Hoş geldin karasaban, merhaba tezekli dönem

Bu gidişle “hoş geldinlerimiz” ve “merhabalarımız” çoğalacak gibi geliyor bana sevgili okurlar. İlk defa karasabanla çift süren bir köylümüz ile karşılaşıyorum. Aydın Paşa yaylasına çıkarken çiftini süren köylümüzü görüntülemek ve dakikalarca seyretmekten büyük keyif aldım. O güzelim görüntüleri “Milletin Efendisi” programında mutlaka izleyin derim. Karasabana çocukluğumdan beri hep ilgi duymuşumdur. Karasabanın başına geçip az da olsa çift sürmem toprağa olan sevgi ve bağlılığımı biraz daha perçinlemiş oldu.
Karasaban toprağı sürmek için yapılmış, genellikle sert iki ağacın birleşmesinden oluşan basit bir tarım aleti. Ağacın sivri olan yerine takılan özel yapılmış saban demiri denen parçaya toprağın aktarılması sağlanır. İkinci parçanın ucuna boyunduruk denilen sabanı çekecek hayvanların bağlanacağı bir düzenek takılır. Boyunduruk karasaban veya pulluğu çekmek için kullanılan hayvanların boynuna takılan ağaçtan yapılmış bir araçtır. İki ağaç ince demir veya sert ağaç parçalarıyla birbirine tutturulmuş uçları hayvanların boynu girecek kadar açık bırakılmış kaçmamaları içinde zelve denen demir veya ağaç parçalarının girebileceği delikler hazırlanmış bir araçtır. Boyunduruğun alt ucunda meşeden yapılma kapak dediğimiz delikli düzenek vardır. Bağlantıyı zelveler yapar.
***
Karasaban ile ilgili sadece “anılar” kaldı "tarihe karıştı" derken müzelerde sergilenen karasaban, yeniden hayata döndü sevgili okurlar. Mazotun aşırı zamlanması nedeni ile artık köylüler tarlaları öküzlerle sürmeye başladılar.
Dünyanın en pahalı mazot-benzini, elektriğini, doğalgazını, suyunu tüketiyoruz. Ayağımızın altında bu kaynaklar bolca olmasına rağmen elin yabancısına yok fiyatına satıp, dışarıdan en az 10 katına alıp milletimize satıyoruz. Ve bunun adına da devleti yönetmek diyoruz.
Sağ olsun “ben size iş bulmak zorunda değilim” diyen bir Başbakanımız var. Ve bankaların üstün kâr yapmalarını ekonominin iyiye gittiğine yoran Başbakanımıza kimse öğüt vermemekte midir? Hani siz faizi kaldırmak için gelmiştiniz Sayın Başbakanım? Dağların tepelerine, kuşların kanadına hak yol İslam yazacaktınız?
Kendinize ve dahi milletimize daha da zulmetmeyerek işi ehline teslim ediniz Sayın Başbakan… Gittikçe batıyor ve hoş bir görüntü arz etmiyorsunuz.
Sevgili Tarım Bakanımıza sorsanız Avrupa'da en büyük tarım hâsılasına sahip ülke haline gelmişiz. Dünya sıralamamız da 11 değil artık 7 imiş.
Köylü Hasan Ağa’nın deyişi ile Tarım Bakanımıza seslenerek soralım: Aydın ili Germencik ilçesi Üzümlü köyünde 15-20 yıl evvelinde köye 5 bin pamuk işçisi gelirmiş.Ve köylü pamuktan para kazanırmış. O yıllarda 1 kilo pamuk ile 5 litre mazot alınırken şimdilerde 1 litre mazot alabilmek için 5 kilo pamuk satmak gerekiyor. Bu mu tarımda çağ atlamak ve 7. sıralara oturmak Sayın Bakanım?...
Köylü ve çiftçimiz Tarım Bakanımızın Fransa’dan değil de Türk tarım ve köylüsünden şövalyelik nişanı almasını istiyor?
Karasabana ve tezeğe devam…