Ne güzel, ununu eledin eleğini astın ve geçtin oturdun tarihin bir köşesine.
Gelecek nesiller, senin, gelen senenin, yani benim sırtıma yüklediğin, benim dalıma devrettiğin dağlar gibi ağır ve derin yüklerin farkına varamayacağını mı zannediyorsun?
Nasip-kısmet böyleymiş, seninle halef-selef olduk, bir yıl boyunca ürettiğin ve ısrarla büyüttüğün demet demet dertleri başıma sarıp gittin diye milletin dilinden, daha önemlisi tarihin dilinden kurtulacağını mı düşünüyorsun?
2021 yılının özellikle son aylarını, hasseten son haftalarını, hele hele son günlerini millet de tarih te asla unutmayacaklar.
'Küçük yatırımcıların çarpıldıklarını ve ekonominin gözlerdeki ışıltı' olduğunu en yetkili ağızdan bu millet duyduğunda yine takvimler 2021 yılını gösteriyordu.
'Evvel yok idi iş bu rivayet yeni çıktı' kabilinden bu tavrın ve bu söylemin sahnesi de sensin, ben değilim.
2022 yılı olarak bir önceki yıldan devraldığım ağır yüklerin, derin ve dermansız dertlerin, ey olmaz ve onulmaz yaraların bir listesini yapar mısınız?
Adaletin adeta buharlaşmasından, hukukun, guguk kuşlarını dahi kahkaha ile güldüren derekeye düşmesinden ötürü oluşmuş bulunan aşırı güvensiz ortamı kucağımda buldum.
Ormanlarını, doğal yaşam ortamlarını, su kaynaklarını, hayvanlarının otlaklarını-yaylaklarını, alabalık tuttukları derelerini, kazanç hırsından dolayı gözlerini kan bürümüş olan kepçe-dozer sahiplerine karşı savunmada olan çilekeş köylülerin gözyaşlarını ne yazık ki olduğu gibi devraldım.
Ekmeğin iyice aslanın ağzına kaçtığı, yokluğun ve yoksulluğun tavan yaptığı ve yetmişlik, seksenlik ihtiyar dedelerin ve ninelerin ucuz ekmek kuyruğunda yağıştan ıslandıkları manzaraları aynen devraldığım gibi bu kuyrukları 'görüntü kuyrukları, film sahneleri' zanneden vicdansızlığı da yüklenmiş bulunuyorum.
Sadece bir önceki yılın değil, daha önceki on yılların ihmallerinden, yanlışların ve planlı ihanetlerinden ötürü birikmiş olan yoksulluğu, kıtlığı ve ardından gelen yağmur gibi zamları da, daha ilk saatlerde selamlamak zorunda kaldım.
Harici ve dahili faiz lobileri için adeta bir cennet ülke haline sokulan bu ülkenin mevcut acıklı manzarası ne yazık ki artarak devam ediyor.
Son günlerde icad edilen, 'kur korumalı mevduat faizi' meselesi ile "katlamalı faize, kat kat faize" geçildiğini anlamayıp alkışlayan kitleler aynen devam ediyorlar.
Ey giden sene! Benim başıma nasıl dertler açtığını, nasıl taşınmaz yükler bıraktığını, nasıl da tamiri imkânsız anlayışlar ve algılayışlar terk ettiğini bilmem ki görebiliyor musun?
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025