Yaşadığımız hayat, özelliklede son günlerde yaşanan birçok olumsuzluklar sayesinde, çekilmez bir hal almıştır. Geçim sıkıntısı, haksız kazançlar, yanlış uygulamalar; bir toplumun temel taşları olan "adalet" ve "kalkınmayı" neredeyse ortadan kaldırmış bir vaziyettedir. Be nedenle, kabul etsek de etmesek de ülkemizde bir yönetim krizi oluşmuştur. Aile kurumundan tutun da en küçük bir işletmeyi ya da devleti yönetmede dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. Bunlar ihmal edildi takdirde yaşanacak olumsuzluklar da kaçınılmazdır. Bu konuda da örneğimiz Ehl-i Beyt olmalıdır. Çünkü onların ortaya koyduğu hayat ölçüleri eskimez, pörsümez; her çağa ve her insanadır. Yaşadığımız olayları daha iyi okuyabilmek ve çözüme kavuşmak için Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın yazdığı Ehl-i Beyt Külliyatından İmam Bakır (as)'ın halifeye nasihatini aktarmak istiyorum: Ömer b. Abdulaziz, Peygamber şehri Medine'yi ziyaret etti. Bir münadiye; "Bir haksızlığa uğrayan, kendisine zulmedilen biri varsa gelsin" diye seslenmesini emretti. Bunun üzerine İmam Muhammed Bakır(as) yanına gitti. Ömer ona saygı gösterisi olarak ayağa kalktı. Onu hürmetle ağırladı.İmam(as) şöyle buyurdu: "Dünya pazarlardan bir pazardır; insanlar bu pazarlarda kendilerine yararlı ve zararlı olan şeylerin alışverişini yaparlar. Nice kavimler bu pazardan kendilerine zararlı olan şeyleri satın aldılar; derken ölüm onları yakaladı da bu dünyadan kınanmış olarak ayrıldılar. Çünkü ahirette kendilerine yararlı olacak şeyleri satın almamışlardı. Onların topladığı malları, kendilerini övmeyen kimseler aralarında paylaştılar; kendileri de kendilerini mâzur saymayacak zatın huzuruna gittiler. Allah'a yemin ederim ki, başkaları için korktuğumuz bu tür amellere dikkat etmek ve onlardan uzak durmak, herkesten çok bize yakışır. Allah'tan kork ve önüne iki seçenek koy. Rabbimin huzuruna çıktığın zaman bunlardan hangisinin seninle beraber olmasını istediğine bak, onu yap; hangisinin seninle beraber olmasını istemediğine bak, ondan uzak dur.Senden öncekilerin elinde kalan, onlara hiçbir yararı dokunmayan bir mala rağbet edip de senin eline geçmesini ümit etme. Kapılarını açık tut. Sana ulaşılmasını kolaylaştır. Mazlumun hakkını ver zâlimi zulmünden alıkoy.Üç haslet kimde olursa, onun Allah'a olan imanı kâmil olur:1. Hoşnutluğu olduğu zaman hoşnutluğu kendisini bâtıla sürüklemeyen kimse.2. Öfkelendiği zaman öfkesinin kendisini Hak'tan uzaklaştırmayan kimse.3. Gücü olduğu zaman gücünü, kendisine ait olmayan şeyi almak için kullanmayan kimse"(İmam Muhammed Bakır/ Prof. Dr. Haydar Baş/ sayfa 449?450)Bu bilgiler ışığında yaşanan olayları tahlil edince; hem nerede yanlış yapıldığı anlaşılacak, hem de çözüm yolları bulunmuş olacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025