Yukarıya doğru bilmem kaç göbek dedelerinin mezarları olan, sayısız şüheda mezarı bulunan bu vatan toprakları üzerinde oynanan oyunları görmüyorsun, döndürülen dolapları, çevrilen fırıldakları görmüyorsun ama görülüyorsun.
Koca bir Anadolu coğrafyasının nice savaşlara sahne olmasına, nice koç yiğitleri bağrına gömmüş olmasına rağmen yaklaşık bin yıldan beri semalarından ezanın, ufuklarından istiklal sembolü bayrağın eksik olmadığı bu aziz vatanın sessiz sedasız, sessiz ve derinden el değiştirdiğini görmüyorsun ama bu umursamazlığınla orta yerdesin, göz önündesin.
Bin yıldan beri şüheda yurdu bu toprakları haçlı saldırılarına karşı koruyabilmek için, ezanı dindirmemek bayrağı indirmemek için canını feda eden, kanını sebil eden “şehit oğlu şehit” olan bu milletin çocukları, torunları, dinler arası diyalog kılıfları ile, modern misyonerlik yöntemleri ile zihnen vaftiz edilirken sen görmüyorsun, görmeme, görememe rollerini oynuyorsun ama senin bu iğrenç tavrın herkesin gözü önünde, yani görülüyorsun.
“Ben karışmam kim ne yaparsa yapsın, evden camiye, camiden eve” tavrın ve tutumun bile, bilesin ki, vatanına ihanettir, ecdadına ihanettir, yerin altında kefensiz yatanlara ihanettir, nöbet mahallini terk etmektir, dolayısıyla senin toprağında ve çocukların üzerinde gözü olan ezeli düşmanlara müthiş yardım etmektir.
Dinler arası diyalog fitnesini vatan sathına yayanların, milletin çocuklarını ifsat edenlerin, haçlılar lehine devşirenlerin belki içinde olduğun için, belki onlardan yemlendiğin için bu açık ihaneti görmüyorsun.
On yıldan beri yüce İslam’ı ve kutsal değerlerini, kavramlarını ve kurumlarını kullanarak bu cennet vatanı kalbura çeviren ekibin belki içindesin, belki yemlenenlerdensin, onun için vatana ve millete yaptıkları kötülükleri görmüyorsun.
Aynı kadronun İslam coğrafyasının paramparça edilmesinde, haçlı-siyonist işgalcilerin yollarının açılmasında yaptıkları “hizmetleri” görmüyorsun.
Unutma ki, bütün bu körlüklerin sadece senin aleyhinedir, aleyhine delil olarak kullanılacaktır ve unutma ki bütün bu “görmeyişlerin” de hem milletin, hem tarihin hem de yazıcı meleklerin kayıtlarında yerlerini almıştır ve alacaktır.
Görmüyorsun ama mutlaka görülüyorsun.
Gözlerini kapatırsan göremezsin, doğrudur ama sana bakan gözleri nasıl kapatacaksın?
Koca bir Anadolu coğrafyasının nice savaşlara sahne olmasına, nice koç yiğitleri bağrına gömmüş olmasına rağmen yaklaşık bin yıldan beri semalarından ezanın, ufuklarından istiklal sembolü bayrağın eksik olmadığı bu aziz vatanın sessiz sedasız, sessiz ve derinden el değiştirdiğini görmüyorsun ama bu umursamazlığınla orta yerdesin, göz önündesin.
Bin yıldan beri şüheda yurdu bu toprakları haçlı saldırılarına karşı koruyabilmek için, ezanı dindirmemek bayrağı indirmemek için canını feda eden, kanını sebil eden “şehit oğlu şehit” olan bu milletin çocukları, torunları, dinler arası diyalog kılıfları ile, modern misyonerlik yöntemleri ile zihnen vaftiz edilirken sen görmüyorsun, görmeme, görememe rollerini oynuyorsun ama senin bu iğrenç tavrın herkesin gözü önünde, yani görülüyorsun.
“Ben karışmam kim ne yaparsa yapsın, evden camiye, camiden eve” tavrın ve tutumun bile, bilesin ki, vatanına ihanettir, ecdadına ihanettir, yerin altında kefensiz yatanlara ihanettir, nöbet mahallini terk etmektir, dolayısıyla senin toprağında ve çocukların üzerinde gözü olan ezeli düşmanlara müthiş yardım etmektir.
Dinler arası diyalog fitnesini vatan sathına yayanların, milletin çocuklarını ifsat edenlerin, haçlılar lehine devşirenlerin belki içinde olduğun için, belki onlardan yemlendiğin için bu açık ihaneti görmüyorsun.
On yıldan beri yüce İslam’ı ve kutsal değerlerini, kavramlarını ve kurumlarını kullanarak bu cennet vatanı kalbura çeviren ekibin belki içindesin, belki yemlenenlerdensin, onun için vatana ve millete yaptıkları kötülükleri görmüyorsun.
Aynı kadronun İslam coğrafyasının paramparça edilmesinde, haçlı-siyonist işgalcilerin yollarının açılmasında yaptıkları “hizmetleri” görmüyorsun.
Unutma ki, bütün bu körlüklerin sadece senin aleyhinedir, aleyhine delil olarak kullanılacaktır ve unutma ki bütün bu “görmeyişlerin” de hem milletin, hem tarihin hem de yazıcı meleklerin kayıtlarında yerlerini almıştır ve alacaktır.
Görmüyorsun ama mutlaka görülüyorsun.
Gözlerini kapatırsan göremezsin, doğrudur ama sana bakan gözleri nasıl kapatacaksın?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025