Yarın (29 Aralık 2008 Pazartesi) Hicri yıl başlangıcı olarak kabul edilen 1430. sene ve Muharrem ayının ilk günüdür. Bu ay içerisinde cereyan eden olaylar ve özellikle de Aşure günü hakkında ayrıca bir yazı yazma sözüyle birlikte "Hicret" muhasebesi yapmaya çalışalım...Yolunu kaybetmiş insanlık aleminin son yıllarda görünürde başı ekonomik sıkıntı dolayısıyla beladadır. Aslına bakılırsa, sıkıntının şu anda önde olanı ekonomik sıkıntılardır ama insanlık kendisi ile alakalı hemen her konuda sıkıntıda ve başı beladadır. Yüce Allah ilk insanı peygamber olarak göndermekle yönsüz ölçüsüz başına buyruk yaşayamayacağını, ancak ve ancak gönderdiği kitap ve peygamberlerin ölçülerine uyduğu taktirde huzurlu bir hayat sürebileceğini işaret etmiştir. Fakat insanlar hep yanlışı, isyanı, başına buyruk yaşamayı tercih etmiş; defalarca duvara toslamış, huzursuz yaşamış, kavgalı yaşamış yok etmiş yok olmuş, kavimler milletler olarak helak olmuş, yok edilmiştir. İnsanlık yol göstericilerini (peygamber) takip ettiği oranda kaybettiği yolunu tekrar bulmuştur. İnsanlık için barbarlığın ve hak tanımazlığın, yada başkalarının haklarına en fazla tecavüz edildiği bir zaman diliminde "Hicret" emri gelmiştir. "Hicretle" yeni bir yurt edinmek için bir çok çaba sarfedilmiş, neticesinde Medine güvenli yer olarak tespit edilmiş, kafileler halinde "Hicret" gerçekleştirilmiştir. Yüce Peygamberi- mizin (sav), Ebubekir Sıddık (ra) ile birlikte gerçekleştirdiği "Hicreti" insanlık için yeni bir dönüm noktası olarak kabul edildiğinden, İslam alemi bu kutlu olayı takvim başlangıcı olarak kabul etmiştir.1430 yıl önce gerçekleşmiş bu olayın, İslam âlemi tarafından hicri takvim başlangıcı olarak kabul edilmesindeki sır ve hikmeti içerisinde barındıran bu hadisenin her yönüyle tahlil edilip anlaşılmaya çalışılması gerekmektedir. Çünkü; sadece Hazreti Muhammed (sav) Efendimizin değil, hemen her Sahabenin Hicreti, ayrı bir mana içermektedir. İnsanlığa mesaj veren yönleri mevcuttur. Hicretin sır ve hikmetlerini hemen her Müslüman'ın kavraması gerekmektedir. Hicrete katılanların içinde bulunduğu şartlar ve katlandıkları fedakârlıklar anlaşıldığında, insanlığın onlara neler borçlu olduğu da anlaşılacaktır. Hicret, kelime olarak bir yerden, başka bir yere göç etmek manasında kullanılmıştır. Ama bu göç, öğle sıradan bir göç değildir.Bu göç ki; yolunu kaybetmiş insanlığa, yol göstermek için yola çıkılan bir göçtür. Bu göç ki; cahiliye döneminin en karanlık halini, en aydınlık hale dönüştürmek üzere yola çıkılan bir göçtür.Bu göç ki; anadan, babadan, yardan, evlattan, yurttan, maldan, mülkten, velhasıl sevdiğin her şeyi bırakıp sadece Allah rızasına ulaşmak için yola çıkılan bir göçtür.Şimdi kendimize dönüp sormalıyız; Acaba Allah için biz bir şeylerden vaz geçip, Onun rızasına ne kadar Hicret edebiliyoruz? Bırakın devletler aşırı, ya da memleketler aşırı yerlere göç etmeyi, günah işlenen bir odadan ya da meclisten, diğer bir yere ne kadar Hicret edebiliyoruz?Sabahın soğuğunda, sıcak yataklarımızdan, sabah namazını kılmak üzere seccademizin üzerine ne kadar Hicret edebiliyoruz?Hicret için mutlaka kendimize zaman ayırmak zorundayız. Nefislerimizin heva ve heveslerini bırakıp, Allah'ın rızasına kavuşacak, bir anlık da olsa, Hicret halini tatmak ve yaşamak bizlere ciddi bir muhasebe kapısını da aralayacaktır. O zaman anlayacağız ki; Dinimiz İslam, bize uğrunda ağır pahalar ödenerek, mallar ve canlar feda edilerek ulaştırılmıştır. Selâm olsun, Muhacir ve Ensara! Hicri 1430. yılbaşınız kutlu olsun değerli dostlar?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025