Hz. Peygamberin (sav) Kamer mucizesi ile ilgili Hasan elBasri ve İbni Ata'nın tefsirleri, Ay'ın yarılmasının, bir emri vaki olduğunu bildirmektedir. Mazide vaki olan bu yarılma, Ay'ın ve onun gibi semavi gezegenlerin de yarılıp parçalanabileceğini ve bu suretle alemdeki her şey hakkında Peygamberin (sav) haber verdiği kıyametin vuku bulmasının akla uygun olduğunu göstermiştir.Binaenaleyh, müşriklere, "O saatin gelişiyle, Peygamberin zaferi de uzak değil; bilakis yaklaşmaktadır" denilmek istenmiştir. İşte bizim anlattığımıza göre "Kamer ileride yarılcaktır" denilmesinin manası budur. Bu da bütün müfessirlerin anladığı mananın özetinden başka birşey değildir. Bugünkü fen, Ay'ı esirî bir cisim farzetmediği gibi, onun yarılabilme kaabiliyetini de inkar etmez. Ancak, yarılması için lazım gelen kuvveti veya kudreti tayin edebilmek, bir mesele teşkil eder. Yoksa gerek kendi içinden bir patlama, gerek dışandan bir cereyan veya bir dalga, bir çarpışma farzıyla parçalanma tasavvur olunabileceği gibi, bir nevi elastikiyet veya sıkışma farzıyla, açılıp kapanmasını tasavvur etmek de mümkündür. Burada sözkonusu olan, Allahü Teala'nın kuvvet ve iradesidir. "Allah'ın izni olmadıkça bir peygamberin bir ayet getirmesi olur şey değildir.Yukarıda bahsedildiği gibi, ashab, tabiin ve müteahhirînden malum olan müfessirlerin umumu, ayetin bu mucizeyi haber verdiğinde müttefiktir: "Saat yaklaştı ve Ay yarıldı. Bir ayet görürler de, üzerinde düşünüp iman getirmezler. Ona, 'devam edegelen sihirlerden biri' derler" (Kamer, 12). Haberi bir hayli zevat rivayet etmiştir: Hz. Ali, İbni Mesud, İbni Abbas, Huzeyfe, Enes, Cübeyr, İbn. Mut'm, İbni Ömer (ra) bu raviler arasındadır..
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.