Bir ülke yönetimi için en önemli mesele o ülkede yaşayan vatandaşların ihtiyaçlarını görmek olmalıdır.Türkiye'de ihtiyaçları görmek veya görememek konusu gündem edilince ilk önce işsizler meselesi birinci mesele olarak ele alınmalıdır.Türkiye'de işsiz vatandaşları nasıl tanımlamak gerekir?Kısaca işsiz vatandaşlar; eve ekmek götüremeyen, çocuklarına harçlık veremeyen, faturalarını ödeyemeyen velhasıl ihtiyaçlarını göremeyen vatandaşlar demektir.Türkiye'de iktidar ve muhalefet anlayışlarında bu kesimlerin yaralarına merhem, dertlerine deva olacak bir emare maalesef görünmemektedir. 'Yaraya merhem, derde deva arama arzusu var mı?' sorusuna da olumlu cevap vermek çok zor görünmektedir. Oysa gerçek devlet adamlarının en büyük derdi işsiz ve aşsız kalan vatandaşların durumu olmalıdır. Hiç imkanı olmayan bu vatandaşlar, 'hayatlarını nasıl idame ediyor, ne yiyor, ne içiyorlar?' sorusu gerçek devlet adamının gündeminden hiç düşmemelidir. Oysa ülkemizde ne iktidar ne de muhalefetin gündeminde bu konu maalesef yer almamaktadır.Üniversiteyi bitiren beş gencimizden biri işsiz, yani yüz üniversite mezunu gencimizin yirmisinin iş bulma imkanı yok demektir. Evlenme çağına gelmiş aile kurması gereken bu gençlerimiz bir iş bulup hayata başlangıç bile yapma imkanı bulamıyor. Acaba bu kesimin derdine kafa yoran bir hükümet veya muhalefet yetkilisi var mıdır?Hiçbir geliri olmayan milyonlar ne yapacak? Milyonların yıkılan psikolojileri, toplumu yok edecek büyük tehlike arz ediyor.Vekil olarak Ankara'ya gidenler, hükümet veya muhalefet olan siyasilerin toplumumuzu hızla çürüten bu işsizlere çareleri var mıdır? İktidar ve muhalefet işsiz kesimlere çare sunamıyor ve bu konuda çaresiz durumdalar. İktidar ve muhalefetin çaresiz kaldığı işsizlik problemi ile ilgili çare arayışları var mıdır? İşin en ilginç yanı Meclis'imizde bulunan siyasilerimizin işsizliğe çare arama diye bir dertleri de maalesef görünmemektedir. Siyasilerimiz, küresel medyamız, küresel yazarçizerlerimiz maalesef toplumun reel problemleri ile bir türlü ilgilenecek zaman bulamıyor. Adeta önlerine konulan suni gündemle oyalanıp duran bir manzara ile karşı karşıyayız. İş aş meselesi hiç şüphesiz toplumun en büyük sorunu durumundadır. Vatandaş en son çare devletin en tepesine bile işim ve aşım yok diye haykırıyor? Hükümet ve muhalefet maalesef toplumun gerçek sorunları ile ilgilenmiyor. Çözümleri olmayışı bir gaflet olarak algılanabilir, ancak çare aramayışları gafletin çok ötesinde bir sıfattır. Çare aramayan hükümet, çare sunamayan muhalefet ile Türkiye içten içe millet olarak çürütülüyor?Prof. Dr. Haydar Baş yazdığı Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet eserleri ve düzenlediği sekiz Milli Ekonomi Kongresi ile iş aş problemlerine ve ekonominin tüm alanlarına somut çözümler ortaya koymuştur. Prof. Dr. Haydar Baş'ı hemen hemen bütün dünya takip ediyor, fikirlerinden istifade ediyor. Milli Ekonomi Modeli tezini yüzü aşkın ülke kısmen uyguluyor. Sekiz adet uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi yapılmıştır. Bu kongrelere bütün dünyadan katılan yüzlerce akademisyen Milli Ekonomi Modelinde devletler ve milletler için çözüm yolları müzakere edilerek sonuçlar ortaya konmuştur. Varılan sonuç: MEM insanlık için tek kurtuluş kapısıdır. Milli Ekonomi Modeli tezi sahibi Prof. Dr Haydar Baş Türkiye'de yaşıyor. İş aş konusunda tıkanan Türkiye hükümeti ve muhalefeti Prof. Dr. Haydar Baş'ı milletten gizleme adına görmezlikten geliyor. Çare aramayan çareyi gizlemeye çalışan hükümet ve muhalefet ne anlama geliyor?Siyasetin vesayet altına alındığı veya ülkenin ve milletin esareti anlamına gelmez mi? Ayrıca şu değerlendirmeyi yapmak da mümkündür: Oyuna getirilen koca bir milletin batırılış senaryosu uygulanıyor.Millet ve devletine çare arayan Rusya Devlet Başkanı Putin, Rusya'dan çareyi görüyor Prof. Dr. Haydar Baş'a başvuruyor. Ülkesini ve milletini adeta şaha kaldırıyor.Rusya devlet başkanı Putin, Prof. Dr Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli tezini Rusya'da uyguluyor ve dünyanın en güçlü lideri oluyor.Millet olarak aklımızı başımıza alma zamanı geldi ve geçmek üzeredir.Hiç şüphesiz tek çare; milletin, çözüm sahibine yetki vermesidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Zeki Garaçoğlu / diğer yazıları
- Gelin hep beraber bağımsız Türkiye’yi inşa edelim / 23.02.2021
- Büyük oyunu görmek / 07.08.2019
- Nasipsiz siyaset ve milletin sorumluluğu / 10.01.2016
- Çare aramayan siyasiler / 16.11.2013
- Mısır'daki olaylar ABD ve İsrail projesidir / 24.08.2013
- Çözüm istemeyen iradeler / 29.05.2012
- Bağımsız Türkiye düşüncesi, devlet ve milletin kurtuluş reçetesidir / 19.12.2011
- Ülke ve millet bütünlüğümüz tehlike altındadır / 29.11.2011
- Sözün bittiği yere doğru / 26.11.2011
- Ey büyük millet, artık uyan! / 30.10.2007
- Büyük oyunu görmek / 07.08.2019
- Nasipsiz siyaset ve milletin sorumluluğu / 10.01.2016
- Çare aramayan siyasiler / 16.11.2013
- Mısır'daki olaylar ABD ve İsrail projesidir / 24.08.2013
- Çözüm istemeyen iradeler / 29.05.2012
- Bağımsız Türkiye düşüncesi, devlet ve milletin kurtuluş reçetesidir / 19.12.2011
- Ülke ve millet bütünlüğümüz tehlike altındadır / 29.11.2011
- Sözün bittiği yere doğru / 26.11.2011
- Ey büyük millet, artık uyan! / 30.10.2007