İsrail'e niçin dur denilmiyor?

Gizli kapaklı hiçbir şey kalmadı. Her şey alenen oynanıyor. ABD kuruluşundan beri insanlığı katlederek günümüze kadar geldi. ABD bütün dünyanın gözü önünde bu katliamları yaptı ve yapıyor. İsrail de katliam konusunda aynen ABD'yi izliyor. Filistin'e yerleştiği tarihten beri katliam üstüne katliam yapıyor. ABD'nin dış politikası İsrail'in hedefine hizmet ettiğini görmek için çok akıllı olmaya gerek yoktur. Ortadoğu'da şu anda oynanan senaryo bunu çok açık ortaya koymaktadır. ABD ve İsrail'in yürüdüğü hedef; Büyük İsrail devletini kurmaktır. Şu anda Ortadoğu'da yapılanlar bu hedefe giden yolların temizliğidir. Ülke; maalesef Teodor Herzl'in kalbinin en ücra köşesindeki niyeti gören Abdülhamit Han'dan, niyetini faaliyete sokan İsrail'i göremeyen veya görmek istemeyen siyasiler tarafından idare edilir duruma gelmiş. İsrail'in hedefinin Arz-ı Mev'ud olduğunu bilmeyen yoktur. Nil ile Fırat arası toprakları içine alan bir hedeftir. Bayrağı üzerinde Fırat ve Kızıldeniz'i temsil eden iki mavi şerit İsrail'in devlet politikasıdır. Arz-ı Mev'ud Anadolu'daki Toros dağlarınıda kapsar şeklinde rivayetlerde vardır. Ayrıca önce Filistin sonra bütün yeryüzü şeklinde yorumlayanlarda vardır. (bkz. İslam Ansiklopedisi c.3 s.442-444) Bütün bu hedefleri bir kenara bırakarak günümüze gelelim. Her tarafı yakıp yıkan, namusa, can'a ve mal'a kasteden İsrail ve ABD'ye Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının hareket tarzı nasıl olmalıdır. Başbakan'ın en sert açıklaması Artvin'de oldu: "İsrail'in evlatları ne kadar kıymetliyse Filistin'in evlatları o kadar kıymetlidir." Dünyada gücü elinde bulunduranların İsrail saldırılarına hâlâ ses çıkarmadığını söyledi. Can, mal ve namus tehlikesi ile karşı karşıya kalan bir komşu'ya karşı tribüne oynamaya devam eden bir anlayış. Eli kolu bağlanan koca bir millet. Allah herkese sabır versin.Bir kere bu katliam; gücü elinde bulunduranlar tarafından yapılıyor. Diğer yanda bu katliamı yapan ve yaptıran (ABD=İsrail) sizin doğal müttefikiniz ve vizyon ortağınız. Bir başka oyunda; saldırı öncesi Dışişleri Bakanı'nın o bölgeye gönderilmesi meselesidir. İsrail saldırmadan önce postacı görevinde bir Türk bakanın o bölgede olmasının bir mesajı vardır. Şu bir gerçek Dünyada gücü elinde tutanlar komşularımızı dize getirirken, Türkiye'ye olan güveni de bitirecekler. Bu oyunu bozacak tek ülke Türkiye'nin bu gücü içerden ve dışardan oyunlarla bitirmeye çalışılıyor.AKP iktidarının doğal müttefiki ve vizyon ortağı; Afganistan'ı yerle bir etti hükümetten ses yok. Irak yerle bir edildi. Yüz binlerce cana kıyıldı namuslar kirletildi, hükümetten ses yok. Filistin, Lübnan yakılıyor yıkılıyor hükümetten ses yok. AKP hükümetinin olumlu yönde  hiçbir müdahalesi yok. Bu hareket tarzı Türkiye'nin bitirilişi demektir. Türkiye maalesef yalnızlığa itiliyor.  Türkiye'yi yalnızlığa iten bu senaryonun yazarları ile sarmaş dolaş bir iradenin ülkemizde iş başında oluşu ise bu süreci önlemeyi engellemektedir. Bu problemin çözüm yolu gerçek manada millet iradesinin sandığa yansımasıdır. Dünyada gücü elinde bulunduranların yönlendiremeyeceği bir seçim sistemine gidemeyen bir Türkiye, milletin iradesini devlet yönetimine hiçbir zaman yansıtamayacak demektir.  Devlet yönetimini gerçek manada milletin iradesi belirlemediği müddetçe Türkiye bu belirsizliklerden kurtulamayacaktır. Türkiye'yi yönetmeye talip olanlar küresel güçler yerine  millete gidilmesi gerektiğini kavratacak bir sistem oluşturulmalıdır. Bu da seçime katılma hakkı elde eden bütün siyasi partilere medyada eşit yer vermekle gerçekleşir. Türkiye niçin bu kadar iradesiz, niçin İsrail'e durdenilemiyor. Niçin bu kadar borcumuz var vs? Türkiye'nin bütün niçinler inin çözüm yolu bu millet iradesinde yatmaktadır. Türkiye'de iktidarları milletin belirleyeceği günlere doğru yaklaşıyoruz. Bağımlı Türkiye'den Bağımsız Türkiye'ye?