Sera gazlarının atmosfere salınımını azaltıp kontrol altına almayı hedefleyen karbondioksit ticareti, artık havayolları sektörü için de geçerli olacak. AB'nin kararı 2012'de yürürlüğe girecek.
Sera gazları salınımında önemli payı olan havayolları sektörünün emisyon ticaretinden muafiyeti sona eriyor. Kyoto İklim Protokolü'nde imzası bulunan bir ülkenin karbondioksit salınım kotasını aşması durumunda henüz kotasını doldurmamış bir diğer ülkeden para karşılığı kota satın alması esasına dayanan emisyon ticareti artık havacılık sektörü için de geçerli olacak. AB, uygulamanın 2012 yılında başlatılması kararı aldı. Karar çerçevesinde havayolları şirketleri, ilk aşamada 2004-2006 yılları arasında açığa çıkarılan sera gazı miktarı baz alınarak, salınımı yüzde 3 oranında azaltmakla yükümlü olacak. Havayolları şirketi bunun karşılığında emisyon ticareti sertifikasının yüzde 85'ini bedavaya alacak. Sertifikanın yüzde 15'ini ise para ödeyerek elde edecek.
Uçaklar, özellikle de jetler atmosfere diğer taşıtlardan çok daha zararlı gazlar salıyor. Hava trafiği, Avrupa'da atmosfere salınan toplam karbondioksitin yüzde 3'ünden sorumlu. Treber, havacılık sektöründe yıllık emisyon artışının yüzde 3 ila yüzde 5'i bulduğunu kaydediyor ve "Emisyon ticaretinin iklimin korunmasındaki en etkili araç olduğu çoktan kanıtlandı" diyor.
Avrupa Birliği, turizme bağımlı olan ülkelere zarar vermemek için hava taşımacılığına, çevreye zarar veren diğer sektörlerden daha az kısıtlama getirdi. Atmosfair Örgütü'nden Dietrich Brockhagen uçak emisyonunun zararları konusunda yolcuyu aydınlatmak ve kararı ona bırakmak yolunu seçtiklerini söylüyor: "Çevreyi korumaya yönelik adımların halk tarafından memnuniyetle karşılandığını görüyoruz. Ancak kerosin vergisi gibi seyahat ücretlerini artıran ek masraflar gündeme geldiğinde bunun tepkiyle karşılandığı da gözden kaçmıyor. Biz, 'Uçakla seyahat edemezsin, yoksa vebali boynuna' demek yerine, 'İklimin korunmasında payının olabilmesi için seni bilgilendiriyoruz' yöntemini uyguluyoruz."
Sera gazları salınımında önemli payı olan havayolları sektörünün emisyon ticaretinden muafiyeti sona eriyor. Kyoto İklim Protokolü'nde imzası bulunan bir ülkenin karbondioksit salınım kotasını aşması durumunda henüz kotasını doldurmamış bir diğer ülkeden para karşılığı kota satın alması esasına dayanan emisyon ticareti artık havacılık sektörü için de geçerli olacak. AB, uygulamanın 2012 yılında başlatılması kararı aldı. Karar çerçevesinde havayolları şirketleri, ilk aşamada 2004-2006 yılları arasında açığa çıkarılan sera gazı miktarı baz alınarak, salınımı yüzde 3 oranında azaltmakla yükümlü olacak. Havayolları şirketi bunun karşılığında emisyon ticareti sertifikasının yüzde 85'ini bedavaya alacak. Sertifikanın yüzde 15'ini ise para ödeyerek elde edecek.
Uçaklar, özellikle de jetler atmosfere diğer taşıtlardan çok daha zararlı gazlar salıyor. Hava trafiği, Avrupa'da atmosfere salınan toplam karbondioksitin yüzde 3'ünden sorumlu. Treber, havacılık sektöründe yıllık emisyon artışının yüzde 3 ila yüzde 5'i bulduğunu kaydediyor ve "Emisyon ticaretinin iklimin korunmasındaki en etkili araç olduğu çoktan kanıtlandı" diyor.
Avrupa Birliği, turizme bağımlı olan ülkelere zarar vermemek için hava taşımacılığına, çevreye zarar veren diğer sektörlerden daha az kısıtlama getirdi. Atmosfair Örgütü'nden Dietrich Brockhagen uçak emisyonunun zararları konusunda yolcuyu aydınlatmak ve kararı ona bırakmak yolunu seçtiklerini söylüyor: "Çevreyi korumaya yönelik adımların halk tarafından memnuniyetle karşılandığını görüyoruz. Ancak kerosin vergisi gibi seyahat ücretlerini artıran ek masraflar gündeme geldiğinde bunun tepkiyle karşılandığı da gözden kaçmıyor. Biz, 'Uçakla seyahat edemezsin, yoksa vebali boynuna' demek yerine, 'İklimin korunmasında payının olabilmesi için seni bilgilendiriyoruz' yöntemini uyguluyoruz."