Galatasaray, Young Boys'a kendi evinde de kaybetti.
Karşılaşmanın 65. dakikasına kadar işin açıkçası kendi sahasında oynuyor gibi değildi.
Bir durgunluk, bir etkisizlik vardı Galatasaray'ın üstünde.
Galatasaray üstelik çift santrafor ile başlamıştı maça. Fakat ne gezer.
Sahada tezat vardı çünkü savunmasından dolayı Galatasaray tedirgindi.
Hep yazılıp çizildi. Galatasaray'ın savunması aksıyor denildi.
Belli ki futbolcular bu eleştirileri çok ciddiye almışlar.
Savunmada oldukça dikkatli başladılar. Fakat bunun sonucu 2. bölgeyi Young Boys'a bıraktılar.
Torreira savunmada etkili ama hücumda esamesi okunmuyordu.
Sara da daha çok savunma yapar gibiydi.
Galatasaray ilk 15 dakika rakibine teslim oldu ve ancak ilk çeyrekten sonra oyuna hakim olmaya çalıştı.
Fakat bu sonuçsuz çabadan öteye geçmedi.
Aslında 33. dakikadaki bir Galatasaray hücumu her şeyi özetliyor.
Bu dakikada Kerem Aktürkoğlu ve Icardi bir kontratakta rakip savunmayı çaresizce zorluyorlardı.
Onlar zorluyordu da takım ne yapıyordu?
Takımın diğer oyuncuları yürüyerek arkada Kerem ile Icardi'yi seyrediyorlardı.
Galatasaray bu maça nasıl hazırlanmış anlamak zor.
Mutlak golle ihtiyaç var. İki oyuncu zorluyor takım arkadaşları seyrediyor.
Ziyech sahada şeklen var. Fakat onun dışında hayaletten farksız.
Bir diğer hayalet Galatasaray tarihinin en pahalı transferi Gabriel Sara. İşin açıkçası bu sarayı hayaletler basmış.
Hayalet aslında insanı korkutur ama bu hayaletler kimseyi ürkütmüyor.
Olan da Galatasaray'a oluyor.
Batshuayi gol atsın diye ilk 11'de yer aldı öyle değil mi?
İlk yarının sonlarında bir top aldı ve 18 içinde ne pas üretti ne de bir şut attı.
Peki böyle olacaksa çift santrforun ne anlamı var.
İkinci yarıya bakarsak şunları yazabiliriz.
İkinci yarının ilk 15 dakikası Galatasaray'ın görünümü bir değişiklik arz etmedi.
Fakat 65'ten sonra Galatasaray nihayet ağırlığını ortaya koydu.
Sağ tarafta Barış Alper Yılmaz ve sol tarafta Berkan Kutlu etkili oldular ve de oyuna sonradan giren Kerem Demirbay özellikle Berkan'ı oldukça iyi destekledi.
Bakın şimdi yine yazıyorum. Bugün futbolda eğer kanatlarınız iyi ise karşılaşmayı kazanırsınız.
Nitekim kanatlar iyi çalışınca Galatasaray oyuna ağırlığını koyar gibi oldu.
Tabii burada önemli bir ayrıntı var. Galatasaray'ın 65'ten sonraki oyununda rakibin nispeten oyundan düşmesi de ayrı bir gerçek olarak duruyor.
Yani rakip biraz oyundan düştü. Galatasaray toparlanmadı aslında.
Bence elinizde Mertens varsa onunla oyuna başlamak daha doğru bir tercih.
Neden? Çünkü Mertens'in kanatlara gelip oradan oyunu organize etme alışkanlığı var. Bu önemli.
Zira böylelikle oyunun kanatlardan organize edilme ihtimali artıyor.
Bu da benim inancıma göre daha fazla pozisyon ve gol fırsatı demek.
Bakın ikinci yarıda 49'da Icardi ve 90+5'te Berkan birbirlerini taklit edercesine kendilerine atılan paslarda bacak aralarını açarak topun üzerinden atladılar.
Peki top Galatasaraylı oyunculara mı gitti. Hayır.
Çünkü hemen arkalarında Young Boyslu oyuncular vardı. Ben anlamıyorum.
Galatasaraylılar idmanlarda böyle şeylere mi çalışıyorlar.
Bunlar savruk hatalardan öte lakayt hatalar. Zeki olduğunu düşündüğümüz futbolculara böyle hatalar yakışmıyor.
Bakın kaybedilen sadece bir maç değil milyon eurolar.
Böyle hatalar ile bu milyonluk tutarlar kaybediliyor. Bu çok ciddi lakaytlık.
Young Boys maçın genelinde taktik disipline sadık kaldı ve sakindi.
Zaten işin çok önemli sırrı burada. Sakin kalabilmek.
Ayrıca Young Boys'ta Hadjam takımını çok iyi sırtladı.
Evet bir Avrupa kupası maçı daha hüsranla bitti. Bu bizim maalesef kaderimiz.
Futbolumuz belli bir seviyeyi geçemiyor. Böyle giderse geçemeyecek de.
Umut fakirin ekmeği. Avrupa Ligi bir alt seviye. Belki bu seviyede başarılı olabiliriz şeklinde düşünmekten başka çaremiz yok.
Karşılaşmanın 65. dakikasına kadar işin açıkçası kendi sahasında oynuyor gibi değildi.
Bir durgunluk, bir etkisizlik vardı Galatasaray'ın üstünde.
Galatasaray üstelik çift santrafor ile başlamıştı maça. Fakat ne gezer.
Sahada tezat vardı çünkü savunmasından dolayı Galatasaray tedirgindi.
Hep yazılıp çizildi. Galatasaray'ın savunması aksıyor denildi.
Belli ki futbolcular bu eleştirileri çok ciddiye almışlar.
Savunmada oldukça dikkatli başladılar. Fakat bunun sonucu 2. bölgeyi Young Boys'a bıraktılar.
Torreira savunmada etkili ama hücumda esamesi okunmuyordu.
Sara da daha çok savunma yapar gibiydi.
Galatasaray ilk 15 dakika rakibine teslim oldu ve ancak ilk çeyrekten sonra oyuna hakim olmaya çalıştı.
Fakat bu sonuçsuz çabadan öteye geçmedi.
Aslında 33. dakikadaki bir Galatasaray hücumu her şeyi özetliyor.
Bu dakikada Kerem Aktürkoğlu ve Icardi bir kontratakta rakip savunmayı çaresizce zorluyorlardı.
Onlar zorluyordu da takım ne yapıyordu?
Takımın diğer oyuncuları yürüyerek arkada Kerem ile Icardi'yi seyrediyorlardı.
Galatasaray bu maça nasıl hazırlanmış anlamak zor.
Mutlak golle ihtiyaç var. İki oyuncu zorluyor takım arkadaşları seyrediyor.
Ziyech sahada şeklen var. Fakat onun dışında hayaletten farksız.
Bir diğer hayalet Galatasaray tarihinin en pahalı transferi Gabriel Sara. İşin açıkçası bu sarayı hayaletler basmış.
Hayalet aslında insanı korkutur ama bu hayaletler kimseyi ürkütmüyor.
Olan da Galatasaray'a oluyor.
Batshuayi gol atsın diye ilk 11'de yer aldı öyle değil mi?
İlk yarının sonlarında bir top aldı ve 18 içinde ne pas üretti ne de bir şut attı.
Peki böyle olacaksa çift santrforun ne anlamı var.
İkinci yarıya bakarsak şunları yazabiliriz.
İkinci yarının ilk 15 dakikası Galatasaray'ın görünümü bir değişiklik arz etmedi.
Fakat 65'ten sonra Galatasaray nihayet ağırlığını ortaya koydu.
Sağ tarafta Barış Alper Yılmaz ve sol tarafta Berkan Kutlu etkili oldular ve de oyuna sonradan giren Kerem Demirbay özellikle Berkan'ı oldukça iyi destekledi.
Bakın şimdi yine yazıyorum. Bugün futbolda eğer kanatlarınız iyi ise karşılaşmayı kazanırsınız.
Nitekim kanatlar iyi çalışınca Galatasaray oyuna ağırlığını koyar gibi oldu.
Tabii burada önemli bir ayrıntı var. Galatasaray'ın 65'ten sonraki oyununda rakibin nispeten oyundan düşmesi de ayrı bir gerçek olarak duruyor.
Yani rakip biraz oyundan düştü. Galatasaray toparlanmadı aslında.
Bence elinizde Mertens varsa onunla oyuna başlamak daha doğru bir tercih.
Neden? Çünkü Mertens'in kanatlara gelip oradan oyunu organize etme alışkanlığı var. Bu önemli.
Zira böylelikle oyunun kanatlardan organize edilme ihtimali artıyor.
Bu da benim inancıma göre daha fazla pozisyon ve gol fırsatı demek.
Bakın ikinci yarıda 49'da Icardi ve 90+5'te Berkan birbirlerini taklit edercesine kendilerine atılan paslarda bacak aralarını açarak topun üzerinden atladılar.
Peki top Galatasaraylı oyunculara mı gitti. Hayır.
Çünkü hemen arkalarında Young Boyslu oyuncular vardı. Ben anlamıyorum.
Galatasaraylılar idmanlarda böyle şeylere mi çalışıyorlar.
Bunlar savruk hatalardan öte lakayt hatalar. Zeki olduğunu düşündüğümüz futbolculara böyle hatalar yakışmıyor.
Bakın kaybedilen sadece bir maç değil milyon eurolar.
Böyle hatalar ile bu milyonluk tutarlar kaybediliyor. Bu çok ciddi lakaytlık.
Young Boys maçın genelinde taktik disipline sadık kaldı ve sakindi.
Zaten işin çok önemli sırrı burada. Sakin kalabilmek.
Ayrıca Young Boys'ta Hadjam takımını çok iyi sırtladı.
Evet bir Avrupa kupası maçı daha hüsranla bitti. Bu bizim maalesef kaderimiz.
Futbolumuz belli bir seviyeyi geçemiyor. Böyle giderse geçemeyecek de.
Umut fakirin ekmeği. Avrupa Ligi bir alt seviye. Belki bu seviyede başarılı olabiliriz şeklinde düşünmekten başka çaremiz yok.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Özel günde özel sonuç / 10.09.2024
- Bu oyuna iyi sonuç / 07.09.2024
- Sadece kazandı / 02.09.2024
- Yaraları sarmak zor / 01.09.2024
- Gol arzusu üst düzey / 31.08.2024
- Beşiktaş parlıyor / 30.08.2024
- Galatasaray ağır yaralı / 28.08.2024
- Bol bol sohbet ettiler / 26.08.2024
- Savunma dökülüyor / 22.08.2024
- Bir yaz gecesi rüyası / 19.08.2024
- Bu oyuna iyi sonuç / 07.09.2024
- Sadece kazandı / 02.09.2024
- Yaraları sarmak zor / 01.09.2024
- Gol arzusu üst düzey / 31.08.2024
- Beşiktaş parlıyor / 30.08.2024
- Galatasaray ağır yaralı / 28.08.2024
- Bol bol sohbet ettiler / 26.08.2024
- Savunma dökülüyor / 22.08.2024
- Bir yaz gecesi rüyası / 19.08.2024