İsrail'e kim dur diyecek?

İsrail, vahşeti Gazze'yi ve tüm Filistin'i bir kan gölüne çevirmişken ağlamak, meydanlarda slogan atmak ve sadece dua etmek yetmiyor.Elbette bu saydığım tepkiler olmalıdır. Ama İsrail vahşeti zirveye vurduğu dönemlerde artan bu tepkiler İsrail'i bu güne kadar caydırmış değil. Yaptırım gücü olmayan gösteriler, İsrail için çok anlam ifade etmedi bu güne kadar ve bu vahşi devleti masum Filistinlileri öldürmekten caydırmadı.Bu sonuç tüm Müslümanları bir kez daha düşünmeye zorlamalı.Tepki göstermeye evet, ama sadece bununla yetinmek olmaz.Türkiye'de İsrail saldırganlığına sessiz kalan hükümet ve gerekli tepkiyi muhalefette de olsa göstermekten çekinen partiler halkın tepkisini absorbe edebilmek için bu tip söylemler ve icraatlar içerisine girdiler.Belki bu şekilde kandırılmaya alışık olan vatandaşlarımızı kandırmakta muvaffak oldular ama Filistin'de akan kan artarak devam etti.Ne yapmalıyız?Artık Filistin ya da Irak gibi Ortadoğu'nun diğer bölgelerinde böylesine haksız ve vahşi katliamların önlenebilmesi için gerekli adımların bir an önce atılması sağlanmalı.Bu ancak bölgemizde bağımsız, güçlü ve saygın bir devletin var olmasıyla mümkündür.   İsrail ya da ABD'nin "köpeksiz köy buldular, değneksiz geziyorlar" kabilinden pervasızca yeniden şekillendirmeye cüret ettikleri Büyük Ortadoğu Projesinin hedefindeki bölgemizde bu vahşi güçlere 'dur' diyecek etkili bir devlet uzun zamandır yok. Vahşi cesaretlerinin sebebi de bu?İsrail ve ABD'ye 'dur' diyebilecek güce sahip olma potansiyeli kim ne derse desin sadece ve sadece Türkiye'de ve Türk milletinde vardır. Arap ülkelerinde -en azından şu an için- azıcık bile olsa böyle bir potansiyel görünmemektedir.Önemli bilim adamları Türkiye konusunda zaman zaman "hazine üzerinde oturan dilenci" benzetmesini yapmaktadırlar. Doğrudur, Türkiye'nin yer altı ve yer üstü kaynakları başka ülkelerin rüyalarında bile göremeyecekleri büyüklükte?Türkiye'yi bu dilencilikten kurtaracak, sahip olduğu bu hazinelerin kıymetini bilen bir liderle ülkemiz çok kısa zamanda tam bağımsız, bölgesinde ve tüm dünyada etkin bir devlet olabilecektir.İşte o zaman ne Irak'ta ne de Filistin'de bugün yaşanan vahşetler yaşanmayacaktır. İsrail ve ABD gibi ülkeler İslam coğrafyasında istedikleri gibi at koşturamayacaklar ve bu güne kadar sergiledikleri vahşetlerin hesabını vereceklerdir.Bunların olması için Türkiye'nin bugünkü durumdan kurtulması ve güçlü bir devlet haline gelmesi olmazsa olmaz şarttır.AB sevdalılarıyla, Yahudi madalyalı, yurtdışında icazetli siyasetçilerle ve İsrail'le anlaşma imzalayıp sonra da utanmadan Gazze için timsah gözyaşları dökenlerle böyle bir Türkiye'ye asla ulaşılamaz.Böyle bir Türkiye'ye ancak Milli Ekonomi Modeli'yle, Prof. Dr. Haydar Baş'la ve Bağımsız Türkiye Partisi'yle (BTP) ulaşılabilir. Çünkü iktidara geldiğinde Türkiye'yi ecnebilerin parasına, aklına, silahına ve diğer şeylerine muhtaç olmak zorunda bırakmayacak tek parti BTP'dir. Tek lider Prof. Dr. Baş'tır. Bu gerçek inkâr edilir ve İsrail'le askeri anlaşmalar yapan sonra da İsrail'i telin mitingleri düzenleyenlerin uydusu olmaya devam edilirse Gazze'deki bu vahşet asla son bulmayacaktır, tekrar tekrar yaşanacaktır.Türk milleti Irak'ta Bush'la ortak olan ve Amerikan askerlerine dua eden ve Yahudilerden cesaret madalyası alanların destekçisi olmaya devam ederse ne Irak'taki ne Gazze'deki kan duracaktır ne de bundan sonra bu vahşi güçler İslam coğrafyasının başka bölgelerini kanatmaktan vazgeçeceklerdir.