8 Eylül 1996'da Rum askerleri tarafından şehit edilen er Allahverdi Kılıç'ı anma törenine katılan Denktaş, "Bizim imzamız olmadan Kıbrıs sorunu halledilemez. Kıbrıs'ta Rum ne ise, biz de oyuz. Rumla meseleyi halledeceklerse, buyursunlar etsinler. Avrupa Birliği edebilir, Güvenlik Konseyi edebilir, ama ondan sonra neticesini görürler" dedi
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türk tarafının imzası olmadan Kıbrıs sorununun halledilemeyeceğini söyledi.
Vatani görevini yaparken Gazimağusa'ya bağlı Güvercinlik sınır köyünde nöbet tuttuğu sırada 8 Eylül 1996'da Rum askerleri tarafından şehit edilen er Allahverdi Kılıç'ı anma törenine katılan Denktaş, burada yaptığı konuşmada, "Bizim imzamız olmadan Kıbrıs sorunu halledilemez. Kıbrıs'ta Rum ne ise, biz de oyuz. Rumla meseleyi halledeceklerse, buyursunlar etsinler. Avrupa Birliği edebilir, Güvenlik Konseyi edebilir, ama ondan sonra neticesini görürler. Bu halk 1974 öncesine dönmek istemiyor" dedi.
Türk tarafının hakları önemsenmiyor
New York'a davet aldığını, bu davet BM Genel Sekreteri'ni görmek için olsa hemen gideceğini, ancak Genel Sekreter'in elini sıkarak başlayacak ve nereye gideceği belli olmayan Kıbrıs görüşmesi için olduğunu belirten Denktaş, bu görüşmenin prensiplerini Rum basınının yazdığını, buna göre, Kıbrıs cumhuriyetinin devam ettiğini, eşitlik ve egemenliğini olmadığını, toprak mübadelesinin söz konusu olmadığını kaydetti. Denktaş, 1974 öncesine davetiye çıkartılarak kendisinin New York'açağrıldığına işaret ederek, bu şartlarda New York'a gitmemenin görevi olduğunu söyledi. Kıbrıs sorununa çözüm arayan tarafların, Türkler istese de, istemese de Kıbrıs sorununu halledebileceklerini düşündüklerini ifade eden Denktaş, Kıbrıs sorununda Rumların istediğinin önemli olduğunu, Türk tarafının haklarının ve isteklerini dikkate alınmadığını dile getirdi.
Rumlarla yıllardır ortaklık konuştuklarını, BM Genel Sekreteri'ninKıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro De Soto'nun son ziyaretinde "ortaklık"kelimesini ağzına bile almadığını anlatan Denktaş, "Rumlar tepki gösterir" diye De Soto'nun "ortaklık" kelimesinden uzak durduğunu, ortaklıktan bir bomba gibi korktuklarını söyledi.
Rauf Denktaş, haksızlıklar karşısında yapılacak olanın, haklarını daha diri korumak ve çökmeyeceklerini dünyaya göstermek olduğunu belirterek, Rumların Kıbrıs Türküne yaptıklarını dünyaya yeterince tanıtamdıklarını ifade etti.
Allahverdi Kılıç'ın, vatani görevini yaparken, karşı tarafa saldırı düşüncesi yokken, "Türk kanı içmeyi" milli görev sayanlar tarafından, bir gecenin karanlığında acımasızca arkadan vurularak öldürülüdüğünü anlatan Denktaş, bu olayın Yunanistan'da "komandolarınzaferi" olarak kutlandığını anımsattı ve "Utansınlar" dedi
Rumların, KKTC ile aralarında sınır olduğunu ve daima olacağını iyi bilmesi gerektiğinin altını çizen Denktaş, vatanı korumak ve yaşatmak için herkese görev düştüğünü söyledi.
Barbarlıkları unutmuyoruz
Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği Başkanı Ertan Ersan da Rumların Türklere yaptığı barbarlıkları çok iyi bildiklerini ifade ederek, "Bize yapılanları unutmuyoruz, unutmayacağız da" dedi. Kıbrıs'ta 1974 öncesine dönüşe izin verilmeyeceğini, eşitlik ve egemenlikten, Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmeyeceklerini belirten Ersan, "Allah Türk Silahlı Kuvvetleri'ni başımızdan eksik etmesin. Bizler KKTC'yi korumaya ve yaşatmaya kararlıyız. Bu devlet boşuna kurulmadı" diye konuştu. Piyade Üsteğmen Kadir Bayraklı da şehitler vererek kurulan cumhuriyeti koruma ve yaşatmanın en büyük görevleri olduğunu vurgulayarak, özgürlüğün tek bedelinin korkusuzca ölüme gidebilmek olduğunu söyledi. Bayraklı, son mücahit ölmeden, bu toprakların Yunan olmayacağını vurguladı. Törene, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkan Vekili Ünal Üstel, BaşbakanDerviş Eroğlu, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Hayati Güven, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Ahmet Özteker, KKTC GüvenlikKuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Galip Mendi, kurum ve kuruluş temsilcileri ile şehidin ailesi katıldı.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türk tarafının imzası olmadan Kıbrıs sorununun halledilemeyeceğini söyledi.
Vatani görevini yaparken Gazimağusa'ya bağlı Güvercinlik sınır köyünde nöbet tuttuğu sırada 8 Eylül 1996'da Rum askerleri tarafından şehit edilen er Allahverdi Kılıç'ı anma törenine katılan Denktaş, burada yaptığı konuşmada, "Bizim imzamız olmadan Kıbrıs sorunu halledilemez. Kıbrıs'ta Rum ne ise, biz de oyuz. Rumla meseleyi halledeceklerse, buyursunlar etsinler. Avrupa Birliği edebilir, Güvenlik Konseyi edebilir, ama ondan sonra neticesini görürler. Bu halk 1974 öncesine dönmek istemiyor" dedi.
Türk tarafının hakları önemsenmiyor
New York'a davet aldığını, bu davet BM Genel Sekreteri'ni görmek için olsa hemen gideceğini, ancak Genel Sekreter'in elini sıkarak başlayacak ve nereye gideceği belli olmayan Kıbrıs görüşmesi için olduğunu belirten Denktaş, bu görüşmenin prensiplerini Rum basınının yazdığını, buna göre, Kıbrıs cumhuriyetinin devam ettiğini, eşitlik ve egemenliğini olmadığını, toprak mübadelesinin söz konusu olmadığını kaydetti. Denktaş, 1974 öncesine davetiye çıkartılarak kendisinin New York'açağrıldığına işaret ederek, bu şartlarda New York'a gitmemenin görevi olduğunu söyledi. Kıbrıs sorununa çözüm arayan tarafların, Türkler istese de, istemese de Kıbrıs sorununu halledebileceklerini düşündüklerini ifade eden Denktaş, Kıbrıs sorununda Rumların istediğinin önemli olduğunu, Türk tarafının haklarının ve isteklerini dikkate alınmadığını dile getirdi.
Rumlarla yıllardır ortaklık konuştuklarını, BM Genel Sekreteri'ninKıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro De Soto'nun son ziyaretinde "ortaklık"kelimesini ağzına bile almadığını anlatan Denktaş, "Rumlar tepki gösterir" diye De Soto'nun "ortaklık" kelimesinden uzak durduğunu, ortaklıktan bir bomba gibi korktuklarını söyledi.
Rauf Denktaş, haksızlıklar karşısında yapılacak olanın, haklarını daha diri korumak ve çökmeyeceklerini dünyaya göstermek olduğunu belirterek, Rumların Kıbrıs Türküne yaptıklarını dünyaya yeterince tanıtamdıklarını ifade etti.
Allahverdi Kılıç'ın, vatani görevini yaparken, karşı tarafa saldırı düşüncesi yokken, "Türk kanı içmeyi" milli görev sayanlar tarafından, bir gecenin karanlığında acımasızca arkadan vurularak öldürülüdüğünü anlatan Denktaş, bu olayın Yunanistan'da "komandolarınzaferi" olarak kutlandığını anımsattı ve "Utansınlar" dedi
Rumların, KKTC ile aralarında sınır olduğunu ve daima olacağını iyi bilmesi gerektiğinin altını çizen Denktaş, vatanı korumak ve yaşatmak için herkese görev düştüğünü söyledi.
Barbarlıkları unutmuyoruz
Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği Başkanı Ertan Ersan da Rumların Türklere yaptığı barbarlıkları çok iyi bildiklerini ifade ederek, "Bize yapılanları unutmuyoruz, unutmayacağız da" dedi. Kıbrıs'ta 1974 öncesine dönüşe izin verilmeyeceğini, eşitlik ve egemenlikten, Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmeyeceklerini belirten Ersan, "Allah Türk Silahlı Kuvvetleri'ni başımızdan eksik etmesin. Bizler KKTC'yi korumaya ve yaşatmaya kararlıyız. Bu devlet boşuna kurulmadı" diye konuştu. Piyade Üsteğmen Kadir Bayraklı da şehitler vererek kurulan cumhuriyeti koruma ve yaşatmanın en büyük görevleri olduğunu vurgulayarak, özgürlüğün tek bedelinin korkusuzca ölüme gidebilmek olduğunu söyledi. Bayraklı, son mücahit ölmeden, bu toprakların Yunan olmayacağını vurguladı. Törene, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkan Vekili Ünal Üstel, BaşbakanDerviş Eroğlu, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Hayati Güven, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Ahmet Özteker, KKTC GüvenlikKuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Galip Mendi, kurum ve kuruluş temsilcileri ile şehidin ailesi katıldı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.