Soma'daki faciada 301 işçinin ölümünün yankıları sürüyor. Şimdi herkes sorumlu kim sorusuna cevap arıyor. Hatta gerçek sorumlular bile bu soruyu sorup sorumlu arıyormuş gibi yapıyor?Oysa bu faciada güvenliği hiçe sayarak bir üretim çılgınlığına izin veren herkes sorumlu bence. İşletme sahibi de, mühendisler de, taşeronlar da, hükümet de ve ilgili bakanlıklar da bu faciada sorumludur. Bu sorumlular dışında bir sorumlu daha var Soma'da.Üstelik bu sorumlu Soma'dan önce yaşanan tüm facialarda da olağan suçlu?Kim mi bu sorumlu?Vahşi kapitalizm?Soma'daki gibi facialara neden olan bu vahşi kapitalizm artık sorgulanıyor. Bu önemli bir gelişme, ama elbette yeterli değil.Soma'da madenden sağ olarak çıkartılan maden işçisi Murat Yalçın'ın, "sedye kirlenmesin çizmemi çıkarayım mı" sözleri bir üniversitenin hukuk fakültesinin iktisat dersinde final sorusuna konu oldu.Giriş bölümünde "Bu sınav aynı zamanda bir iktisatçı olarak yaptığım ilk günah çıkarma olacak" notunu düşen Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Çiğdem Boz, "Günah listem uzun" diyerek başladığı alışılmamış final sorusunda çok dikkatimi çeken bir ifadede bulunuyor.Öğrencilerine "İktisatçı adam, ölümcül bir kaza atlattıktan sonra sedyeyi kirletmemek için "Çizmemi çıkarayım mı" der mi? Ya da bunu diyebilen insanları çoğaltmak için nasıl bir sistem önerirdiniz?" sorusunu yönelten Çiğdem Boz sorusunda şu cümleye de yer vermiş:"Daha ilk günden sizlere iktisadın tanımını yaparken 'sınırsız ihtiyaçlar', 'sınırlı kaynaklar'dan dem vurarak, "ihtiyaçların değil, isteklerin sınırsız" olduğu kısmının yeteri kadar altını çizmediğim için, beni bağışlayın." Çiğdem Boz'un sorusunu görünce yirmi yıl kadar önce mühendislik fakültesi birinci sınıfında okurken ekonomi dersimize giren fakültenin dekanına, "konut sektöründe çılgın bir kâr amacı gütmek yerine insanlara faydalı projeler geliştirmenin daha faydalı olacağını" söylediğimde yediğim fırça aklıma geldi.Soma faciası ve sonrasında yaşananlar Yrd. Doç. Dr. Çiğdem Boz gibi "gerçek" iktisatçıları bu vahşi kapitalizmi sorgulama noktasına getirmiş. Bu takdiri hak eden bir gelişme. Öncelikle Yrd. Doç. Dr. Çiğdem Boz'u başkaları gibi ekonominin gelebileceği son nokta olarak vahşi kapitalizmi görmeyip, eksiklerini ve hatalarını fark ettiği ve öğrencilerinin düşüncelerine set çekmeyip, onları özgürce cevap vermeye teşvik ettiği için tebrik ediyorum. Sonra da Çiğdem Boz'un sorusunda ifade ettiği "ihtiyaçların değil, isteklerin sınırsız" olduğu gerçeğini dünya iktisat tarihinde ilk ifade eden kişinin Milli Ekonomi Modeli tezinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu ifade etmek istiyorum.Üstelik Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli'nde sadece bu gerçeği değil, aynı zamanda "kaynakların sınırlı değil, sınırsız" olduğunu da ilk dile getiren kişi olmuştur.Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, söz konusu final sorusunda ifade edilen;Homo economicusun (çıkarını kollayan adam) iyi bir şey olmadığı; İhtiyaçların sınırlı ve isteklerin sınırsız olduğu; Ekonomide kârdan daha önemli şeyler olduğu; Reel ücretin cebindeki parayla alınabilecek ekmek sayısı anlamına geleceği; Yaşam kalitesini artırmadan iktisadi büyümenin hiç bir anlamı olmadığı; Devletin bazı sektörlerde patron olması gerektiği; gerçeklerini vurgulamakta ve daha pek çok başka doğruları da dile getirmektedir.Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde ifade ettiği gerçeklerin iktisatçılar tarafından ifade edilmesi şüphesiz çok değerlidir. Ama fikre saygının bir gereği olarak, fikrin kime ait olduğunun da gizlenmeksizin ifade edilmesi bundan çok daha değerli ve takdir edilecek bir davranış olurdu.Bu bağlamda "İktisatçı adam, ölümcül bir kaza atlattıktan sonra sedyeyi kirletmemek için "Çizmemi çıkarayım mı" der mi? Ya da bunu diyebilen insanları çoğaltmak için nasıl bir sistem önerirdiniz?" sorusuna verilebilecek tek sağlıklı cevap, Milli Ekonomi Modeli'dir.Bunun böyle olduğunu Putin'den gelen bir davet üzerine Prof. Dr. Haydar Baş'ın 27 Şubat 2013'te Rusya Parlamentosu Duma'da 4.5 saatlik bir Milli Ekonomi Modeli sunumu yapmış olması da ispatlamaktadır.Kapitalizmin vahşiliğini fark edince daha fazla ısrar etmeden bir arayışa giren ve Milli Ekonomi Modeli'ni uygulamaya geçiren Rusya ve diğer ülkeler umarım tüm iktisatçılara ve elbette Türkiye'ye Milli Ekonomi Modeli'nin emsalsizliğini anlamaları için örnek teşkil eder.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024