Haçlı projelerde taşeron Türkiye

Batılılar herhangi bir projede Türkiye’ye ortaklık teklif ediyorlarsa bu, Türkiye’nin her türlü potansiyelinin kullanılmak istendiğinin işaretidir.
Bu potansiyeller, askerinden siviline, itibarından nüfuz alanına kadar pek çok şey olabilir.
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), Dinlerarası Diyalog, Medeniyetlerarası İttifak, Avrupa Birliği, NATO ve daha birçok proje ve birliktelikte batılılar hep Türkiye’nin imkânlarını sonuna kadar kullandılar ve de kullanmaya devam ediyorlar.
BOP sürecinde hatırlayın Türkiye, Irak’ta
kullanıldı.
Afganistan’da ve İran’da kullanıldı ve kullanılmaya da devam ediyor.
Sırada ise Suriye var, Türkiye bu bağlamda da kendini kullandırıyor.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın geçen Cuma günü yayınlanan makalesinde de ifade ettiği gibi Türkiye, kendini kullandırmakta o kadar hevesli bir durumdaki buna şaşırmamak imkânsız. Arap Baharı konusunda gerçekten Türkiye herkesten daha hevesli.
Türkiye, demokrasiden yoksun Arap ülkelerinin bir an önce demokrasiyle tanışması için mi çırpınıyor dersiniz?
Hayır, Türkiye’nin böyle bir kaygısı olduğunu hiç sanmıyorum.
Peki, bu heves niye?
Öncelikle bu hevesin yeni olmadığını ifade edelim. BOP projesi ortaya atıldığında büyük bir hevesle bu şer projede eşbaşkanlığa soyunan siyasiler “BOP projesinde Diyarbakır bir yıldız olabilir” diyerek BOP’un merkezinin Diyarbakır olmasını teklif etmişlerdi.
Arap Baharı’nın BOP’un bir versiyonu olduğunu bildiğimizden Türkiye’nin bu konuda olağanüstü hevesinin başta ABD olmak üzere bütün batılı ülkelere yaranmak amaçlı olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz.
BOP projesinin ipliği pazara çıkınca planların adını Arap Baharı olarak değiştirdiler ama öz aynı kaldı. BOP projesinin İslam ülkelerine yönelik planı neyse Arap Baharı’nın da aynı. Sadece üslup farklı. BOP’ta Irak’ta gördüğümüz gibi ABD askerleriyle planlarını uyguluyordu Arap Baharı’ndaysa Türkiye gibi kendini kullandırmaya hevesli ülkelerle aynı hedeflere ulaşmaya çalışıyor.
Haçlı tandanslı projelerde Türkiye kendine biçilen rolü öyle bir hevesle oynuyor ki dönüp geriye bakmıyor bile.
Geride kalan ülkelere bir baksa belki akılları başlarına gelecek.
Mesela, Libya ne hale geldi?
Linç edilen sadece Muammer Kaddafi değildi, aynı zamanda huzur ve adalet de Libya’da linç edildi.
Libya’dan her gün onlarca işkence haberi geliyor. Kaddafi şuan Libya’da yapılan işkenceleri yapmadığı halde katledildi. Şimdi işkenceleri yapan Libyalı çetelere ise kimsenin sesi çıkmıyor.
Türkiye kendini ABD’li dostlarının (!) talimatlarını yerine getirmeye o kadar kaptırmış ki bu gerçekleri görmeye zaman ayıramıyor.
Bu mudur Türkiye’nin Libya’ya gelmesine ortak olduğu demokrasi?
Bu mudur Türkiye’ye yakışan?
Bu mudur hükümete yakışan?