Ali Kayıkçı
Annesi yıllardır kanser tedavisi gören, babası ise Bağ-Kur emeklisi olan, askere gitmeden önce yaptıkları nişanı; askerden geldikten sonra maddî sıkıntıları dolayısıyla bir türlü evliliğe dönüştüremeyen yağlı boyacı bir genç ile beş kızkardeşin en küçüğü olması ve ablalarının düğünleri sebebiyle çeyizini bir türlü tamamlayamayan ve bu bakımdan da dünürlerinin nişan isteklerini erteleyip geri çeviren sözlü bir genç kız tespit edilir.
Onurlarının kırılmaması ve arkadaşları arasında küçük düşürülmemeleri bakımından, bu genç kız ve delikanlının sâdece anne-babasıyla görüşen ve işi oldukça gizli tutan Emine Ana ile gelini Aysel; birer adet buzdolabı, birer adet yatak odası ve oturma odası takımı ile birer adet de mutfak takımından ibaret olan bir liste hazırlarlar.
Sonra da bu eşyaları, Güldede'nin onayı ve yardımı ile, bir tatil gününün alaca karanlığında, önceden tembihlenen iki kamyona yükledikleri gibi, yeni sahiplerinin hayır duâları arasında, Gülbahçe'den gönderirler.
Kamyonların gerek gelirken ve gerekse ayrılırken çıkardıkları motor gürültüsü sebebiyle farkedip pencereden bakan veya balkona çıkıp sonradan soran konu komşuya da:
- Eşyaları bir hayırlı yere verdik. Saklayıp da böcek ve farelere yedirmek veya hırsızlara çaldırmak yerine, bu şekilde hareketle dertlerinden kurtulmuş olduk, demekle yetindiler. Böylelikle de, bu iş, önemli ölçüde hâlledilmiş oldu...
Annesi yıllardır kanser tedavisi gören, babası ise Bağ-Kur emeklisi olan, askere gitmeden önce yaptıkları nişanı; askerden geldikten sonra maddî sıkıntıları dolayısıyla bir türlü evliliğe dönüştüremeyen yağlı boyacı bir genç ile beş kızkardeşin en küçüğü olması ve ablalarının düğünleri sebebiyle çeyizini bir türlü tamamlayamayan ve bu bakımdan da dünürlerinin nişan isteklerini erteleyip geri çeviren sözlü bir genç kız tespit edilir.
Onurlarının kırılmaması ve arkadaşları arasında küçük düşürülmemeleri bakımından, bu genç kız ve delikanlının sâdece anne-babasıyla görüşen ve işi oldukça gizli tutan Emine Ana ile gelini Aysel; birer adet buzdolabı, birer adet yatak odası ve oturma odası takımı ile birer adet de mutfak takımından ibaret olan bir liste hazırlarlar.
Sonra da bu eşyaları, Güldede'nin onayı ve yardımı ile, bir tatil gününün alaca karanlığında, önceden tembihlenen iki kamyona yükledikleri gibi, yeni sahiplerinin hayır duâları arasında, Gülbahçe'den gönderirler.
Kamyonların gerek gelirken ve gerekse ayrılırken çıkardıkları motor gürültüsü sebebiyle farkedip pencereden bakan veya balkona çıkıp sonradan soran konu komşuya da:
- Eşyaları bir hayırlı yere verdik. Saklayıp da böcek ve farelere yedirmek veya hırsızlara çaldırmak yerine, bu şekilde hareketle dertlerinden kurtulmuş olduk, demekle yetindiler. Böylelikle de, bu iş, önemli ölçüde hâlledilmiş oldu...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.