Gözlerinizi teknolojiye kurban etmeyin
Göz Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Maden, "Ekran karşısında yaşanan şikayetlerin azaltılması için bilinçli olarak sıkça gözler kırpılmalı, gözlerin daha çok sulanması sağlanmalıdır. Çalışma ortamının havası çok kuru olmamalıdır" dedi
10.06.2019 00:00:00
Dijital ekranlı teknolojik cihazların kullanımı her geçen gün yaygınlaşıyor ve bu iletişim araçları çağdaş yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geliyor. Toplumun her kesiminden ve yaş grubundan kişiler değişik amaçlarla da olsa günün önemli bir zaman dilimini ekran karşısında geçiriyor. Sosyal ilişkileri azaltan, insanları yalnızlaştıran, çevre ve doğadan daha uzak bir yaşama neden olan teknolojik cihazlar bu etkilerinin yanında göz sağlığını da olumsuz etkiliyor. "Dijital göz zorlanması" adı verilen bu durum, giderek daha çok kişide ortaya çıkıyor. Göz Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Maden, dijital ekranların göz sağlığına etkileri hakkında bilgi verdi.
'Mavi ışık gözler için zararlı'
Dijital görsel araçlar ve ekranlarda kullanılan led ve flüoresans temelli aydınlatma gereçleri doğal ışık dağılımından biraz daha fazla kısa dalga boylu mavi ışık içerdiğini belirten Prof. Dr. Maden, "Genel olarak kısa dalga boyu ışınlar katarakt ve maküla dejenerasyonuna neden olabilmektedir. Ancak doğada yani gün ışığında bol bulunan ve bulutları dahi aşarak ulaşabilen yoğun kısa dalga ışınlar yanında, ekranlardaki çok sınırlı mavi ışığın rolü abartılmamalıdır. Mavi ışığın melatonin sentezini azalttığı, dolayısıyla uyku öncesi yatakta ekran kullanımının uyku kalitesini olumsuz etkileyebileceği öne sürülmektedir. Ekran karşısında geçirilen süre nedeniyle yaşanılan rahatsızlıklara 'Dijital Göz Zorlanması' denilmiştir. Dijital Göz Zorlanması gözlerde yorgunluk, göz kapaklarında ağırlaşma, uykuya eğilim, alında künt ağrı, baş ağrısı, bulanık görme, harflerin birbirine girmesi, gözlerde kuruma, kızarma, sulanma, batma, yanma, boyun ve omuz ağrısı, ekran karşısında gözleri açıp kapamakta zorlanma, kum varmış hissi gibi etkilere sebep olmaktadır" ifadelerinde bulundu.
'Göz kuruması da dijital ekran kaynaklı'
Normalde gözlerin dakikada 15-20 kere hiç farkında olmadan açılıp kapandığını anımsatan Prof. Dr. Maden, bu doğal refleksin gözyaşı tabakasını sürekli gözün önüne yayarak, kurumayı engellediğini söyledi. Prof. Dr. Maden, görsel dikkatin bilgisayar, cep telefonu, tablet gibi bir objeye yönlendirilmesi durumunda, fizyolojik olarak, refleks göz kırpma sıklığının yarıya kadar azaldığını aktardı. Bu durumun uzun süreli çalışmalarda gözlerde kuruma ve yanma şikayetlerinin en önemli nedeni olduğunu vurgulayan Maden, "Özellikle gözyaşının doğal olarak azalmaya başladığı ilerleyen yaş, menopoz sonrası dönem bu şikayetlerin artmasına neden olabilir. Gözyaşı miktar ve kalitesi oldukça iyi olan okul çağındaki çocuklarda bu şikayetler görülmeyebilir" diye konuştu.
Gözler zorlanmasına karşı önlemler
Prof. Dr. Maden, dijital göz zorlanmasına karşı dikkat edilmesi gerekenleri şu şekilde sıraladı:
"Ekran karşısında yaşanan şikayetlerin azaltılması için bilinçli olarak sıkça gözler kırpılmalı, gözlerin daha çok sulanması sağlanmalıdır. Çalışma ortamının havası çok kuru olmamalıdır. Daha nemli hale getirmek için su kapları, nemlendiricilere başvurulmalıdır.
Her 1-2 saat çalışma sonrasında yaklaşık 15 dakika uzun ara verilmelidir. Ekranların tozu sık sık anti statik bir bez parçası ile alınmalıdır. Çalışma ortamının aydınlatması yansıma ve parlamaları engelleyecek bir biçimde düzenlenmelidir. Ekrana 40 cm uzaklıktan bakılması önemlidir. Ekran büyüklüğüyle orantılı olarak bu mesafe 70-75 santime kadar çıkabilir."
İHA