Kıyamet yaklaştıkça fitnenin yaygınlaşacağı; dolayısıyla, imanın tehlikeye gireceği zamanların geleceği, ilahi buyruklarla haber verilmiştir. Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (sav) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur: "Fitneler, tıpkı (kamışlardan örülen) hasır gibi, (insanların kalbine) çubuk çubuk atılır. Hangi kalbe bir fitne nüfuz ederse onda siyah bir leke hâsıl olur. Hangi kalp de onu reddederse onda beyaz bir benek hâsıl olur. Böylece iki ayrı kalp ortaya çıkar: Biri cilalı tas gibi bembeyazdır; dünyalar durdukça buna hiçbir fitne zarar vermez.
Diğeri ise, alaca siyahtır. Tepetaklak duran testi gibidir; bu kalp, ne iyiyi iyi bilir, ne de kötüyü kötü. O, hevadan (beşeri değerlerden) kendisine ne yutturulmuşsa, onu (hak veya batıl) bilir…" (Muslim, Iman 231, (144).) Yukarıdaki hadisi şerifte geçen; "…bu kalp, ne iyiyi iyi bilir, ne de kötüyü kötü. O, hevadan (beşeri değerlerden) kendisine ne yutturulmuşsa, onu (hak veya batıl) bilir." İfadesi insanımızın içinde bulunduğu durumu çok açık bir şekilde izah etmektedir. Aman Allah'ım, toplum fitneden ne kadar nasip almış ki; herkes birbirini aldatmanın peşinde, aldatılmak ve aldanmak hayatın normal bir parçası halini almış(!) Fitne belasına düştüğümüz takdirde başımıza gelebilecek tehlikeler de başka bir hadisi şerifte şöylece haber verilmiştir; "Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi, birbirlerini çağıracakları zaman yakındır." Orada bulunanlardan biri: "O gün sayıca azlığımızdan mı?" diye sordu. "Hayır, buyurdular. Bilakis o gün siz çoksunuz. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan çer-çöpler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karsı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!"
"Zaaf da nedir ey Allah'ın Resulü?" denildi. "Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!" buyurdular." (Ebu Davud, Melahim 5, (4297).) Fitneden korunmanın yolu; hayırlı ameldir. Aksi taktirde korkunç bir akıbet bizi beklemektedir. Resulullah(sav) buyurdu; "Karanlık gecenin parçaları gibi olan fitnelerden önce, hayırlı ameller işlemede acele edin. O fitne geldi mi kişi mu'min olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama girer. Mu'min olarak akşama erer de kâfir olarak sabaha ulaşır; dinini basit bir dünya menfaatine satar." (Muslim, Iman 186, (118); Tirmizi, Fiten 30, (2196) Bu bilgiler ışığında fitneden korunmak ve Allah'ın rızasını kazanmak için hayırlı ameller işlemede acele davranmalıyız. Aksi takdirde, hem fitnenin tuzağına düşeriz dünya bize zindan olur, ahirette de cehennem yurdumuz olur. Allah muhafaza…
Diğeri ise, alaca siyahtır. Tepetaklak duran testi gibidir; bu kalp, ne iyiyi iyi bilir, ne de kötüyü kötü. O, hevadan (beşeri değerlerden) kendisine ne yutturulmuşsa, onu (hak veya batıl) bilir…" (Muslim, Iman 231, (144).) Yukarıdaki hadisi şerifte geçen; "…bu kalp, ne iyiyi iyi bilir, ne de kötüyü kötü. O, hevadan (beşeri değerlerden) kendisine ne yutturulmuşsa, onu (hak veya batıl) bilir." İfadesi insanımızın içinde bulunduğu durumu çok açık bir şekilde izah etmektedir. Aman Allah'ım, toplum fitneden ne kadar nasip almış ki; herkes birbirini aldatmanın peşinde, aldatılmak ve aldanmak hayatın normal bir parçası halini almış(!) Fitne belasına düştüğümüz takdirde başımıza gelebilecek tehlikeler de başka bir hadisi şerifte şöylece haber verilmiştir; "Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi, birbirlerini çağıracakları zaman yakındır." Orada bulunanlardan biri: "O gün sayıca azlığımızdan mı?" diye sordu. "Hayır, buyurdular. Bilakis o gün siz çoksunuz. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan çer-çöpler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karsı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!"
"Zaaf da nedir ey Allah'ın Resulü?" denildi. "Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!" buyurdular." (Ebu Davud, Melahim 5, (4297).) Fitneden korunmanın yolu; hayırlı ameldir. Aksi taktirde korkunç bir akıbet bizi beklemektedir. Resulullah(sav) buyurdu; "Karanlık gecenin parçaları gibi olan fitnelerden önce, hayırlı ameller işlemede acele edin. O fitne geldi mi kişi mu'min olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama girer. Mu'min olarak akşama erer de kâfir olarak sabaha ulaşır; dinini basit bir dünya menfaatine satar." (Muslim, Iman 186, (118); Tirmizi, Fiten 30, (2196) Bu bilgiler ışığında fitneden korunmak ve Allah'ın rızasını kazanmak için hayırlı ameller işlemede acele davranmalıyız. Aksi takdirde, hem fitnenin tuzağına düşeriz dünya bize zindan olur, ahirette de cehennem yurdumuz olur. Allah muhafaza…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025