Muhammed Emin Erbîlî
Muhammed Emin Erbilî Hazretlerinin âlimlerden ve halktan pekçok talebesi ve seveni vardı. İnsanlara sohbetlerinde ve ilim meclislerinde İslâmiyet'in emir ve yasaklarını anlattığı gibi, birçok kitaplar ve risâleler de yazmakla meşgûl oldu. Onun kitaplarından bâzıları basılmadı. Onun Tenvîrü'l-Kulüb adlı eseri daha sağlığında iken meşhûr oldu. Ezher Medresesi hocaları ve diğer âlimler bu kitaba özel önem verdiler. Ezher hocalarından Şeyh Muhammed eş-Şâfiî, bu kitap hakkında; "İhlâs bu kitabın müellifinin sözlerinde açıkça görülmektedir" derdi.
Muhammed Emin Erbilî Hazretleri 1904 (H. 1322) senesinde Hicaz'a gitti. Hac ibâdetini yerine getirdi ve Medîne-i Münevvereye giderek Peygamber Efendimizin kabr-i şerîfini ziyâret etti. Orada bulunduğu sırada Mekke'deki zâlim bir vâliden ve Mısır'da bulunan bid'at ehli, Ehl-i Sünnet Müslümanlarla alay eden, mezhepleri kabûl etmeyen, tasavvufu ehlini küçük gören, sâlihlerin ve evliyânın kabirlerini ziyâreti inkâr eden bir âlimden bahsettiler. Bu kişilerin hâlini duyan Muhammed Emin Erbilî Hazretleri din gayretiyle üzüldü. Peygamber Efendimizin kabr-i şerîfini ziyâret etti. Bu ziyâret esnâsında Allah-u Teâlâ'dan Mekke ve Mısır halkına yardım etmesini diledi. Bu iki kimsenin durumunu Resûlullah Efendimize ağlayarak arz etti. Bir gece boyunca Mescid-i Nebîde oturup duâ ve niyazda bulundu. Resûlullah Efendimizin feyz ve nûrlarına kavuştuktan sonra kendisini Mısır'da gördü.
Muhammed Emin Erbilî Hazretlerinin âlimlerden ve halktan pekçok talebesi ve seveni vardı. İnsanlara sohbetlerinde ve ilim meclislerinde İslâmiyet'in emir ve yasaklarını anlattığı gibi, birçok kitaplar ve risâleler de yazmakla meşgûl oldu. Onun kitaplarından bâzıları basılmadı. Onun Tenvîrü'l-Kulüb adlı eseri daha sağlığında iken meşhûr oldu. Ezher Medresesi hocaları ve diğer âlimler bu kitaba özel önem verdiler. Ezher hocalarından Şeyh Muhammed eş-Şâfiî, bu kitap hakkında; "İhlâs bu kitabın müellifinin sözlerinde açıkça görülmektedir" derdi.
Muhammed Emin Erbilî Hazretleri 1904 (H. 1322) senesinde Hicaz'a gitti. Hac ibâdetini yerine getirdi ve Medîne-i Münevvereye giderek Peygamber Efendimizin kabr-i şerîfini ziyâret etti. Orada bulunduğu sırada Mekke'deki zâlim bir vâliden ve Mısır'da bulunan bid'at ehli, Ehl-i Sünnet Müslümanlarla alay eden, mezhepleri kabûl etmeyen, tasavvufu ehlini küçük gören, sâlihlerin ve evliyânın kabirlerini ziyâreti inkâr eden bir âlimden bahsettiler. Bu kişilerin hâlini duyan Muhammed Emin Erbilî Hazretleri din gayretiyle üzüldü. Peygamber Efendimizin kabr-i şerîfini ziyâret etti. Bu ziyâret esnâsında Allah-u Teâlâ'dan Mekke ve Mısır halkına yardım etmesini diledi. Bu iki kimsenin durumunu Resûlullah Efendimize ağlayarak arz etti. Bir gece boyunca Mescid-i Nebîde oturup duâ ve niyazda bulundu. Resûlullah Efendimizin feyz ve nûrlarına kavuştuktan sonra kendisini Mısır'da gördü.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.