İnsanı Kamil Peygamber Efendimize (s.a.v.) insan olarak baktığımız zaman ona yakışacak en güzel vasıf, "insan-ı kamil" vasfıdır. Zaten bütün kemaller Resulüllah Efendimizden (sav) yansımıştır.
Cenabı Hak, Onu en güzel bir örnek olarak seçmiş, beşeriyete hediye olarak vermiştir. Kur'an-ı Kerim'de Onun bu yüce şahsiyeti için:"Usvetün Hasene/güzel örnek" denilmektedir. "Andolsun ki, Resulüllah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir." (Ahzab, 33/21) Nedir bu örnek? İnsan olma örneğidir. İnsan dendiği zaman mutlaka onun yaşadığı kurumların tamamı hatıra gelir. Aile kurumudur, ticari kurumdur, zirai kurumdur, hukuki kurumlardır, devlet kurumudur, bütün bu kurumlar hatırımıza geliyor. Bu kurumların insanlığın menfaatine yürüyebilmesi, çalışabilmesi, için bu kurumları yürütecek olan fertlerin de düzgün olması, fevkalede kazanılmış şahıslar olması lazımdır. Bundan olsa gerek ki, Peygamber Efendimizin yaşadığı toplumda temsil ettiği kurumlara baktığınız zaman, gerek zamanının gerekse ondan sonra vücuda gelen zamanların en güçlü kurumları olduğunu görüyoruz.Peygamber Efendimizin devri saadetlerinde aile kurumu vardı. Ama hiçbir aile kurumu O'nun temsil ettiği aile kurumu gibi olamamıştır. Bugün her birimiz bir aile reisi, bir ailenin mümessiliyiz. Ama hiçbirimiz Peygamber Efendimizin yaşadığı devirde, şartlarda ortaya koyduğu örnek aile hayatını maalesef yaşayamıyoruz. Yani O'na siz aile kurumunda baktığınız zaman en mükemmel bir insan olduğunu görüyorsunuz. Zaten insanı kamil denilen şahıs her dönemde, her devirde geçerli bir akçedir. Hele bu, bir de Peygamber olursa... Hz. Muhammed (sav) olursa.... Onun geçmeyeceği zaman, geçemeyeceği devir yoktur. Öyle baktığımız zaman o çok mükemmel bir aile reisidir. Yine Peygamber Efendimiz (as) Medinei Münevvere döneminde aile reisliğinin ötesinde bir de insanların reisi olarak, başı olarak vazife görmüşlerdir.Bugünkü manada ona biz devlet başkanı diyoruz. Yani O, orada bir devletin başı konumundaydı. O hayatına baktığımız zaman, gerek kendi dostlarıyla ki buna biz sahabe diyoruz olan hukukunda, gerek dış temaslarında harici siyasetinde yine dünyanın en üstün örneği olmuştur.Yani o sadece kendi toplumunun değil, o statüde olan bütün kurumların en üstte bir örneği olmuştur.
RAHMETEN Lİ'L-ÂLEMÎN HZ. MUHAMMED (SAV) / Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın kaleminden Gönül Sohbetleri
Cenabı Hak, Onu en güzel bir örnek olarak seçmiş, beşeriyete hediye olarak vermiştir. Kur'an-ı Kerim'de Onun bu yüce şahsiyeti için:"Usvetün Hasene/güzel örnek" denilmektedir. "Andolsun ki, Resulüllah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir." (Ahzab, 33/21) Nedir bu örnek? İnsan olma örneğidir. İnsan dendiği zaman mutlaka onun yaşadığı kurumların tamamı hatıra gelir. Aile kurumudur, ticari kurumdur, zirai kurumdur, hukuki kurumlardır, devlet kurumudur, bütün bu kurumlar hatırımıza geliyor. Bu kurumların insanlığın menfaatine yürüyebilmesi, çalışabilmesi, için bu kurumları yürütecek olan fertlerin de düzgün olması, fevkalede kazanılmış şahıslar olması lazımdır. Bundan olsa gerek ki, Peygamber Efendimizin yaşadığı toplumda temsil ettiği kurumlara baktığınız zaman, gerek zamanının gerekse ondan sonra vücuda gelen zamanların en güçlü kurumları olduğunu görüyoruz.Peygamber Efendimizin devri saadetlerinde aile kurumu vardı. Ama hiçbir aile kurumu O'nun temsil ettiği aile kurumu gibi olamamıştır. Bugün her birimiz bir aile reisi, bir ailenin mümessiliyiz. Ama hiçbirimiz Peygamber Efendimizin yaşadığı devirde, şartlarda ortaya koyduğu örnek aile hayatını maalesef yaşayamıyoruz. Yani O'na siz aile kurumunda baktığınız zaman en mükemmel bir insan olduğunu görüyorsunuz. Zaten insanı kamil denilen şahıs her dönemde, her devirde geçerli bir akçedir. Hele bu, bir de Peygamber olursa... Hz. Muhammed (sav) olursa.... Onun geçmeyeceği zaman, geçemeyeceği devir yoktur. Öyle baktığımız zaman o çok mükemmel bir aile reisidir. Yine Peygamber Efendimiz (as) Medinei Münevvere döneminde aile reisliğinin ötesinde bir de insanların reisi olarak, başı olarak vazife görmüşlerdir.Bugünkü manada ona biz devlet başkanı diyoruz. Yani O, orada bir devletin başı konumundaydı. O hayatına baktığımız zaman, gerek kendi dostlarıyla ki buna biz sahabe diyoruz olan hukukunda, gerek dış temaslarında harici siyasetinde yine dünyanın en üstün örneği olmuştur.Yani o sadece kendi toplumunun değil, o statüde olan bütün kurumların en üstte bir örneği olmuştur.
RAHMETEN Lİ'L-ÂLEMÎN HZ. MUHAMMED (SAV) / Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın kaleminden Gönül Sohbetleri
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.