Allah’ın evine misafir olmak, Resulûllah’ın ve Ehl-i Beyti’nin misafiri olmak… Sahabe-i Kiram Hazeratı’nın misafiri olmak… Allah (c.c.), cümle kardeşlerimize nasib eylesin… Bu yıl çok muhterem Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızla beraber haccettik… 30’uncu kez Beytullahı ziyaret eden, Arafat’ı yaşayan ve haccın menasikini idrak eden hocamızın dualarına iştirak ettik. Arafat’ta bir saati aşkın duasına, çadırımızdaki yüzlerce kardeşimizle, ağlayarak-yalvararak “amin” dedik. “Ya Rabbi! Milletimize birlik ve dirlik ver. Her türlü saldırılardan vatanımızı, milletimizi koru… Ümmet-i Muhammed’e yardım et, güç ve kuvvet ikram et… Deccal fitnesinden, ahir zaman fitnesinden bizleri koru…” “Haccımızı kolay eyle, bizden onu kabul eyle, tekrarını nasib eyle…” Kâbe, Allah’ın evi (Beytullah)… Tevhidin, birliğin sembolü… Dilleri, ırkları, renkleri ve ülkeleri farklı insanlar Allah için kardeş olarak, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ümmeti olarak, hangi mezhepten, hangi meşrepten olursa olsun, hangi etnik kökenden olursa olsun, Hacerü’l-Esved’den başlayarak tavaf ediyorlar. Şiisi, Sünnisi, Alevisi, Caferisi, Hanefisi… Dualar, zikirler, tesbihler, yakarışlar… Birbirine dokunarak, omuz omuza, göğüs göğüse bir dönüş… Allah için, Allah adına… Tıpkı Hz. İbrahim, Hz. İsmail, Hz. Hacer validemiz ve Hz. Muhammed (s.a.v), Ehl-i Beyt’i ve sahabesinin döndüğü gibi… “Allahım, Sana iman ederek, Kitabını tasdik ederek, Senin Nebinin sünnetine ittiba ederek…” yakarışıyla… Ama ne gariptir ve hazindir ki, bu kardeşlerin ülkelerinde-diyarlarında müslüman müslümanla savaşıyor, Şii-Sünni kavga ediyor… Etnik farklılıklarla kavgalar körükleniyor. Batılı emperyalistlerin aktivitistleri, fitne ateşini yakıyor, haçlı ordularının değirmenine Müslüman gözükenler su taşıyor… Akan müslümanların kanı… İşgal edilen İslam ülkeleri… Kirletilen müslümanların namusu… Yağmalanan onların kaynakları… Önceki yıllar, karşılaştığımız diğer ülke hacıları, “Türk müsün?” diye sorduğunda, “evet” cevabı alınca, memnun oluyor, hayranlık ve saygı ile bakıyorlardı. Osmanlı’yı, babacan, adil, hakkaniyetli, kucaklayıcı muhafız Türk’ü görüyordu. Ama bu yıl, Kâbe’de, yolda, otelde, Arafat’ta, açıkça ağır sitemlere maruz kaldık. Suriye’de muhalif güçlere Türkiye’nin verdiği desteğe açıkça tepki veren Nijeryalı, Yemenli, Pakistanlı hacılara rastladık… “One minute” tiyatrosu bitti… Perde kapandı… Haçlı ordularına verilen destekler, İslam dünyasında fark edilmeye başlandı… Tabii ki, bizler hükümetin bu politikalarını onaylamadığımızı, karşı olduğumuzu, mü’minlerin kardeş olduğunu vurguladık… Diğer önemli bir husus ise, haccın menasiki ile ilgili… Arafat’ta Vakfe farz… “Hac Arafat’tır” buyuruyor Peygamberimiz (s.a.v.)… Mekan-ı mahsus orası… Zaman-ı mahsus’ta orada durmak gerekiyor. “Haccın menasikini Benden öğreniniz” diyen Resulûllah (s.a.v), orada Arefe günü öğle namazı vaktinde öğlenin farzı ile ikindinin farzını cem etmiş ve ikişer rekât kılmıştır. Buna Cem’î Takdim denir ve haccın menasikindendir. Bizler de hocamızla beraber öyle yaptık… Hüccacın tamamı da… Daha önce Diyanet’in uygulaması da böyleydi… Ancak ne oldu ise bu yıl Diyanet’in çadırından, Arafat’ta mukim olunduğu, mukim imamın arkasından 4+4 kılınacağı anons edildi ve öylece kılındı. Bu yanlıştan kesinlikle dönüleceğini ümit ediyoruz. Zira “Cem-î Takdim” haccın menasikindendir. Seferilikle de ilgisi yoktur. Arafat’ın hususi mekân olmasıyla ilgilidir. Arefe günü oraya gelen, nereden gelirse gelsin, Mekke’den de gelse iki rekât kılacak… Şayet seferilikle ilgili olsa, Arefe’nin Cuma’ya geldiği günlerde mukim olanların Cuma kılması ve hocanın Cuma hutbesi okuması gerekirdi. Halbuki okunan haccın hutbesidir ve orada Cuma kılınmaz. Çünkü orası hususi bir mekândır. Haccın menasikinden olan şey öylece uygulanır. Tıpkı tavafda 7 kere dönmek, şeytana yedişer taş atmak gerektiği gibi… 10 defa dönsek, 15 taş atsak olmaz… Dinlerarası diyalog fitnesini fark edenlerin, müsteşriklerin ve oryantalistlerin, İslam’ın itikadı kadar ibadetleri ile de (kurban, hac, haccın menasiki, vesile, türbe ziyareti vb.) oynadığını hatırlamalılar… Haccın menasikini “es” geçenlerin, misyoner ve müsteşrik oyunlarına alet olması ağır faturalar getirir. Zira Allah’ın hoşnutluğu, Resulûllah’ın uygulamasındadır. Ağzı dualıların dikkati ve hassasiyeti, menasikin uygulanması ve dinin kuralları ile ihyasınadır. Aksi felakettir, kötü yol açmaktır. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız, ilginçtir ki, Arefe gecesi “Cem-i Takdim”i çadırdakilere anlattırmış, Arefe günü Vakfe öncesi de yine bu konu üzerinde ısrarla durmuştu… Öğle vaktinde de öğle ile ikindiye cem ederek ikişer rekât bize kıldırdılar . Yanlış uygulamaya ise Arafat çadırında gerekli ikazda bulunmuş ve dahi ilmî delillerini eserlerden çıkartarak, Cem-i Takdim’in haccın menasikinden olduğunu ısrarla ortaya koymuştur. İbadet kurallarının ifasındaki hassasiyetini bir kez daha görmüş olduk. Allah (c.c.) kendilerinden razı olsun… Medine-i Münevvere’de Ravza-ı Mutahhara’yı ziyaret ettik. Resulûllah’a (s.a.v) ve Ehl-i Beyt’ine misafir olduk. Üzerimizdeki emanet selamları ulaştırdık… Hocamızla birlikte ümmet-i Muhammed’e ve milletimize, kardeşlerimize dua ettik… Hocamızın müjdesi ile Resulûllah’ın, Ehl-i Beyt’inin, sahabenin ve büyüklerin ruhaniyeti hacı kardeşlerimizi sarıp-sarmalamıştı, hepsini tebrik etti…. Her vesile vatanımızın, devletimizin ve milletimizin birlik ve dirliği için dualar etti, bu uğurda çok çalışmamızı salık verdi. Allah (c.c.) kendilerinden razı olsun. Uzun ömürler versin… Allah (c.c.) her Türk evladına haccetmeyi nasib etsin…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Dr. Abdullah Terzi / diğer yazıları
- “Tüketim en büyük kaynaktır” / 11.12.2019
- Mesaj TV’ye kavuştuk / 06.12.2019
- NATO neye yarar ki? / 04.12.2019
- Haydar Baş Çin’de değil, Türkiye’de / 28.11.2019
- Erdoğan–Trump görüşmesi ve Sayın Baş / 16.11.2019
- ‘ABD bitmiştir’ / 01.11.2019
- Bu Meclis off! / 28.10.2019
- ‘Bağımsızlık güneşi doğuyor’ / 25.10.2019
- Kolay değil 18 yıl geçti… / 26.09.2019
- ‘Materyalizm ne saçma şey!’ / 19.08.2019
- Mesaj TV’ye kavuştuk / 06.12.2019
- NATO neye yarar ki? / 04.12.2019
- Haydar Baş Çin’de değil, Türkiye’de / 28.11.2019
- Erdoğan–Trump görüşmesi ve Sayın Baş / 16.11.2019
- ‘ABD bitmiştir’ / 01.11.2019
- Bu Meclis off! / 28.10.2019
- ‘Bağımsızlık güneşi doğuyor’ / 25.10.2019
- Kolay değil 18 yıl geçti… / 26.09.2019
- ‘Materyalizm ne saçma şey!’ / 19.08.2019