İSO'da savaşın etkileri ve çözüm yolları konuşuldu
İSO meclisinin aylık toplantısında Rusya-Ukrayna savaşından kaynaklanan sorunlar ve çözüm yolları ele alındı
23.03.2022 19:19:00
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi'nin Mart ayı olağan toplantısı 'Küresel ekonomik gelişmeler ve Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle ekonomi, ihracat ve sanayimizin karşılaştığı sorunlar ve çözüm arayışı' ana gündemiyle gerçekleşti. Toplantıya Ticaret Bakanı Mehmet Muş da katıldı.
Küresel gelişmelerin tüm dünyada olumsuz yansımalarının olduğunu söyleyen Ticaret Bakanı, ''Geçtiğimiz yıl 225 milyar dolar ihracat yapıldı. 500 milyar dolara yakın dış ticaret yapıldı. Bu yıl Rusya-Ukrayna krizini tahmin etmiyorduk. Bu yılki ihracat hedefimiz 250 milyar dolar belirlenmişti. Cari açığın kapanıp cari fazla vermeyi hedefliyorduk. Küresel enflasyondaki artışlar bütün ülkeleri olumsuz etkiledi. Rusya ve Ukrayna ile dış ticaretimizin yüzde 10'una tekamül eden ticaretimiz vardı. Bu ticaretimizin sürdürülmesi için çaba içerisindeyiz. Tüm bu şartlara rağmen hedeflerimizden kopmayacağız. Olağan şartlarda memleketi yönetmek ile olağan dışı dönemlerde yönetmek farklı durumlardır'' dedi.
''Tedarik zincirimizde herhangi bir problem yaşanmıyor''
Konuşmasına devam eden Muş, "Dünya son 40 yılın en yüksek enflasyonunu yaşıyor. Enerji fiyatları artıyor. Bunlar küresel olarak büyümeyi etkileyebiliyor. Petrol, doğalgaz ve emtialardaki yükselişler içerideki ve dışarıdaki enflasyonu etkiliyor. Durum değerlendirmesi yaparken bunları görmemiz lazım. Atacağımız adımlarda bu parametreleri düşünmek zorundayız. Pandemi ve tüm olumsuz gelişmelere rağmen tedarik zincirimizde bir aksaklık olmamıştır. Son dönemdeki yüksek talep artışlarında bile tedarik zincirimiz bu talebi karşılamayı başarmıştır. Hiçbir tedarik zinciri talebin birden bire bu kadar yükseldiği durumu karşılayamaz. Zor koşulların farkındayız. Farkında olarak adımlar atıyoruz. Türkiye'nin tedarik zincirinde herhangi bir problem yaşanmıyor. Zor koşullar olduğunun farkındayız, buna göre adımlar atıyoruz" açıklamasında bulundu.
"Spekülatif davranışlara müsaade etmeyeceğiz"
Serbest piyasa ekonomisinden taviz verilmediğini belirten Muş, "Hükümetimiz her daim sanayicimizin yanındadır. Atacağımız adımlar ekonomi ilminin içerisinde olacaktır. Rasyonel olacaktır. Bütün girişimcilerimiz ve sanayicilerimiz buna göre üretime devam etsinler. Türkiye serbest piyasa ekonomisini kabul etmiştir ve bundan taviz vermemiştir. Rasyonaliteye aykırı bir davranış sergilemedik. Spekülatif davranışlar oluyor bunlara müsaade etmeyeceğiz. Kurallara uyan sanayicimizin, esnafımızın, tüccarımızın her daim yanındayız. Aykırılıklara müsaade etmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
'Gümrük Birliğinin güncellenmesi iki tarafa da katkı sağlayacak'
Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Gümrük Birliğinin güncellemesi gerektiğine de değinen Bakan Muş, 'Türkiye ve AB ticaret hacminin bu yıl 200 milyar dolara yaklaşmasını bekliyoruz. Bu kadar büyük bir ticari ortağımızla 1994'te imzalanan Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gerektiği aşikar. Güncellemenin sadece Türkiye'ye değil AB'ye de katkısı olacaktır. Gecikmesi, her iki taraf için de kazanılacak refahın ötelenmesi demek' dedi. Ticaret Bakanı Mehmet Muş ayrıca 'Hem hükümetimiz hem Ticaret Bakanlığı sanayicimizin ve üreticimizin yanında olmaya devam edecek. Attığımız adımlar ekonomi bilimine göre olacak. Bütün sanayicilerimiz buna göre yatırımlarına devam edebilir' ifadelerini kullandı.
İSO Başkanı Bahçıvan: ''Tedarik kanallarının çeşitlendirilmesi önem taşıyor''
Toplantıda konuşan İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise Rusya ve Ukrayna savaşının Türkiye'nin iki ülke ile olan ticaret ve turizm hacmini daraltacağına, tedarik zincirlerini aksatacağına, gıda ve enerji faturasını artıracağına ve cari dengeyi olumsuz etkileyeceğine dikkat çekerek 'Ülkemizin başta enerji olmak üzere birçok alanda tedarik kanallarının çeşitlendirilerek tedarik zinciri güvenliğinin güçlendirilmesi, yerli ve temiz enerji kaynaklarına dayalı üretimin desteklenmesi ve enerji verimliliğinin artırılması kritik önem taşıyor. Ayrıca çok daha güçlü tarımsal politikalar ve üretim stratejileri oluşturulmalı. Yine aynı şekilde, başta ayçiçek ve yem bitkileri olmak üzere ülkemiz için son derece stratejik olan tarım ürünlerinin ithalat ve üretim politikası gözden geçirilerek, gelecek yıllar için çok daha güçlü tarımsal politikalar ve üretim stratejileri oluşturulması gerekiyor' diye konuştu.
Küresel gelişmelerin tüm dünyada olumsuz yansımalarının olduğunu söyleyen Ticaret Bakanı, ''Geçtiğimiz yıl 225 milyar dolar ihracat yapıldı. 500 milyar dolara yakın dış ticaret yapıldı. Bu yıl Rusya-Ukrayna krizini tahmin etmiyorduk. Bu yılki ihracat hedefimiz 250 milyar dolar belirlenmişti. Cari açığın kapanıp cari fazla vermeyi hedefliyorduk. Küresel enflasyondaki artışlar bütün ülkeleri olumsuz etkiledi. Rusya ve Ukrayna ile dış ticaretimizin yüzde 10'una tekamül eden ticaretimiz vardı. Bu ticaretimizin sürdürülmesi için çaba içerisindeyiz. Tüm bu şartlara rağmen hedeflerimizden kopmayacağız. Olağan şartlarda memleketi yönetmek ile olağan dışı dönemlerde yönetmek farklı durumlardır'' dedi.
''Tedarik zincirimizde herhangi bir problem yaşanmıyor''
Konuşmasına devam eden Muş, "Dünya son 40 yılın en yüksek enflasyonunu yaşıyor. Enerji fiyatları artıyor. Bunlar küresel olarak büyümeyi etkileyebiliyor. Petrol, doğalgaz ve emtialardaki yükselişler içerideki ve dışarıdaki enflasyonu etkiliyor. Durum değerlendirmesi yaparken bunları görmemiz lazım. Atacağımız adımlarda bu parametreleri düşünmek zorundayız. Pandemi ve tüm olumsuz gelişmelere rağmen tedarik zincirimizde bir aksaklık olmamıştır. Son dönemdeki yüksek talep artışlarında bile tedarik zincirimiz bu talebi karşılamayı başarmıştır. Hiçbir tedarik zinciri talebin birden bire bu kadar yükseldiği durumu karşılayamaz. Zor koşulların farkındayız. Farkında olarak adımlar atıyoruz. Türkiye'nin tedarik zincirinde herhangi bir problem yaşanmıyor. Zor koşullar olduğunun farkındayız, buna göre adımlar atıyoruz" açıklamasında bulundu.
"Spekülatif davranışlara müsaade etmeyeceğiz"
Serbest piyasa ekonomisinden taviz verilmediğini belirten Muş, "Hükümetimiz her daim sanayicimizin yanındadır. Atacağımız adımlar ekonomi ilminin içerisinde olacaktır. Rasyonel olacaktır. Bütün girişimcilerimiz ve sanayicilerimiz buna göre üretime devam etsinler. Türkiye serbest piyasa ekonomisini kabul etmiştir ve bundan taviz vermemiştir. Rasyonaliteye aykırı bir davranış sergilemedik. Spekülatif davranışlar oluyor bunlara müsaade etmeyeceğiz. Kurallara uyan sanayicimizin, esnafımızın, tüccarımızın her daim yanındayız. Aykırılıklara müsaade etmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
'Gümrük Birliğinin güncellenmesi iki tarafa da katkı sağlayacak'
Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Gümrük Birliğinin güncellemesi gerektiğine de değinen Bakan Muş, 'Türkiye ve AB ticaret hacminin bu yıl 200 milyar dolara yaklaşmasını bekliyoruz. Bu kadar büyük bir ticari ortağımızla 1994'te imzalanan Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gerektiği aşikar. Güncellemenin sadece Türkiye'ye değil AB'ye de katkısı olacaktır. Gecikmesi, her iki taraf için de kazanılacak refahın ötelenmesi demek' dedi. Ticaret Bakanı Mehmet Muş ayrıca 'Hem hükümetimiz hem Ticaret Bakanlığı sanayicimizin ve üreticimizin yanında olmaya devam edecek. Attığımız adımlar ekonomi bilimine göre olacak. Bütün sanayicilerimiz buna göre yatırımlarına devam edebilir' ifadelerini kullandı.
İSO Başkanı Bahçıvan: ''Tedarik kanallarının çeşitlendirilmesi önem taşıyor''
Toplantıda konuşan İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise Rusya ve Ukrayna savaşının Türkiye'nin iki ülke ile olan ticaret ve turizm hacmini daraltacağına, tedarik zincirlerini aksatacağına, gıda ve enerji faturasını artıracağına ve cari dengeyi olumsuz etkileyeceğine dikkat çekerek 'Ülkemizin başta enerji olmak üzere birçok alanda tedarik kanallarının çeşitlendirilerek tedarik zinciri güvenliğinin güçlendirilmesi, yerli ve temiz enerji kaynaklarına dayalı üretimin desteklenmesi ve enerji verimliliğinin artırılması kritik önem taşıyor. Ayrıca çok daha güçlü tarımsal politikalar ve üretim stratejileri oluşturulmalı. Yine aynı şekilde, başta ayçiçek ve yem bitkileri olmak üzere ülkemiz için son derece stratejik olan tarım ürünlerinin ithalat ve üretim politikası gözden geçirilerek, gelecek yıllar için çok daha güçlü tarımsal politikalar ve üretim stratejileri oluşturulması gerekiyor' diye konuştu.