İmam Rıza’nın ilmî faaliyetleri -2-
Yeryüzü, hiçbir asır ve zamanda Allah’ın insanlara olan hüccetinden boş kalmaz. Allah, yeryüzü ve ehline mirasçı oluncaya dek onlar Allah-u Teala’nın sağlam ipi, hidayet imamları ve dünya ehlinin hüccetleridirler
16.02.2024 08:37:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
"Yeryüzü, hiçbir asır ve zamanda Allah'ın insanlara olan hüccetinden boş kalmaz. Allah, yeryüzü ve ehline mirasçı oluncaya dek onlar Allah-u Teala'nın sağlam ipi, hidayet imamları ve dünya ehlinin hüccetleridirler.
Kim, onlara muhalefet ederse sapık, saptıran, bâtıl, hakkı ve hidayeti terk edendir.
Onlar, Kur'an'ın müfessirleri ve Resûlullah'ın (s.a.v.) sözcüleridirler. Kim, onları tanımadan ölürse cahiliyet ölümüyle ölmüştür.
Şüphesiz takva, iffet, doğru sözlülük, iyilik, istikamet (direniş), gayret, emaneti -ister iyi, ister kötü olsunlar- sahibine geri çevirmek, uzun secdeler yapmak, gündüzleri oruç tutmak, geceleri ibadet için kalkmak, haramlardan kaçınmak, sabırla fereci (kurtuluşu) beklemek, musibet anında sabırlı olmak ve güzel arkadaşlık onların dinindendir (tavır ve gidi- şatlarındandır).
Namaz abdesti; Allah-u Teala'nın da kitabında belirttiği gibi yüz ve elleri dirseklerden itibaren yıkamak ve daha sonra baş ve ayakları meshetmektir.
Abdesti ancak gait (dışkı), idrar, (bağırsaktan çıkan) gaz, uyku ve cünüp halleri bozar.
Kim messin üzerine (ayağın üzerine değil de mes, ayakkabı vb. bir şey üzerine) meshederse Allah ve Resûlüne muhalefet etmiş, Allah-u Teala'nın farzını terk etmiş ve kitabıyla amel etmemiştir.
Cuma guslü, Kurban ve Fıtır Bayramı günü guslü (kasıt Ramazan ve Kurban Bayramlarıdır), Mekke ve Medine'ye girerken gusletme, ziyaret guslü, ihram guslü, Ramazan ayının birinci, on yedinci, on dokuzuncu, yirmi birinci ve yirmi üçüncü gecelerinin gusülleri sünnettir. Cenabet ve hayızdan temizlenmek için alınan gusüller ise farzdır.
Farz namazlar; öğle dört rekât, ikindi dört rekât, akşam üç rekât, yatsı dört rekât ve sabah iki rekât olmak üzere toplam on yedi rekâttırlar.
Sünnet namazlar da toplam otuz dört rekâttır. Bunların sekiz rekâtı öğle namazından önce kılınır; sekiz rekâtı ikindi namazından önce, dört rekâtı akşam namazından sonra, iki rekâtı da yatsı namazından sonra oturarak kılınır.
Elbette bu bir rekât (ayakta kılınan bir rekâta eşit) sayılmaktadır. Yine seher vakti sekiz rekât gece namazı, iki rekât şef' namazı, bir rekât da vitir niyetiyle kılınır; iki rekât da sabah namazının sünnetidir ki, sabah namazından önce kılınır.
Namazı ilk vaktinde kılmak daha hayırlıdır. Cemaat namazının sevabı, ferdî kılınan yirmi dört rekâtla eşittir.
Fâcir (fâsık) kişilerin arkasında namaz kılınmaz, velayet ehlinden başkasına iktida edilmez, murdar ve yırtıcı hayvanların derisinin üzerinde namaz kılınmaz...
Farz namazlarda yani sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarında kunut tutmak gerekli sünnettir.
Ölüye kılınan namazın beş tekbiri vardır. Kim noksan tekbir getirirse (sünnete) muhalefet etmiştir. Ölü kabre konduğu zaman ayak kısmından kabre bırakılmalıdır.
Besmeleyi bütün namazlarda sesli okumak sünnettir.
Her iki yüz dirhemden (gümüş para) beş dirhemini zekât vermek gereklidir. Eğer bu miktardan az olursa zekât vermek gerekmez. Bir malın üzerinden bir yıl geçmedikçe o mala zekât vacip olmaz.
Velayet ehli oldukları meşhur olmayanlara zekât vermek câiz değildir. Buğday, arpa, kuru üzüm ve hurma beş veske (her vesk altmış sâdır; her sâ da dört muddur; yani yaklaşık 850 kg) ulaştıkları zaman bunların onda biri zekât olarak verilir.
Fıtır zekâtı kişi başına vaciptir. Bu kişilerin büyük, küçük, hür, köle, kadın veya erkek olması arasında hiçbir fark yoktur. Fıtra zekâtı buğday, arpa, hurma ve kuru üzümden bir sâ (3 kg) verilmelidir. Bu zekâtı velayet ehlinden başkasına vermek câiz değildir.
Kadınların hayız dönemleri en çok on gün ve en az üç gün sürer. Müstahaze kadın pamuk kullanmalı ve guslederek namaz kılmalıdır.
Ama hayızlı kadın namazı terk eder ve kaza da etmez; fakat orucu terk etmeli ve sonra kazasını tutmalıdır." Devam edecek (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)
Kim, onlara muhalefet ederse sapık, saptıran, bâtıl, hakkı ve hidayeti terk edendir.
Onlar, Kur'an'ın müfessirleri ve Resûlullah'ın (s.a.v.) sözcüleridirler. Kim, onları tanımadan ölürse cahiliyet ölümüyle ölmüştür.
Şüphesiz takva, iffet, doğru sözlülük, iyilik, istikamet (direniş), gayret, emaneti -ister iyi, ister kötü olsunlar- sahibine geri çevirmek, uzun secdeler yapmak, gündüzleri oruç tutmak, geceleri ibadet için kalkmak, haramlardan kaçınmak, sabırla fereci (kurtuluşu) beklemek, musibet anında sabırlı olmak ve güzel arkadaşlık onların dinindendir (tavır ve gidi- şatlarındandır).
Namaz abdesti; Allah-u Teala'nın da kitabında belirttiği gibi yüz ve elleri dirseklerden itibaren yıkamak ve daha sonra baş ve ayakları meshetmektir.
Abdesti ancak gait (dışkı), idrar, (bağırsaktan çıkan) gaz, uyku ve cünüp halleri bozar.
Kim messin üzerine (ayağın üzerine değil de mes, ayakkabı vb. bir şey üzerine) meshederse Allah ve Resûlüne muhalefet etmiş, Allah-u Teala'nın farzını terk etmiş ve kitabıyla amel etmemiştir.
Cuma guslü, Kurban ve Fıtır Bayramı günü guslü (kasıt Ramazan ve Kurban Bayramlarıdır), Mekke ve Medine'ye girerken gusletme, ziyaret guslü, ihram guslü, Ramazan ayının birinci, on yedinci, on dokuzuncu, yirmi birinci ve yirmi üçüncü gecelerinin gusülleri sünnettir. Cenabet ve hayızdan temizlenmek için alınan gusüller ise farzdır.
Farz namazlar; öğle dört rekât, ikindi dört rekât, akşam üç rekât, yatsı dört rekât ve sabah iki rekât olmak üzere toplam on yedi rekâttırlar.
Sünnet namazlar da toplam otuz dört rekâttır. Bunların sekiz rekâtı öğle namazından önce kılınır; sekiz rekâtı ikindi namazından önce, dört rekâtı akşam namazından sonra, iki rekâtı da yatsı namazından sonra oturarak kılınır.
Elbette bu bir rekât (ayakta kılınan bir rekâta eşit) sayılmaktadır. Yine seher vakti sekiz rekât gece namazı, iki rekât şef' namazı, bir rekât da vitir niyetiyle kılınır; iki rekât da sabah namazının sünnetidir ki, sabah namazından önce kılınır.
Namazı ilk vaktinde kılmak daha hayırlıdır. Cemaat namazının sevabı, ferdî kılınan yirmi dört rekâtla eşittir.
Fâcir (fâsık) kişilerin arkasında namaz kılınmaz, velayet ehlinden başkasına iktida edilmez, murdar ve yırtıcı hayvanların derisinin üzerinde namaz kılınmaz...
Farz namazlarda yani sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarında kunut tutmak gerekli sünnettir.
Ölüye kılınan namazın beş tekbiri vardır. Kim noksan tekbir getirirse (sünnete) muhalefet etmiştir. Ölü kabre konduğu zaman ayak kısmından kabre bırakılmalıdır.
Besmeleyi bütün namazlarda sesli okumak sünnettir.
Her iki yüz dirhemden (gümüş para) beş dirhemini zekât vermek gereklidir. Eğer bu miktardan az olursa zekât vermek gerekmez. Bir malın üzerinden bir yıl geçmedikçe o mala zekât vacip olmaz.
Velayet ehli oldukları meşhur olmayanlara zekât vermek câiz değildir. Buğday, arpa, kuru üzüm ve hurma beş veske (her vesk altmış sâdır; her sâ da dört muddur; yani yaklaşık 850 kg) ulaştıkları zaman bunların onda biri zekât olarak verilir.
Fıtır zekâtı kişi başına vaciptir. Bu kişilerin büyük, küçük, hür, köle, kadın veya erkek olması arasında hiçbir fark yoktur. Fıtra zekâtı buğday, arpa, hurma ve kuru üzümden bir sâ (3 kg) verilmelidir. Bu zekâtı velayet ehlinden başkasına vermek câiz değildir.
Kadınların hayız dönemleri en çok on gün ve en az üç gün sürer. Müstahaze kadın pamuk kullanmalı ve guslederek namaz kılmalıdır.
Ama hayızlı kadın namazı terk eder ve kaza da etmez; fakat orucu terk etmeli ve sonra kazasını tutmalıdır." Devam edecek (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)