Günahları yapraklar gibi dökülür
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Evinden hac ve umre niyeti ile çıkıp Kâbe yoluna koyulan mü'min, yerden ayağını kaldırıp yere koydukça, ağaçtan yapraklar dökülür gibi, günahları ayaklarından dökülür."
04.09.2016 00:00:00
Abdülkadir Geylani Hazretleri buyurdu ki:
Allah Teâlâ Hac sûresi yirmi yedinci âyetinde, "Ey İbrahim, insanlar arasında hac yapmaları için seslen de, insanlar yaya ve süvâri oldukları halde sana gelsinler" yani insanları hayvan üstünde veya yaya olarak hac yapmaya dâvet et buyuruyor.
Hac sûresi Kur'ân?ı Kerim'in acâib sûrelerindendir. İçinde Mekke'de, Medine'de inen âyetler, hazerde ve seferde gelen âyetler, gece ve gündüz gelen âyetler, nâsih ve mensûh her türlü âyet vardır. Âyet?i kerimenin baş tarafı İbrahim aleyhisselâma hitâb ediyor. Bakara sûresi, yüz yirmi yedinci âyet?i kerimesinde bildirildiği gibi, İbrâhim aleyhisselâm Beytullah'ın yani Kâbe'nin yapılmasını bitirince, 'Yâ Rabbi, bu muhterem yeri ziyâret etmek kimlere müyesser olacaktır' diye arz edince, Allah Teâlâ, 'Ey İbrahim, insanoğlunun erkek ve kadın mü'minlerden ve senin zürriyetinden ve diğerlerinden olan insanları hacca gelmeleri için çağır. Onlardan bazısı yaya, bazısı da zayıf develere bindikleri halde dünyanın her tarafından ırak ve uzak yollardan sana gelsinler' diye emir buyurmuştur.
İbrâhim aleyhisselâm Ebû Kabîs dağına çıkıp yüksek sesle, 'Ey insanlar! Rabbinizin davetini kabul ediniz. Allah Teâlâ Beyt'ini hac ve ziyareti size emretti' diye seslendiğinde, bu sesini yeryüzünde olanlar duyduğu gibi, annesinin karnında, babasının sulbünde olanlar da işitti. Şimdi Müslüman hacıların telbiyeleri (Lebbeyk, Allahümme lebbeyk/Emret, emrin tutulsun) Allah Teâlâ'nın emri ile İbrâhim aleyhisselâmın seslenmesine lebbeyk ile cevap verenlerdir. Bunun için o günkü seslenmeye lebbeyk ile cevap veren kimse, Beyt?i Şerifi ziyaret etmeyince dünyadan âhirete gitmez.
Haccın fazileti
Mücâhid, İbn?i Abbas'tan (radıyallahü anhümâ) bildirir:
Biz Resûlullah ile beraber idik. Yemen'den bir grup insan geldi. "Yâ Resûlallah! Anne ve babamız Sana fedâ olsun. Bize haccın faziletlerini, üstünlüklerini haber veriniz" dediklerinde Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Peki, beyân edeyim. Evinden hac ve umre niyeti ile çıkıp Kâbe yoluna koyulduğunda, yerden ayağını kaldırıp yere koydukça, ağaçtan yapraklar dökülür gibi, günahları ayaklarından dökülür. Medine'ye gelip, Bana selâm verdiğinde melekler de ona selâm verirler. Guslettiğinde Allah Teâlâ o kimseyi günahlardan temizler. Orada yeni elbisesini giydiğinde, sevaplarını yeniler. 'Lebbeyk Allahümme lebbeyk' dediğinde, Allah Teâlâ ona 'lebbeyk ve sa'deyk' ile cevap verir, yani sesini duyar, seni gözetirim buyurur. Mekke'ye gidip Safa ile Merve arasında sa'y ettiğinde, hayır ve iyilikler verir. Arafat'ta vakfeye durup, yüksek sesle yalvarır, yakarır ve ihtiyacını Allah Teâlâ'ya arz ettiğinde, Allah Teâlâ yedi kat gökteki meleklere, onlarla övünüp, 'Ey Benim meleklerim ve göklerimde olanlar! Kullarıma bakmaz mısınız ki, toz toprak içerisinde, dünyanın her tarafından uzak uzak yerlerden geldiler. Paralarını, mallarını sarf edip, bedenlerini mihnet ve eziyetlere soktular. İzzet, celâl ve keremime yemin ederim ki, elbette onların kötülerini iyilerine bağışlarım. Onları analarından doğdukları gün gibi, günahlarından temizlerim' buyurur. Mina'da taşlarını atıp, başlarını tıraş ve Kâbe'yi ziyaret ettiklerinde Arş'tan bir ses, 'Ey Müslüman hacılar, mağfiret ve affedildiğiniz hâlde memleketlerinize dönünüz. Yeniden amel yapmaya başlayınız' der."
(Günyetü't?Tâlibîn'den?)
Allah Teâlâ Hac sûresi yirmi yedinci âyetinde, "Ey İbrahim, insanlar arasında hac yapmaları için seslen de, insanlar yaya ve süvâri oldukları halde sana gelsinler" yani insanları hayvan üstünde veya yaya olarak hac yapmaya dâvet et buyuruyor.
Hac sûresi Kur'ân?ı Kerim'in acâib sûrelerindendir. İçinde Mekke'de, Medine'de inen âyetler, hazerde ve seferde gelen âyetler, gece ve gündüz gelen âyetler, nâsih ve mensûh her türlü âyet vardır. Âyet?i kerimenin baş tarafı İbrahim aleyhisselâma hitâb ediyor. Bakara sûresi, yüz yirmi yedinci âyet?i kerimesinde bildirildiği gibi, İbrâhim aleyhisselâm Beytullah'ın yani Kâbe'nin yapılmasını bitirince, 'Yâ Rabbi, bu muhterem yeri ziyâret etmek kimlere müyesser olacaktır' diye arz edince, Allah Teâlâ, 'Ey İbrahim, insanoğlunun erkek ve kadın mü'minlerden ve senin zürriyetinden ve diğerlerinden olan insanları hacca gelmeleri için çağır. Onlardan bazısı yaya, bazısı da zayıf develere bindikleri halde dünyanın her tarafından ırak ve uzak yollardan sana gelsinler' diye emir buyurmuştur.
İbrâhim aleyhisselâm Ebû Kabîs dağına çıkıp yüksek sesle, 'Ey insanlar! Rabbinizin davetini kabul ediniz. Allah Teâlâ Beyt'ini hac ve ziyareti size emretti' diye seslendiğinde, bu sesini yeryüzünde olanlar duyduğu gibi, annesinin karnında, babasının sulbünde olanlar da işitti. Şimdi Müslüman hacıların telbiyeleri (Lebbeyk, Allahümme lebbeyk/Emret, emrin tutulsun) Allah Teâlâ'nın emri ile İbrâhim aleyhisselâmın seslenmesine lebbeyk ile cevap verenlerdir. Bunun için o günkü seslenmeye lebbeyk ile cevap veren kimse, Beyt?i Şerifi ziyaret etmeyince dünyadan âhirete gitmez.
Haccın fazileti
Mücâhid, İbn?i Abbas'tan (radıyallahü anhümâ) bildirir:
Biz Resûlullah ile beraber idik. Yemen'den bir grup insan geldi. "Yâ Resûlallah! Anne ve babamız Sana fedâ olsun. Bize haccın faziletlerini, üstünlüklerini haber veriniz" dediklerinde Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Peki, beyân edeyim. Evinden hac ve umre niyeti ile çıkıp Kâbe yoluna koyulduğunda, yerden ayağını kaldırıp yere koydukça, ağaçtan yapraklar dökülür gibi, günahları ayaklarından dökülür. Medine'ye gelip, Bana selâm verdiğinde melekler de ona selâm verirler. Guslettiğinde Allah Teâlâ o kimseyi günahlardan temizler. Orada yeni elbisesini giydiğinde, sevaplarını yeniler. 'Lebbeyk Allahümme lebbeyk' dediğinde, Allah Teâlâ ona 'lebbeyk ve sa'deyk' ile cevap verir, yani sesini duyar, seni gözetirim buyurur. Mekke'ye gidip Safa ile Merve arasında sa'y ettiğinde, hayır ve iyilikler verir. Arafat'ta vakfeye durup, yüksek sesle yalvarır, yakarır ve ihtiyacını Allah Teâlâ'ya arz ettiğinde, Allah Teâlâ yedi kat gökteki meleklere, onlarla övünüp, 'Ey Benim meleklerim ve göklerimde olanlar! Kullarıma bakmaz mısınız ki, toz toprak içerisinde, dünyanın her tarafından uzak uzak yerlerden geldiler. Paralarını, mallarını sarf edip, bedenlerini mihnet ve eziyetlere soktular. İzzet, celâl ve keremime yemin ederim ki, elbette onların kötülerini iyilerine bağışlarım. Onları analarından doğdukları gün gibi, günahlarından temizlerim' buyurur. Mina'da taşlarını atıp, başlarını tıraş ve Kâbe'yi ziyaret ettiklerinde Arş'tan bir ses, 'Ey Müslüman hacılar, mağfiret ve affedildiğiniz hâlde memleketlerinize dönünüz. Yeniden amel yapmaya başlayınız' der."
(Günyetü't?Tâlibîn'den?)