Habur alternatifsiz kalmamalı!

Irak Milli Petrol Şirketi SOMO bir süre önce Irak'a petrol ürünleri taşıyan Türk şirketlerine Kürt bölgesiyle ilgili olarak bir emrivakide bulunmuştu. Irak'a petrol ürünleri ihracatı yapan ve sözleşmesi sona eren Türk firmalarının yeni sözleşme taleplerini kabul etmeyen Somo, Genel Müdür imzasıyla Türk firmalarına bir yazı gönderdi. Firmalara gönderilen yazıda, "Bahse konu kontratlar (.....) tarihinde sona ermiştir. Ancak, Türkiye üzerinden Irak'a petrol ürünü sevkıyatına devam etmek istiyorsanız kuzey eyaletlerindeki ilgili yetkililerle temasta bulununuz" denildi. Türkiye'den Irak'a yük taşıyan tankerler Habur sınır kapısında uzun kuyruklar halinde beklemekteydiler.  Irak'ın bu emrivakisine Türkiye'nin en etkili cevabı, Suriye üzerinden yeni bir kapı açmak için bazı girişimler yapmak oldu. Nusaybin de açılması düşünülen kapı Habur Sınır Kapısı'nı alternatifsiz olmaktan çıkaracaktı.Türkiye'nin çıkışı hemen etkisini gösterdi ve Irak geri adım atmak zorunda kaldı.Irak Petrol Şirketi SOMO, Ankara'ya Türkiye'den petrol ürünleri ithalatında tek yetkili makamın kendisi olduğunu belirten bir mektup gönderdi. Bu mektup üzerine dün itibariyle Habur'dan geçişlerin normale dönmesi bekleniyor.Bu kriz fazla zarar vermeden bir şekilde çözülmüş görünüyor. Ama ya Irak geri adım atmasaydı ne olacaktı? Türkiye mi geri adım atacaktı? Yani dayatılan şeyi tıpış tıpış yapmak zorunda kalacaktık. Çünkü Habur kapısının yerini doldurabilecek bir sınır kapımız yok.Bence bu çok büyük bir eksiklik. Bakın Irak bize karşı Habur'u kullanmaya başladı bile. Belki gelecekte tekrar benzer bir kriz yaşayacağız ve bu sefer geri adım atan Irak değil de biz olacağız. Bunun için tedbir şimdiden alınmalı.Nasıl mı?Nusaybin'de düşünülen Habur kapısına alternatif sınır kapısı açılmasına hız verilerek en kısa zamanda bitirilmesi ilk ve en önemli tedbir olacaktır. Çünkü Irak ve Kuzey Irak Habur kapısına ne kadar bağımlılarsa biz de onlar kadar o kapıya bağımlı olmuşuz. Çünkü alternatifini açmayı bir türlü başaramamışız.İşte bu krizi Türkiye bir fırsat olarak değerlendirip, Habur'u alternatifsiz olmaktan çıkarmalıdır.