AKP Hükümetinin, AB uğruna hazırladığı bir tasarı ile İmar Yasası'ndaki "cami" ifadesini "ibadethane" olarak değiştirmesinin Antalya bölgesindeki Almanların kilise taleplerini mevzuat kitabına uydurmaktan öte boyutlarının olduğunu haber veren gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmelerden birisi de kendini, Antalya'nın Kemer ilçesinde düzenlenen bir sempozyumda gösterdi.
Harabe görmenin
ötesinde bir maksat
Ispartalılar Eğitim, Kültür, Sağlık, Turizm, Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (ISVAK) İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen, Antalya'nın Kemer İlçesi'ndeki Majesty Grand Hotel Kilikya Palace'da gerçekleştirilen "3. Uluslararası Pisidia Antiochia ve St. Paul Sempozyumu"nda konuşan Vatikan Temsilcisi Peder Alfonso Sammut, yine adeta dokunulmazlık zırhı giydirilen "turizm"i kullanarak "inanç turizmi"nin nasıl geliştirileceğini tartışmanın önemli bir konu olduğunu belirtti.
"İnanç turizmi"nin "hac" anlamına geldiğini söyleyerek "inanç turizmi"nin sıradan bir turizm olayı olmadığını ortaya koyan Peder Alfonso Sammut, "inanç turizmi" kılıfıyla Türkiye'ye düzenlenen seferlerin amacını belirten şu cümleleri sarfetti: "Avrupa'dan, Amerika'dan, Asya'dan insanlar inançlarının köklerini izlemek üzere bu topraklara geliyorlar. Bu insanlar buraya sadece harabeleri, sit alanlarını görmek için gelmiyorlar."
Ağızdan çıkarılan bakla
Türkiye'ye gelen "hacı"ların çoğunun ülkelerine "nahoş" bir notla döndüğünü kaydederek aba altından sopa göstermeyi ihmal etmeyen Peder Sammut, ağzındaki baklayı şöyle çıkardı:
"Bu hacılar vatanlarına döndüklerinde Türkiye'de ibadet edecek yer bulamadıklarını söylüyorlar. Bence birşeyler yapmanın tam zamanı. Türkiye'deki inanç turizmiyle 18 yıldır içli dışlıyım. Bu konuda pek çok konferansa katıldım. Buraya katılan insanlar hoş sözlerle ayrıldılar, ancak bu sözlerin tutulmadıklarını, net bir sonuca ulaşamadıklarını gördüm. Türkiye'ye hacı olarak gelen inanç turistleri büyük bazilikalar aramıyorlar, küçük ibadet yerleri onlar için yeterli."
Kaleyi içten fethetme girişimi
Hem aba altından sopa göstermekle yetinmeyen, hem de "inanç turizmi"nin icra edildiği yerlerdeki otellerin, gelen hıristiyanlar için ibadet yerleri oluşturmalarını yeterli görmeyen Peder Alfonso, "Hiçbir Müslüman birkaç dakika sonra diskoya çevrilecek bir yerde ibadet yapmak istemez, ama turistler bunu yapmak zorunda kalıyorlar" şeklinde kaleyi içten fethedecek şekildeki tuzağa çeken sözlerini şöyle tamamladı: "İlgililerin Hıristiyanların ibadet yapabilecekleri mütevazi ibadet yerleri oluşturmasının tam zamanıdır."
Harabe görmenin
ötesinde bir maksat
Ispartalılar Eğitim, Kültür, Sağlık, Turizm, Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (ISVAK) İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen, Antalya'nın Kemer İlçesi'ndeki Majesty Grand Hotel Kilikya Palace'da gerçekleştirilen "3. Uluslararası Pisidia Antiochia ve St. Paul Sempozyumu"nda konuşan Vatikan Temsilcisi Peder Alfonso Sammut, yine adeta dokunulmazlık zırhı giydirilen "turizm"i kullanarak "inanç turizmi"nin nasıl geliştirileceğini tartışmanın önemli bir konu olduğunu belirtti.
"İnanç turizmi"nin "hac" anlamına geldiğini söyleyerek "inanç turizmi"nin sıradan bir turizm olayı olmadığını ortaya koyan Peder Alfonso Sammut, "inanç turizmi" kılıfıyla Türkiye'ye düzenlenen seferlerin amacını belirten şu cümleleri sarfetti: "Avrupa'dan, Amerika'dan, Asya'dan insanlar inançlarının köklerini izlemek üzere bu topraklara geliyorlar. Bu insanlar buraya sadece harabeleri, sit alanlarını görmek için gelmiyorlar."
Ağızdan çıkarılan bakla
Türkiye'ye gelen "hacı"ların çoğunun ülkelerine "nahoş" bir notla döndüğünü kaydederek aba altından sopa göstermeyi ihmal etmeyen Peder Sammut, ağzındaki baklayı şöyle çıkardı:
"Bu hacılar vatanlarına döndüklerinde Türkiye'de ibadet edecek yer bulamadıklarını söylüyorlar. Bence birşeyler yapmanın tam zamanı. Türkiye'deki inanç turizmiyle 18 yıldır içli dışlıyım. Bu konuda pek çok konferansa katıldım. Buraya katılan insanlar hoş sözlerle ayrıldılar, ancak bu sözlerin tutulmadıklarını, net bir sonuca ulaşamadıklarını gördüm. Türkiye'ye hacı olarak gelen inanç turistleri büyük bazilikalar aramıyorlar, küçük ibadet yerleri onlar için yeterli."
Kaleyi içten fethetme girişimi
Hem aba altından sopa göstermekle yetinmeyen, hem de "inanç turizmi"nin icra edildiği yerlerdeki otellerin, gelen hıristiyanlar için ibadet yerleri oluşturmalarını yeterli görmeyen Peder Alfonso, "Hiçbir Müslüman birkaç dakika sonra diskoya çevrilecek bir yerde ibadet yapmak istemez, ama turistler bunu yapmak zorunda kalıyorlar" şeklinde kaleyi içten fethedecek şekildeki tuzağa çeken sözlerini şöyle tamamladı: "İlgililerin Hıristiyanların ibadet yapabilecekleri mütevazi ibadet yerleri oluşturmasının tam zamanıdır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.