İmam Zeynelabidin ve haklar
Sohbet arkadaşının hakkına gelince, o da, ona karşı tatlı dilli, güler yüzlü ve yumuşak olman; konuşurken söz hakkını kullanmada âdil ve ölçülü davranman...
07.12.2023 07:59:00
Hasan Parlak
Hasan Parlak





"Sohbet arkadaşının hakkına gelince, o da, ona karşı tatlı dilli, güler yüzlü ve yumuşak olman; konuşurken söz hakkını kullanmada âdil ve ölçülü davranman; konuşacağın zaman onun sözünü kesmemen; konuştuğunda da rahatça duyup anlayacağı netlikte konuşmandır.
Şayet yanına gelip oturan sen isen, kalkma konusunda serbest-sin, ancak, eğer o senin yanına gelip oturmuşsa, ondan izin istemeden yanından kalkmamandır. Bu konuda da güç ve kuvvet Yüce Allah'tandır."
KOMŞU HAKKI
"Komşu hakkına gelince o da, yokken onu her şeyiyle koruyup gözetmen, hazırken saygı göstermen, her iki durumda da yardım ve desteğini esirgememen, mahremiyetlerini gözetlememen,
Ayıp ve kusurlarını araştırmaman, eğer kasıtsız ve istemeyerek böyle bir şeye vâkıf olmuşsan, bunu bir sır olarak kabul edip asla başkasına sızdırmaman,
Birileri kötü niyetle onu araştırıyorsa, kesinlikle buna alet ve yardımcı olmaman ve onu koruman, konuştuklarını habersizce dinlememen,
Bir sıkıntı içinde görsen o halde bırakmayıp yardımcı olman, bir nimete erse hased etmemen; hatasına göz yumman, kusurunu bağışlaman, sana kaba davransa bile sabır ve hilmini ondan esirgememen,
Faydalı her konuda ona aracı ve yardımcı olman, iyi dilek ve samimiyetle başkalarının onun hakkındaki ileri geri konuşmalarına engel olman, ona yönelik hile ve tuzakları bertaraf etmen, saygı, sevgi ve olgunlukla davranmandır.
Bu konuda da başarı için güç ve kuvvet yalnızca Yüce Allah'tandır. "
ARKADAŞ HAKKI
"Arkadaş hakkına gelince, elden geldiğince özverili ve onu kendine tercih edici davranman; buna imkân bulamıyorsan en azından yaptığı iyilikten geri kalmayarak yaptığı iyiliği karşılıksız bırakmaman; dolayısıyla, sana değer verip saygı gösterdiği gibi ona değer verip saygı göstermen,
Seni koruduğu gibi onu koruman, her iyiliğe ondan önce davranman, senden önce davranacak olsa iyiliğini karşılıksız bırakmaman; layık olduğu sevgi ve dostlukta kusur etmemen;
Kendisine karşı hayırla muameleyi ve samimiyeti bir borç bilmen, onu koruyup gözetmen, Allah'a kullukta ona yardımcı ve destek olman; Rabbine isyan sayılan hususlarda nefsiyle mücadelesinde ona destek olman; kısacası, onun için azap değil, tam bir rahmet vesilesi olmandır.
Bu konuda da başarı için güç ve kuvvet yalnızca Yüce Allah'tandır."
MAL EMNİYETİ VE MALIN HAKKI
İmam Zeynelâbidin (a.s.), malın hakkı ve ticaret hayatı ile ilgili olarak, ticarî ortağın hakkı, malın hakkı, alacaklının hakkı ve mal ortağının hakkından bahseder.
Hz. Peygamber (s.a.v.) de Veda Hutbesi'nde korunacak 5 mukaddes değerden biri olarak malın kutsallığına değinir. Bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Ey nas! Kadınlarınız ve mallarınız, Allah'ınıza kavuşacağınız zamana kadar, bugün nasıl mukaddes bir günse, bu aylarınız nasıl mukaddes aylarsa ve bu belde nasıl kutlu bir belde ise öylece mukaddestir.
Her birinizin kanı ve malı ötekine haramdır. Kıyamet gününde Allah'ın huzuruna çıkacaksınız. O da, size yaptıklarınızı bir bir soracak ve ona göre mükafaat ve münacat verecektir. "
"Nezdinde bir emanet bulunan kimse, o emaneti kime aitse ona vermelidir."
"Bir kimseye kardeşinin malı helal olmaz; meğer ki, gönül rızası ile vermiş ola. Kendinize zulmetmeyin."
"Her türlü riba (faizcilik) da kaldırılmıştır. Allah, riba yoktur, diyor. Ortadan kaldırdığım ilk riba, amcam Abdulmuttalib oğlu Abbas'ın ribasıdır.
Sermayeleriniz yine sizindir. Ne zulmediniz, ne de zulüm görünüz.
Borçlular, alacaklılara ancak aldıkları parayı iade edeceklerdir."
"Borç ödenmelidir. Kiralanan mal geri verilmelidir. Hediyeye hediye ile mukabele yaraşır."
Risalede malların hakları ve ticaret hayatı ile ilgili olarak şunlar yer almaktadır:
TİCARÎ ORTAĞIN HAKKI
"Ortağın hakkın gelince, o da, hazır olmadığında onun yerini tutman; mevcut olduğunda ona kendin gibi davranman; onun kararını da öğrenmeden kendi kararında ısrar etmemen; onunla müzakere etmeden kendi görüşünü uygulamaya koymaman; malını kendisi için muhafaza etmen; değerli değersiz herhangi bir şeyde ona hıyanet etmeyi aklından bile geçirmemendir.
Hz. Peygamberden (s.a.v.) şöyle buyurduğu bize ulaşmıştır:
"Birbirlerine hıyanet etmedikçe, Allah'ın himayesi ortakların üzerindedir."
Bu konuda da başarı için güç ve kuvvet yalnızca Yüce Allah'tandır."
MALIN HAKKI
"Malın hakkına gelince, o da, helalinden başka bir yolla elde etmemen; helalinden başka yolda harcamaman; verilmesi gereken yerden esirgememen; haklarını çıkarmayı ihmal etmemen;
Malı Allah verdiğine göre, sadece O'nun yoluna adaman; Allah'a ulaşmak için vesile etmen; Allah'ın yolunda yemeyip yedirmeyerek ileride büyük ihtimalle seni övgüyle yâd etmeyecek, bıraktığın malın konusunda seni güzelce temsil etmeyecek ve onunla Rabbinin emirlerini yerine getirmeyecek kimselere bırakmamandır.
Ki, böyle yaptığın takdirde, malının kötüye kullanılması konusunda onlara yardımcı olmuş sayılırsın. Malını o kimseye de bırakmamandır ki, bıraktığın malda dini ve ahireti için güzelce tasarruf edip kendisi için güzelce harcar, Rabbine onunla itaatte bulunur, sevap ve mükafaatını kendine alır, sen ise bin bir zahmetle kazanmışken günah, hasret ve pişmanlığını çekmiş olursun.
Bu konuda da başarı için güç ve kuvvet yalnızca Yüce Allah'tandır."
ALACAKLININ HAKKI
"Senden alacağını talep eden alacaklının hakkına gelince, o da şudur: Elinde imkânın varsa talebini yerine getirir, borcunu eksiksiz ödersin; onu geri çevirip de borcunu savsaklamazsın.
Çünkü Allah Resulü (s.a.v.) : "Zenginin borcunu savsaklaması zulümdür" buyurmuştur.
Elinde imkânın yoksa tatlı dille onun gönlünü alır, sana mühlet vermesi için güzellikle ricada bulunur, insanca geri çevirirsin.
Aksi halde, hem malından, hem de güzelce muameleden mahrum etmiş olursun ki, bu da insanlık dışı çirkin bir tutumdur.
Bu konuda da başarı için güç ve kuvvet yalnızca Yüce Allah'tandır."
MAL ORTAĞININ HAKKI
"Mal ortağının hakkında gelince, bu da onu kandırmaman, aldatmaman, yalan söylememen, gafletinden istifade etmemen, hile yapmaman, karşıdakinin her şeyini ele geçirmek için fırsat kollayan düşman misali davranmaman, sana güvendiğinde hakkını eksiksiz bir şekilde vermen, kendinde bırakmaman ve toleranslı davranan kimsenin hakkını yemenin de faiz gibi haram olduğunu bilmendir.
Bu konuda da başarı için güç ve kuvvet yalnızca Yüce Allah'tandır." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Zeynelabidin eserinden)
Şayet yanına gelip oturan sen isen, kalkma konusunda serbest-sin, ancak, eğer o senin yanına gelip oturmuşsa, ondan izin istemeden yanından kalkmamandır. Bu konuda da güç ve kuvvet Yüce Allah'tandır."
KOMŞU HAKKI
"Komşu hakkına gelince o da, yokken onu her şeyiyle koruyup gözetmen, hazırken saygı göstermen, her iki durumda da yardım ve desteğini esirgememen, mahremiyetlerini gözetlememen,
Ayıp ve kusurlarını araştırmaman, eğer kasıtsız ve istemeyerek böyle bir şeye vâkıf olmuşsan, bunu bir sır olarak kabul edip asla başkasına sızdırmaman,
Birileri kötü niyetle onu araştırıyorsa, kesinlikle buna alet ve yardımcı olmaman ve onu koruman, konuştuklarını habersizce dinlememen,
Bir sıkıntı içinde görsen o halde bırakmayıp yardımcı olman, bir nimete erse hased etmemen; hatasına göz yumman, kusurunu bağışlaman, sana kaba davransa bile sabır ve hilmini ondan esirgememen,
Faydalı her konuda ona aracı ve yardımcı olman, iyi dilek ve samimiyetle başkalarının onun hakkındaki ileri geri konuşmalarına engel olman, ona yönelik hile ve tuzakları bertaraf etmen, saygı, sevgi ve olgunlukla davranmandır.
Bu konuda da başarı için güç ve kuvvet yalnızca Yüce Allah'tandır. "
ARKADAŞ HAKKI
"Arkadaş hakkına gelince, elden geldiğince özverili ve onu kendine tercih edici davranman; buna imkân bulamıyorsan en azından yaptığı iyilikten geri kalmayarak yaptığı iyiliği karşılıksız bırakmaman; dolayısıyla, sana değer verip saygı gösterdiği gibi ona değer verip saygı göstermen,
Seni koruduğu gibi onu koruman, her iyiliğe ondan önce davranman, senden önce davranacak olsa iyiliğini karşılıksız bırakmaman; layık olduğu sevgi ve dostlukta kusur etmemen;
Kendisine karşı hayırla muameleyi ve samimiyeti bir borç bilmen, onu koruyup gözetmen, Allah'a kullukta ona yardımcı ve destek olman; Rabbine isyan sayılan hususlarda nefsiyle mücadelesinde ona destek olman; kısacası, onun için azap değil, tam bir rahmet vesilesi olmandır.
Bu konuda da başarı için güç ve kuvvet yalnızca Yüce Allah'tandır."
MAL EMNİYETİ VE MALIN HAKKI
İmam Zeynelâbidin (a.s.), malın hakkı ve ticaret hayatı ile ilgili olarak, ticarî ortağın hakkı, malın hakkı, alacaklının hakkı ve mal ortağının hakkından bahseder.
Hz. Peygamber (s.a.v.) de Veda Hutbesi'nde korunacak 5 mukaddes değerden biri olarak malın kutsallığına değinir. Bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Ey nas! Kadınlarınız ve mallarınız, Allah'ınıza kavuşacağınız zamana kadar, bugün nasıl mukaddes bir günse, bu aylarınız nasıl mukaddes aylarsa ve bu belde nasıl kutlu bir belde ise öylece mukaddestir.
Her birinizin kanı ve malı ötekine haramdır. Kıyamet gününde Allah'ın huzuruna çıkacaksınız. O da, size yaptıklarınızı bir bir soracak ve ona göre mükafaat ve münacat verecektir. "
"Nezdinde bir emanet bulunan kimse, o emaneti kime aitse ona vermelidir."
"Bir kimseye kardeşinin malı helal olmaz; meğer ki, gönül rızası ile vermiş ola. Kendinize zulmetmeyin."
"Her türlü riba (faizcilik) da kaldırılmıştır. Allah, riba yoktur, diyor. Ortadan kaldırdığım ilk riba, amcam Abdulmuttalib oğlu Abbas'ın ribasıdır.
Sermayeleriniz yine sizindir. Ne zulmediniz, ne de zulüm görünüz.
Borçlular, alacaklılara ancak aldıkları parayı iade edeceklerdir."
"Borç ödenmelidir. Kiralanan mal geri verilmelidir. Hediyeye hediye ile mukabele yaraşır."
Risalede malların hakları ve ticaret hayatı ile ilgili olarak şunlar yer almaktadır:
TİCARÎ ORTAĞIN HAKKI
"Ortağın hakkın gelince, o da, hazır olmadığında onun yerini tutman; mevcut olduğunda ona kendin gibi davranman; onun kararını da öğrenmeden kendi kararında ısrar etmemen; onunla müzakere etmeden kendi görüşünü uygulamaya koymaman; malını kendisi için muhafaza etmen; değerli değersiz herhangi bir şeyde ona hıyanet etmeyi aklından bile geçirmemendir.
Hz. Peygamberden (s.a.v.) şöyle buyurduğu bize ulaşmıştır:
"Birbirlerine hıyanet etmedikçe, Allah'ın himayesi ortakların üzerindedir."
Bu konuda da başarı için güç ve kuvvet yalnızca Yüce Allah'tandır."
MALIN HAKKI
"Malın hakkına gelince, o da, helalinden başka bir yolla elde etmemen; helalinden başka yolda harcamaman; verilmesi gereken yerden esirgememen; haklarını çıkarmayı ihmal etmemen;
Malı Allah verdiğine göre, sadece O'nun yoluna adaman; Allah'a ulaşmak için vesile etmen; Allah'ın yolunda yemeyip yedirmeyerek ileride büyük ihtimalle seni övgüyle yâd etmeyecek, bıraktığın malın konusunda seni güzelce temsil etmeyecek ve onunla Rabbinin emirlerini yerine getirmeyecek kimselere bırakmamandır.
Ki, böyle yaptığın takdirde, malının kötüye kullanılması konusunda onlara yardımcı olmuş sayılırsın. Malını o kimseye de bırakmamandır ki, bıraktığın malda dini ve ahireti için güzelce tasarruf edip kendisi için güzelce harcar, Rabbine onunla itaatte bulunur, sevap ve mükafaatını kendine alır, sen ise bin bir zahmetle kazanmışken günah, hasret ve pişmanlığını çekmiş olursun.
Bu konuda da başarı için güç ve kuvvet yalnızca Yüce Allah'tandır."
ALACAKLININ HAKKI
"Senden alacağını talep eden alacaklının hakkına gelince, o da şudur: Elinde imkânın varsa talebini yerine getirir, borcunu eksiksiz ödersin; onu geri çevirip de borcunu savsaklamazsın.
Çünkü Allah Resulü (s.a.v.) : "Zenginin borcunu savsaklaması zulümdür" buyurmuştur.
Elinde imkânın yoksa tatlı dille onun gönlünü alır, sana mühlet vermesi için güzellikle ricada bulunur, insanca geri çevirirsin.
Aksi halde, hem malından, hem de güzelce muameleden mahrum etmiş olursun ki, bu da insanlık dışı çirkin bir tutumdur.
Bu konuda da başarı için güç ve kuvvet yalnızca Yüce Allah'tandır."
MAL ORTAĞININ HAKKI
"Mal ortağının hakkında gelince, bu da onu kandırmaman, aldatmaman, yalan söylememen, gafletinden istifade etmemen, hile yapmaman, karşıdakinin her şeyini ele geçirmek için fırsat kollayan düşman misali davranmaman, sana güvendiğinde hakkını eksiksiz bir şekilde vermen, kendinde bırakmaman ve toleranslı davranan kimsenin hakkını yemenin de faiz gibi haram olduğunu bilmendir.
Bu konuda da başarı için güç ve kuvvet yalnızca Yüce Allah'tandır." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Zeynelabidin eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.