Hz. Mevlana ümitsizlik içinde debelenen tüm insanlığa 1200'lü yıllardan böyle seslenmişti."Gene gel, gene gel! Her ne isen gene gel! Kâfirsen, ateşe tapıyorsan, puta tapıyorsan da, gene gel, Bu bizim dergâhımız umutsuzluk dergâhı değil, Yüz kere tövbeni bozmuşsan da gene gel!"Mevlana'nın hiç kimseyi dairenin dışında bırakmayan bu seslenişi, kimilerinin yanlış anladığı gibi hümanist bir anlayışın yansıması değil, insanları düştükleri ümitsizlik çukurundan çıkarıp, Allah'ın daima açık olan tövbe kapısına getirebilmek içindi. "Gene gel" seslenişine kulak verenler, Mevlana'nın müjdesinden paylarına düşeni mutlaka almışlardır. Bugün de insanlık çok büyük çalkantılar içerisinde debelenip durmakta. Ekonomik sıkıntılar ve para günümüzde Mevlana'nın "gene gel" diye çağırdığı putperestler gibi insanlar için put haline gelmiş. Ekonomideki bozulmalar ahlaksızlığı daha da tetikliyor. Ahlaksızlık ülkemizde bile havsalamızın alamayacağı noktalara gelmiş durumda. Ülkemizde yaşanan bu problemler ve ahlak bozulması diğer ülkelerde bizden kat kat fazlasıyla yaşanıyor.İşte bütün bu problemler silsilesi içerisinde debelenen ülkemiz ve dünya bence tarihte en fazla Mevlana'ya ve Mevlana'nın anlayışına ihtiyaç duyulan bir dönemi yaşamaktadır. Ortaya koyduğu "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Milli Devlet" tezleriyle milletimizi ve insanlığı içerisinde bulunduğu çıkmazlardan çıkarabilecek projelerin sahibi olması hasebiyle Prof. Dr. Haydar Baş, "iktisadın Mevlanası" olmayı çoktan hak etmiştir. Dördüncü Uluslar arası Sosyal Devlet Milli Devlet kongresine Finlandiya'dan katılan Prof. Dr. Juhani Tamminen bakın ne diyor;"Bu rehber, sadece Türk milleti için değil ve hiçbir din ve ırk farkı gözetmeksizin bütün insanlık için bir kurtuluş projesidir, barış, adalet ve kalkınma modelidir."Finlandiyalı bu profesörün ifadesi Prof. Dr. Haydar Baş'ın "iktisadın Mevlanası" olduğu tespitimizi doğruluyor. Bu ifadeler, -dikkatinizi çekerim- Avrupalı bir akademisyenin ifadeleri. Son yapılan kongreye katılan yerli ve yabancı bilim adamları, Prof. Dr. Tamminen'in ortaya koyduğuna benzer tespitlerle "Sosyal Devlet Milli Devlet" tezini konuşturlar.Tezlerinin öngördüğü formüllerle "iktisadın Mevlanası" olan Prof. Dr. Haydar Baş da tıpkı Mevlana gibi hiç kimseyi dışlamamakta ve tüm insanlığı kucaklamaktadır. Kaynakların aslında kıt değil, sınırsız olduğu anlayışıyla beraber kaynaklar yüzünden çıkan kavgaların anlamsızlığını herkese göstermektedir. Her devletin kendi imkânlarıyla kalkınabileceğini ve vatandaşlarını refah içerisinde yaşatabileceğini matematiksel formüllerle göstererek, bir ülkenin zengin olması için diğerlerinin aç kalmak zorunda olmadıklarını göstermiştir.Kapitalizmin "insan insanın kurdudur" sapık anlayışını çürüttüğü gibi insanlığı açlığa mahkûm eden Kapitalizmi de tarihin çöplüğüne atmaktadır. Tezlerinin burada sayamadığımız daha pek çok özeliklerinden dolayı, Prof. Dr. Haydar Baş "iktisadın Mevlanası" olmuştur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024