İslam ile Müslümanları karşı karşıya getirdiler

Bugün ülkemizde ve de İslam coğrafyasında ne tartışılıyor? İslam Dini. Evet, Müslümanlar, inandıklarını dini tartışıyor. Daha doğrusu tartışmak zorunda bırakıldılar.

Şöyle bir İslam coğrafyasına bakın! Baktınız mı? Her taraf kan, her taraf vahşet, her taraf acı, gözyaşı.

Ölende, 'Allah-u Ekber' diyor, öldüren de, 'Allah-u Ekber' diyor. İşgal eden de, 'tekbir getiriyor'. İşgale direnen de, 'tekbir' getiriyor. 

Camiler, türbeler, kutsal mekanlar, hastaneler, okullar bombalanıyor. Bombalayanlar da, 'Müslüman'ım' diyor, bombalananlarda!

Filan ülkede kız çocukları kaçırıldı, filan ülkede kadınlara şu şu yasaklar getirildi. Şu ülkenin devlet başkanı, şeyhi vs. bilmem ne kadar milyon dolarlık yatıyla, bilmem hangi ünlü mankenlerle görüntülendi.

Filan ülkede çocuklar açlıktan, hastalıklardan öldü, ölüyor gibi iman, akıl ve vicdan ile açıklanamayacak haberleri günlük izliyoruz.

Bu vahşet kadar vahim olan ise bu tip haberlerin tamamında 'İslam' etiketi var. Batıyı geçtik (!) 'İslami fobi' artık İslam coğrafyasında yani Müslüman'ım diyenler arasında da yaygınlaşıyor. Müslümanlar, İslam'ı sorguluyor! 

Diğer ifade ile batı bin yıllık planlarının, oyunlarının zaferini kutluyor. 

Batı dünyası (Hıristiyanlık) için en büyük tehdit Müslümanlar değil İslam Dinidir. Bu tehdidi bitirmek için her yol ve yöntemi kullanmıştılar. Bütün orduları toplayıp, İslam dünyasına hücum eden batının karşısında Türk Milleti olarak dimdik durmuş ve batının hedeflerine ulaşmasına engel olmuştuk.

Savaş alanında kaybeden batı, taktik değiştirmiş bütün güçleri ile İslam dünyasının milli ve manevi değerlerini hedefe koyup, önce gönül dünyalarını ele geçirmiş, gönül dünyalarını ele geçirdiği kişi, parti, sosyal yapılar, medya, tarikat, cemaat ve örgütler eliyle de, ülkelerin ve de Müslümanları, hakimiyeti altına almıştı.

Bu yazdıklarım şahsi yorumum değil bizzat Vatikan'ın, emperyalist devlet başkanlarının, siyaset ve akademisyenlerinin açıkça dile getirdiği bir gerçektir. 

Bakın! Amerikalı siyaset bilimci aynı zamanda ABD Savunma Bakanlığında da danışmanlık yapan Samuel Huntington, 'Medeniyetler Çatışması' adlı kitabında Hıristiyan dünyasının nihai hedefini şöyle özetliyordu;  

"Batı medeniyetinin önündeki en büyük engel, en büyük tehdit; İslâm fundamentalizmi (kökten dincilik) değildir, bizatihi İslâm'dır. İslâm'ı doğrudan düşman ilân etmek, Müslümanları asırlık uykusundan uyandırır. İslâm fundamentalizmi ve İslâmî terör maskesi altında saf dışı ve imha edilmek istenen İslâmiyet'tir."

 Ülkemize gelirsek! Ülkemizde de, 'İslam' tartışılıyor daha doğrusu İslam tartışma konusu yapılıyor.

Suriye'de askerimiz var ve maalesef şehit haberlerinin arkası kesilmiyor. Şehitlerimiz geliyor, bizler, 'Yasin-i Şerif' okuyoruz. Ama bakıyoruz ki, Suriye'deki Müslümanlarda kendi askerleri için aynı Yasin'i okuyor.

Ülkemiz harekat başlatıyor. Fetih suresi okuyoruz. Suriye Devleti de harekat başlatıyor. Onlarda Fetih suresi okuyor. Bu tablonun akıl ile iman ile İslam ile izahı olabilir mi? Bu kimin savaşı?

Ya Taliban! 'Ben, Allah'ın hükmüyle hükmedeceğim' diyor. Müslüman'ım, diyenler kaçıyor. Birileri de çıkıp diyor ki, 'bizim, Talibanla inanç kardeşliğimiz var'.   

Onları bilmem ama bizim, Müslümanların böyle bir kardeşliği olmadığı gibi böyle kardeşe de ihtiyacımız yoktur. 

Hıristiyan batı, oyunu açık oynuyor ama ülkemiz ve İslam dünyasında toplumun önünde olanlar bu oyunda top oluyor.

Aynen babası gibi Bağımsız Türkiye Partisinin Lideri Hüseyin Baş bu oyuna hayır, diyor.

Afganistan'daki olayları değerlendiren Sayın Baş, batının hedefinin İslam olduğunu vurguladıktan sonra şöyle dedi;

"Afganistan'da, Taliban üzerinden yapılan oyunun temelinde bu var. Dünyaya öyle bir şey anlatıyorlar ki, Taliban nedir diye sorsan, radikal İslamcı bir grup. Bunu dünya kamuoyuna paylaştığın zaman akılda kalan şey radikal kelimesi değil, İslamcı grup kelimesi. 

Ama bunun İslam ile bir ilgisi olmadığını anlatamıyorsun. Ve sen de çıkıp, bunun ekmeğine yağ sürüp, "bunlar Müslüman" diyorsun. 

Bunun ne alakası var Müslümanlıkla? Burada Amerika'nın, batı dünyasının, küresel güçlerin temel hedefinde İslam Dünyası'nı yok etme planı vardır, İslam Dünyası'nı dünya insanlığı içerisinde yaşanamaz bir noktaya getirmek ve Müslümanları da uzak durulması gereken insanlar olarak gösterme projesi vardır. Türk milletinin ve Türk devletinin algılaması gereken durum budur…

Avrupa'da, Müslüman dendiği zaman akla gelen bir tane millet vardır, o da Türk milleti. Türk dendiği zaman da akla gelen din, İslam'dır. Bu Avrupa'nın kabulü ve gerçeğidir. Bugün Afganistan'da Müslümanlığın (İslam'ın) zararına yazan bir şey aslında dünyada Türk'e yazıyor."

Hakikat budur. Bu hakikati görüp, ortalıkta 'dindar anayasa, dindar gençlik, Kuran, ümmet' vs. naraları atanlara dikkat edin ki, imanınızı çalmasınlar.