Muhammed Emin ErbîlîMuhammed Emin Erbilî Hazretleri hocasından izin alarak hac vazifesini yerine getirmek ve sevgili Peygamberiizin kabr-i şerifini ziyaret etmek için Hicaz'a gitmek üzere yola çıktı. Bu yolculuğu sırasında Allah-u Teala'ya tevekkül ederek azık almadı. Kalbinde en ufak bir rızık endişesi ve Allah-u Teala'dan başkasına güvenme düşüncesi yoktu. Allah-u Teala onu bu tevekkülü ve niyeti sebebiyle bolca rızıklandırdı. Basra'ya vardığı zaman yolculuk için bir gemiye bindi. Geminin sahipleri ondan hiç ücret almadılar. Gemide bulunduğu sırada bir kimse yanına geldi. Muhammed Emin Erbilî Hazretleri o kimseye; "Sen filan kimse değil misin?" diye sorunca, o kimse; "Evet" dedi. Muhammed Emin Erbilî o kimseye yanına aldığı iki emânet çantayı vererek; "Bu iki çantayı sana Muhammed Nûr gönderdi" buyurdu. O kimse çantaları aldıktan sonra, Muhammed Emin Erbilî Hazretlerine hediye etti. Muhammed Emin Erbilî çantaları açtığı zaman içlerinde para, bol miktarda yiyecekler ve çeşitli giyecekler olduğunu gördü. Bunlardan pek az bir kısmını aldıktan sonra gerisini fakirlere ve ihtiyaç sahiplerine sadaka verdi.
Önce Mekke-i Mükerremeye giden Muhammed Emin Erbilî, hac vazifesini yerine getirdi. Bir sene müddetle orada kalıp âlim ve velîlerle görüştü. Onların ilim meclislerinde ve sohbetlerinde bulundu. Diğer zamanlarında ibâdetle ve Allah-u Teala'nın ismini zikretmekle meşgûl oldu. Mekke'de kaldığı müddet içinde Zemzem suyundan başka bir şey yiyip içmedi. Acıkınca da, susayınca da zemzem suyu içti.
Hac ibadetini yaptıktan ve bir müddet Mekke-i Mükerreme'de kaldıktan sonra 1882 (H.1300) senesinde Medîne-i Münevvereye giderek senelerca kalıp, Resûlullah Efendimizin kabr-i şerifini sık sık ziyaret etti. Feyz ve berketlerinden istifade etti.
Medîne-i Münevver kaldığı sırada Mahmûdiyye Medresesinde ders verdi. Pekçok kimse onun derslerine devam etti. Onun medresedeki derslerine uzaktan yakından o kadar çok kimse geldi ki, medrese dışında Mescid-i Nebîde de ders vermeye ve halka vâz, nasîhat etmeye başladı. Şöhreti her tarafta duyudu. Burada bulunduğu sırada Türklerden bir kimsenin kızıyla evlendi, ayrıca her sene Mekke-i Mükerremeye gidere hac ibadetini yaptı.
Önce Mekke-i Mükerremeye giden Muhammed Emin Erbilî, hac vazifesini yerine getirdi. Bir sene müddetle orada kalıp âlim ve velîlerle görüştü. Onların ilim meclislerinde ve sohbetlerinde bulundu. Diğer zamanlarında ibâdetle ve Allah-u Teala'nın ismini zikretmekle meşgûl oldu. Mekke'de kaldığı müddet içinde Zemzem suyundan başka bir şey yiyip içmedi. Acıkınca da, susayınca da zemzem suyu içti.
Hac ibadetini yaptıktan ve bir müddet Mekke-i Mükerreme'de kaldıktan sonra 1882 (H.1300) senesinde Medîne-i Münevvereye giderek senelerca kalıp, Resûlullah Efendimizin kabr-i şerifini sık sık ziyaret etti. Feyz ve berketlerinden istifade etti.
Medîne-i Münevver kaldığı sırada Mahmûdiyye Medresesinde ders verdi. Pekçok kimse onun derslerine devam etti. Onun medresedeki derslerine uzaktan yakından o kadar çok kimse geldi ki, medrese dışında Mescid-i Nebîde de ders vermeye ve halka vâz, nasîhat etmeye başladı. Şöhreti her tarafta duyudu. Burada bulunduğu sırada Türklerden bir kimsenin kızıyla evlendi, ayrıca her sene Mekke-i Mükerremeye gidere hac ibadetini yaptı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.