Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın 'Din Tahripçilerine Kur'an-ı Kerim'in Cevabı' eserinde şu bilgilere yer veriliyormektedir:
"Cenâb-ı Hakk tarafından vahiyle gönderilen İslâm Dini, temiz, nezih ve kâmil bir yapıyla tesis ve ikame olunmuştur. Bu ilâhi gerçek en güzel manada ise Resûl-i Ekrem (s.a.v.) ve O'nun Ehl-i Beyt'i tarafından yaşanmıştır. "Asr-ı Saâdet" diye bilinen bu dönem, insanlığın hakikatle buluşma ve kucaklaşmasının zirvesini teşkil etmektedir.
Tarih, ulvi hakikatlerin böylesine mükemmel surette yaşandığı ne başka bir zaman dilimini ve ne de inancında böylesine samimi başka bir topluluğu kaydetmektedir. Bu dönemde Kitap ve Sünnet, Allah'ın muradına en uygun şekilde yaşanmaktaydı. İmân kemâle ermiş, aşk derecesine ulaşmıştı. Kalplerde taşınan feyiz ve muhabbet bir güneş gibi yüzlerde de parlıyordu.
Asr-ı Saâdet'te sahabenin ve Ehl-i Beyt'in İslâm'ı algılama ve yaşama tarzı, ikna ve irşad metoduna dayanıyordu. "Lâ ikrâhe fi'd-dîn: Dinde zorlama yoktur" prensibiyle bütün gönüller İslâm'a açılıyordu.
Asr-ı Saâdet, İslâm'ın asliyyetine en yaraşır şekilde yaşandığı dönem olmuştu. Ehl-i Beyt anlayışından sapmalar ise; ârızi sebeplerle ve sonradan oluşmuştur ki, bu sapmalar tarihi gelişim içerisinde "İslâm'a İtirazlar" olarak kendisini göstermiştir. Sapma sebepleri gerek teorik, gerekse tarihi tatbikat olarak ileride tetkik ve tahlil edilecektir. İslâm'a itirazlar yönelten 'Din Tahripçilerine Kur'an-ı Kerim'in Cevabı' ise eserin adı ve ana gövdesi olmuştur. Ancak her şeyden önce burada şu temel soruyu sormak gerekir kanaatindeyiz: Gerçekte kendisine itiraz edilen İslâm nedir? Hangi kriterler bize İslâm'ı gerçek yönleriyle tanıtır?
İşte bu sebeple eserimizin giriş bölümünde "İslâm nedir?" sorusuna ana hatlarıyla cevap vermeyi; bu cevaptan sonra ise, 'İslâm'a itirazlar neden daha çok hadis-i şerif, mezhep ve meşrepler üzerinde yoğunlaşıyor?' sorusuna açıklık getirmeyi zaruri buluyoruz. Eserin ilerleyen bölümlerinde ise muhtevayı genişletecek, itirazların müşahhas ve pratik boyutlarıyla tahliline çalışacağız. Bu yaklaşım tarzı, aynı zamanda İslâm'ın tarihi süreç içerisindeki yaşama şeklini kronolojik olarak ortaya koyacaktır.
Böylece günümüzde İslâm'a yapılan itirazların tarihi kökeni ve sebepleri anlaşılarak; geçmişin tecrübesiyle günümüze ışık tutulacaktır. Ve görülecektir ki; İslâm'a itirazlarda maksat, mesnet ve tutum değişmemekte, değişen sadece figüranlar ve maskeler olmaktadır. Tabiatıyla dün olduğu gibi bugün de her türlü saptırma gayretine rağmen İslâm, asliyyetini koruyacak ve kıyamete kadar insanlığın tahrif edilmemiş tek kurtuluş yolu olarak kalacaktır."
(devam edecek…)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020