Hükümet, Türk halkını Suriye'yle burun buruna getirmek için her geçen gün uğraşıyor. Müslüman bir devlet Müslüman başka bir devleti neden karşısına alır ki? Neden namlusunu ona doğru çevirir? Bizler Müslüman olarak biliyoruz ki, "Müslümanın Müslümana kanı, namusu ve malı haramdır." Hatta öyle ki, bizler Müslümanlar olarak, her insanın hakkını koruyacak, mal emniyetini, can emniyetini, namus emniyetini, din ve vicdan hürriyetini sağlamakla görevli birer muhafız gibiyiz. Çünkü bu haklar bütün insanların sahip olduğu ve dinimizin bize bunlara uyun dediği temel esaslardandır. O zaman hâlâ neyin savaşını veriyoruz? Suriye bizim Müslüman kardeşimiz ve onların kanı bizlere haram! Peki, Suriye'yle neden savaşın eşiğindeyiz?Şimdi bir hatırlatma yaparak "neden" sorusuna bir cevap vermeye çalışalım:Irak'ta ABD'nin özgürlük çığlıkları Müslüman kardeşlerimizin kulaklarını nasıl sağır etmişti hepimiz hatırlıyoruz, nasıl 2 milyon 700 bin Müslüman kardeşimiz katledilmişti değil mi! Nasıl on binlerce Müslüman kardeşimizin ırzına geçildi! Nasıl yapıldı bütün bunlar? Bunlara hiç ses çıkarıldı mı? Aksine, bizim ülkemizde ABD üsleri açıldı. Irak'ı bombalayan uçaklar bizim topraklarımızdan yapılan sortilerle Müslüman kardeşlerimizi katletti! Peki, Irak nasıl bu hale geldi, Irak'taki sorun neydi? Cevap açık ve net! Irak'ta zulüm vardı. Saddam Hüseyin bir diktatördü ve halkına zulmediyordu. Irak'a özgürlüğü (!) Amerikan askerleri işte böyle getirdi? Fakat bunları bilerek ve görerek, "Kahraman Amerikan askerlerinin sağ salim evlerine dönmeleri için duacıyız" diyen Recep Tayyip Erdoğan o günün başbakanıydı ve sebep olduğu bu zulümden ders çıkaramamış olacak ki Suriye devlet başkanı Esad'a da aynı şekilde "diktatör" diyor. Aynı şekilde halkına zulmettiğini söylüyor ve aynı şekilde "Suriye'ye özgürlük"(!) naraları atıyor? Suriye ile bir savaşın eşiğindeyiz ve yine Müslüman kardeşlerimize namluyu doğrultmuş biçimde bekliyoruz."Sıra en sonunda Türkiye'ye gelecek" diyordu yıllar önce Haydar Baş Hoca... Yine yıllar önce yaptığı bir tespitte, "Bu bir inanç savaşıdır" diyordu. Halkımız hâlâ göremiyor. O tatlı ama sonucu acı uykusundan uyanamıyor. Görüyoruz, etrafımızdaki bütün Müslüman ülkelerin ipleri çekildi, bütün Müslüman devletlerde kan oluk oluk aktı ve akmaya devam ediyor.Ve sıra artık bizde! Sıra artık Türkiye'de! Bu bir inanç savaşı, bunu Müslüman Türk milleti hâlâ nasıl göremiyor şaşıyorum? Hıristiyanların inancına göre "Tanrının Krallığı"nı kurabilmeleri için Yahudilerin Arz-ı Mev'ud'a sahip olmaları gerekmekte ve bunun için Irak'taki parça çoktan ele geçirildi. Suriye'deki parça için bütün bir haçlılar ve İsrail birleşmiş savaşıyor ve bizler de Türk milleti olarak haçlıyla beraber Müslümanlara savaş açıyoruz. Sıradakinin biz olduğumuzu göremiyor ve kendi kuyumuzu kazıyoruz. Yazık!Bizler hâlâ Osmanlıca eğitimden, on kuşak öncemizin mezar taşını okuyamamaktan bahsediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, "İsteseler de istemeseler de bu ülkede Osmanlıca öğrenilecek ve öğretilecek" diyor. Osmanlıcayı da dine bağlayan Cumhurbaşkanının dine gerçekte nasıl sahip çıktığını hepimiz görüyoruz, biliyoruz ve yaşıyoruz. 70 bin kilise evinin açılmasının, domuzun kasaplık et sınıfına girmesinin, zinanın suç olmaktan çıkmasının, Ortadoğu'da uygulanan politikaların ve daha nice büyük hizmetlerin(!) onun başbakanlığı döneminde yapıldığını biliyor ve hâlâ susuyoruz. Ne olur artık gözümüzü açalım!Bizler doğrunun ve Hakkın yanındayız ve bunu ortaya çıkarmak için her şeyimizle Haydar Hoca'nın safındayız!Yüce Allah Türk milletine, tarihine sahip çıkmayı nasip etsin?
Osman Bedri Bektaş / diğer yazıları
- Bizi O yetiştirdi / 22.04.2020
- Putin'in elması / 06.01.2015
- Verilen nimetlere sahip çıkmalıyız / 23.12.2014
- İnanç savaşına bir ninni daha; Osmanlıca / 17.12.2014
- Putin'den Erdoğan'a 'milli para' dersi / 10.12.2014
- Putin'in elması / 06.01.2015
- Verilen nimetlere sahip çıkmalıyız / 23.12.2014
- İnanç savaşına bir ninni daha; Osmanlıca / 17.12.2014
- Putin'den Erdoğan'a 'milli para' dersi / 10.12.2014