıs bizimdir bizim kalacak, sıkışan elbet salacak" edebiyatı yapması da iki yüzlülüktür.
Hem hükümeti hem Denktaş'ı desteklemek de iki yüzlülüktür.
Hele de bazı parti genel başkanları var ki; evlere şenlik. Bir yandan akraba-i taallukatı iktidar mamasıyla besliyor, bir yandan da koşuyor Atatürk Havaalanı'na Denktaş'ı alkışlamaya.
Bu ne düzeysiz bir haldir ya Rabbi.
Ya şu AB kara sevdalılarına ne diyeceğiz?
Hem bir yandan;
"Göründü AB'nin ucu,
Seni gidi ocu bucu."
Şarkılarını söyleyip, bir yandan da AB yalanıyla elimizden çalınmaya çalışılan Kıbrıs'a mersiyeler dizip;
"Ah Kıbrıs vay Kıbrıs,
Ne ister senden İblis?"
Ağıtları yakmak kaç yüzlülüktür acaba?
Biz, işte bütün bu iki yüzlülüğü beceremediğimiz için, işimiz çok zordur diyorum.
Biz nasılsak hep öyle kalacağız, biline.
Gayrisi zihinlerden siline.
Kalıcı mal mülk edinmek
Mal sahibi, mülk sahibi.
Hani bunun ilk sahibi,
Mal da yalan mülk de yalan,
Al biraz da sen oyalan.
Yunus Emre
*
Padişah-ı cihan olmak bir kuru kavga imiş,
Bir veliye bende olmak cümleden ala imiş.
Yavuz Sultan Selim
*
Devlet istersen arka ver arka,
Bir ulu âside bir ulu bâb'a,
Kâbe'ye vermeseydi arka,
Kimse secde etmezdi mihraba.
(?)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024