Ehl-i Sünnet'in önemli kaynaklarında, Ehl-i Beyt ile ilgili nazil olan Ahzab suresi 33. ayet hakkında şu sözler geçer:
Peygamberimizin üvey oğlu Ömer b. Ebu Seleme der ki: "'Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden her türlü kiri, günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak ister' (Ahzab: 33) ayeti, (Peygamberimizin zevcesi) Ümmü Seleme'nin evinde nazil oldu. Peygamber (a.s.), Fâtıma'yı, Hasan'ı, Hüseyin'i çağırdı. Onları bir örtü ile bürüyüp örttü. O sırada Ali arkada, geride bulunuyordu. Onu da örtü ile bürüdü, örttü. Sonra da, 'Allah'ım! Bunlar, Benim Ehl-i Beyt'imdir! Bunlardan günah kirini gider, kendilerini tertemiz yap' diyerek dua etti. Ümmü Seleme, 'Ya Nebiyallah! Ben de onlarla birlikte miyim?' diye sordu. Resûlullah ona, 'Sen yerindesin ve Bana hayırlısın!' buyurdu." (Tirmizi, Sünen, c.5, s.663).
Aişe validemiz de bu hadiseyi şöyle anlatıyor:
"Peygamber (a.s.) bir sabah üzerinde siyah kıldan dokunmuş nakışlı Yemen işi bir örtü bulunduğu halde erkenden çıkınca, yanına Hasan b. Ali geldi. Onu, hemen örtüsünün içine aldı. Sonra Hüseyin geldi. Onu da onun yanına aldı. Sonra Fâtıma geldi. Onu da örtünün içine aldı. Daha sonra Ali geldi. Onu da örtünün içine aldıktan sonra, 'Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden kiri, günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak ister' ayetini okudu." (Müslüm, Sahih, c.7, s.130).
Peygamberimizin (s.a.v.), Ehl-i Beyt'ine dost olana dost, düşman olana düşman olacağı hususu:
Hadis kaynaklarında Peygamber Efendimizin (s.a.v.), Hz. Ali, Hz. Fâtıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (Allah'ın selamı cümlesinin üzerine olsun) hakkında şöyle buyurduğu yer almaktadır: "Ben bunlarla sulh/barışık olanlarla sulh/barışık olurum, çarpışanlarla da çarpışırım." (İbn Mace, Sünen, c.1, s.52; Zehebi, Tarihü'l-İslam, c.3, s.8).
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) İmam Hasan ile İmam Hüseyin'i görünce, vaazını arıda kesip onlara doğru koştu:
Tarih kaynaklarında nakledildiği üzere, Peygamber Efendimiz (s.a.v.), İmam Hasan ile İmam Hüseyin'e çok düşkündü. Bir gün mescidinde hutbe irad ederken, İmam Hasan ile İmam Hüseyin kırmızı gömlekler giyinmiş oldukları halde iki tarafa baka baka kendisine doğru yavaş yavaş yürüyüp geldiklerini görünce hutbesini kesti. Minberden indi. Onları önünde oturttuktan sonra, "Yüce Allah ne kadar doğru buyurmuş" diyerek, "Mallarınız ve evlatlarınız sizin için hiç şüphesiz bir imtihan, bir bela ve bir mihnettir" (Tegabün: 15) mealli ayeti okudu. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.5, s.354; Tirmizi, Sünen, c.5, s.658).
İmam Hüseyin'in (a.s.) şehit edileceği hususunda gaybî haberler:
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) zevcesi Ümmü Seleme validemiz şöyle der: "Resûlullah (a.s.) bir gün yanı üzere yattı. Kaygılı ve üzüntülü olarak uyandı. Sonra uyudu. Yine kaygılı ve üzüntülü olarak uyandı. Yine uyudu. Sonra uyandı. Avucunda kırmızı bir toprak bulunuyor ve onu öpüyordu! 'Nedir bu?' diye sordum. 'Hüseyin için, Cebrail, bunun Irak toprağında öldürüleceğini bana haber verdi. Bu da, oranın toprağıdır' buyurdu." (Zehebi, Siyer u A'lemi'n-Nübela, c.3, s.194-195).
İmam Hüseyin (a.s.)'ın şehit edileceği yerden Cebrail'in getirdiği toprağın Kerbela toprağı olduğu, Peygamberimizin bu yeri "Kerb-ü bela, tasa, üzüntü" diye vasıflandırdığı da rivayet edilir. (Zehebi ,Siyer u A'lami'n-Nübela, c.3, s.195; Tarihü'l-İslam, c.3, s.10-11).
Enes b. Malik'ten gelen rivayete göre de; yağmur meleği Rabbinden izin alarak Peygamber (a.s.)'ın yanına gelir. Peygamber Aleyhisselam, "Ey Ümmü Seleme! Kapıyı üzerimize kapa, yanımıza kimseyi bırakma!" buyurur. O sırada Hz. Hüseyin koşarak kapıya gelir. Hz. Ümmü Seleme onu içeri bırakmaz. Fakat Hz. Hüseyin kapıyı zorlayıp içeri dalar. Kendisini Peygamberimizin kucağına atar. Peygamberimiz (s.a.v.) onu boynuna, omzuna alır; öper, sever. Melek, Peygamberimize; "Onu çok mu seversin?" diye sorar. Peygamberimiz, "Evet" buyurur. Melek, "İyi ama ümmetin onu öldürecektir" der. Peygamberimiz, "Demek onu öldürecek olanlar Müslümanlar ha?!" diye buyurur. Melek, "Evet, istersen onun öldürüleceği yeri de sana göstereyim?" der. Peygamberimiz, "Olur!" deyince, melek getirdiği bir avuç ıslak kızıl toprağı Peygamberimize gösterir. Hz. Ümmü Seleme onu alıp elbisesinin eteğine koyar. Peygamberimiz Ümmü Seleme'ye toprağı verirken, "Bu toprak kan haline gelince, Hüseyin şehit edilir" buyurur. Hz. Ümmü Seleme onu, sırça bir çanak içinde yanında saklar. Hz. Hüseyin şehit edildiği gün, toprağın kan haline geldiğini görür. Peygamberimizin bu husustaki haber ve müşahadeleri, vefatından elli yıl sonra, Hicret'in 61. yılında Kerbela'da cereyan eden facia ile gerçekleşmiştir. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.3, s.242; Zehebi, Tarihü'l- İslam, c.3, s.10; Siyer u A'lami'n-Nübela, c.3, s.194; İbn Esir, Kamil, c.4, s.48; Dineveri, Kitabu'l-Ahbar, s.259).
Peygamberimizin üvey oğlu Ömer b. Ebu Seleme der ki: "'Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden her türlü kiri, günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak ister' (Ahzab: 33) ayeti, (Peygamberimizin zevcesi) Ümmü Seleme'nin evinde nazil oldu. Peygamber (a.s.), Fâtıma'yı, Hasan'ı, Hüseyin'i çağırdı. Onları bir örtü ile bürüyüp örttü. O sırada Ali arkada, geride bulunuyordu. Onu da örtü ile bürüdü, örttü. Sonra da, 'Allah'ım! Bunlar, Benim Ehl-i Beyt'imdir! Bunlardan günah kirini gider, kendilerini tertemiz yap' diyerek dua etti. Ümmü Seleme, 'Ya Nebiyallah! Ben de onlarla birlikte miyim?' diye sordu. Resûlullah ona, 'Sen yerindesin ve Bana hayırlısın!' buyurdu." (Tirmizi, Sünen, c.5, s.663).
Aişe validemiz de bu hadiseyi şöyle anlatıyor:
"Peygamber (a.s.) bir sabah üzerinde siyah kıldan dokunmuş nakışlı Yemen işi bir örtü bulunduğu halde erkenden çıkınca, yanına Hasan b. Ali geldi. Onu, hemen örtüsünün içine aldı. Sonra Hüseyin geldi. Onu da onun yanına aldı. Sonra Fâtıma geldi. Onu da örtünün içine aldı. Daha sonra Ali geldi. Onu da örtünün içine aldıktan sonra, 'Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden kiri, günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak ister' ayetini okudu." (Müslüm, Sahih, c.7, s.130).
Peygamberimizin (s.a.v.), Ehl-i Beyt'ine dost olana dost, düşman olana düşman olacağı hususu:
Hadis kaynaklarında Peygamber Efendimizin (s.a.v.), Hz. Ali, Hz. Fâtıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (Allah'ın selamı cümlesinin üzerine olsun) hakkında şöyle buyurduğu yer almaktadır: "Ben bunlarla sulh/barışık olanlarla sulh/barışık olurum, çarpışanlarla da çarpışırım." (İbn Mace, Sünen, c.1, s.52; Zehebi, Tarihü'l-İslam, c.3, s.8).
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) İmam Hasan ile İmam Hüseyin'i görünce, vaazını arıda kesip onlara doğru koştu:
Tarih kaynaklarında nakledildiği üzere, Peygamber Efendimiz (s.a.v.), İmam Hasan ile İmam Hüseyin'e çok düşkündü. Bir gün mescidinde hutbe irad ederken, İmam Hasan ile İmam Hüseyin kırmızı gömlekler giyinmiş oldukları halde iki tarafa baka baka kendisine doğru yavaş yavaş yürüyüp geldiklerini görünce hutbesini kesti. Minberden indi. Onları önünde oturttuktan sonra, "Yüce Allah ne kadar doğru buyurmuş" diyerek, "Mallarınız ve evlatlarınız sizin için hiç şüphesiz bir imtihan, bir bela ve bir mihnettir" (Tegabün: 15) mealli ayeti okudu. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.5, s.354; Tirmizi, Sünen, c.5, s.658).
İmam Hüseyin'in (a.s.) şehit edileceği hususunda gaybî haberler:
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) zevcesi Ümmü Seleme validemiz şöyle der: "Resûlullah (a.s.) bir gün yanı üzere yattı. Kaygılı ve üzüntülü olarak uyandı. Sonra uyudu. Yine kaygılı ve üzüntülü olarak uyandı. Yine uyudu. Sonra uyandı. Avucunda kırmızı bir toprak bulunuyor ve onu öpüyordu! 'Nedir bu?' diye sordum. 'Hüseyin için, Cebrail, bunun Irak toprağında öldürüleceğini bana haber verdi. Bu da, oranın toprağıdır' buyurdu." (Zehebi, Siyer u A'lemi'n-Nübela, c.3, s.194-195).
İmam Hüseyin (a.s.)'ın şehit edileceği yerden Cebrail'in getirdiği toprağın Kerbela toprağı olduğu, Peygamberimizin bu yeri "Kerb-ü bela, tasa, üzüntü" diye vasıflandırdığı da rivayet edilir. (Zehebi ,Siyer u A'lami'n-Nübela, c.3, s.195; Tarihü'l-İslam, c.3, s.10-11).
Enes b. Malik'ten gelen rivayete göre de; yağmur meleği Rabbinden izin alarak Peygamber (a.s.)'ın yanına gelir. Peygamber Aleyhisselam, "Ey Ümmü Seleme! Kapıyı üzerimize kapa, yanımıza kimseyi bırakma!" buyurur. O sırada Hz. Hüseyin koşarak kapıya gelir. Hz. Ümmü Seleme onu içeri bırakmaz. Fakat Hz. Hüseyin kapıyı zorlayıp içeri dalar. Kendisini Peygamberimizin kucağına atar. Peygamberimiz (s.a.v.) onu boynuna, omzuna alır; öper, sever. Melek, Peygamberimize; "Onu çok mu seversin?" diye sorar. Peygamberimiz, "Evet" buyurur. Melek, "İyi ama ümmetin onu öldürecektir" der. Peygamberimiz, "Demek onu öldürecek olanlar Müslümanlar ha?!" diye buyurur. Melek, "Evet, istersen onun öldürüleceği yeri de sana göstereyim?" der. Peygamberimiz, "Olur!" deyince, melek getirdiği bir avuç ıslak kızıl toprağı Peygamberimize gösterir. Hz. Ümmü Seleme onu alıp elbisesinin eteğine koyar. Peygamberimiz Ümmü Seleme'ye toprağı verirken, "Bu toprak kan haline gelince, Hüseyin şehit edilir" buyurur. Hz. Ümmü Seleme onu, sırça bir çanak içinde yanında saklar. Hz. Hüseyin şehit edildiği gün, toprağın kan haline geldiğini görür. Peygamberimizin bu husustaki haber ve müşahadeleri, vefatından elli yıl sonra, Hicret'in 61. yılında Kerbela'da cereyan eden facia ile gerçekleşmiştir. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.3, s.242; Zehebi, Tarihü'l- İslam, c.3, s.10; Siyer u A'lami'n-Nübela, c.3, s.194; İbn Esir, Kamil, c.4, s.48; Dineveri, Kitabu'l-Ahbar, s.259).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasan Kanaatlı / diğer yazıları
- Neden yazıyoruz / 16.01.2018
- Emevi mektebi / 26.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri-2 / 17.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri / 14.11.2017
- Muaviye'nin geçmişine kısa bir bakış / 13.11.2017
- İmam Hüseyin'i (a.s.) tanımak / 09.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi??2 / 08.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi?-1 / 07.11.2017
- Kur'an açısından Allah adına ıslah / 06.11.2017
- İmam Hasan (a.s.)'ın barışının mahiyeti / 05.11.2017
- Emevi mektebi / 26.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri-2 / 17.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri / 14.11.2017
- Muaviye'nin geçmişine kısa bir bakış / 13.11.2017
- İmam Hüseyin'i (a.s.) tanımak / 09.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi??2 / 08.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi?-1 / 07.11.2017
- Kur'an açısından Allah adına ıslah / 06.11.2017
- İmam Hasan (a.s.)'ın barışının mahiyeti / 05.11.2017