İnsanın ebedi istikbalini tehdit eden bütün engellerin kaldırılması ve dış ortamın şartlarının sırat-ı müstakim üzere tanzim edilmesi zaruridir İslam'ın koyduğu iki ana tedbirle; yani, hukuki müeyyidelerle ve iman, ahlak boyutuyla kul, devamlı surette Allah'a yönlerdirilir. Kalben, fikren, amelen insan her an Hak yolculuğundadır. Hakk'a seyrü sefer eden kulun daim meşgalesi zikrullahtır. Ta ki, kul mahluk cinsinden engellere takılarak yolundan alıkonulmasın.Resulullah Efendimiz (sav), vahiyle aldığı ilahi emaneti (İslam'ı) bütün gerekleriyle, tedbir ve müeyyideleriyle insanlara anlatıyor, tatbik ediyor ve tatbikine nezaret ediyordu.Başlangıçta İslam, böyle yerleşmiş, onunla müşerref olan insanlar kemal yoluna girmiş, bu insanlardan oluşan toplum da insanlığın medarı iftiharı örnek bir toplum olmuştur. Onlar, İslam'ı zahir ve batın müesseseleriyle bir bütün halinde yaşamışlar, her prensibe gerektiği kadar önem vermişlerdir. Onların nazarında İslam herşeydir. Ve onlar kendi indi yorumlarını katmadıkları, önlerindeki rehberi takip ettikleri derece takvaya ermişler ve ilahi lütuflara mazhar olmuşlardır. Onlarda dış ortamın organizesi, şartların İslamîleşmesi, imanlarının kemali için büyük öneği taşımıştır. Bu meyânda insan, ebedi istikbalini tehdit eden bütün engellerini kaldırmalıdır. Dış ortamın ve şartlarının sıratı müstakim üzere tanzim edilmesi zaruridir ve bu hal ilahi bir düzenleme olarak gerçekleşmiştir. Ve bunun ilk tatbikçisi hiç şüphesiz Resulullah Efendimizdir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.