Mevlana'nın Mesnevi'sinde bir menkıbe vardır. Bir grup insan karanlık bir odaya davet edilirler. Karanlık odada bir fil vardır. Bu insanlardan da daha önce hiç görmedikleri fili tarif etmeleri istenir. Filin hortumunu tutan kişi fil hortum gibi birşeydir der. Ayağını tutan kişi fil sutun gibidir der. Kulağını tutan ise fil yaprak gibidir der. Bu kişiler tuttukları parça ile fili tarife kalktıkları için yanılmışlardır. Türk siyasi hayatındaki siyasi partiler de tıpkı karanlık odadaki bu adamlar gibiler. Siyasi partilerin amacı iktidar olmak ve millet adına milleti yönetmektir.Milletin önüne bu amaçla çıkan siyasi partiler de millete sizi en iyi biz tarif ediyoruz, bizi iktidara getirin derler.Ancak Türk siyasi hayatında menkıbedeki gibi bir yanlış yaşanmakta, daha doğrusu yaşanıyordu.Tıpkı menkıbede olduğu gibi bir parti diyor ki; ben milliyetçiyim ve bu şekilde milleti tarif ediyor. Bir diğeri diyor ki; muhafazakarım ve bu şekilde milleti tarif ediyor. Bir diğeri ben ulusalcıyım diyor, bir diğeri ben liberalim diyor. Örnekleri çoğaltabiliriz.Evet bunlar milleti tarif eden, birer unsur olabilirler ama fil örneğinde olduğu gibi, filin kendisi değillerdir. İşin tarifinde böyle bir hata olduğu gibi ikinci bir hata yanlış; kulağı, ayağı, hortumu tarif etmede de yapılmış, muhafazakarlık fundamentalizm olarak, milliyetçilik şövanizim olarak, ilericilik ise AB sürecinde olduğu gibi mandacılık olarak tarif edilmiştir. Ve bu fil kimi siyasi partilerce kulağından tutulup sürüklenmiş, kimi dönem hortumundan tutulup çekiştirilmiş, kimi zaman da ayağından tutulup yuvarlanmaya çalışılmıştır. Sonuçta fil huzur bulamamış, harap ve bitap düşürülmüştür.Türk siyasi hayatında bir ilk, Prof. Dr. Haydar Baş ile ortaya çıkmıştır. Prof. Dr. Haydar Baş bey önce azaları doğru tarif etmiş, fundemantalizm ile dindarlığı, milliyetçilik ile şövenizmi, ulusalcılık ile mandacılığı birbirinden ayırmıştır. Sonra da bu unsurların, hepsinin bir bütün olarak, Türk milletinin tamamını tarif ettiğini ortaya koymuştur. Prof. Dr. Baş'ın tarif ettiği örnek; Türk genci dindardır, milliyetçidir ve ulusalcıdır. Benzeri tanımlamayı, Türk milletini oluşturan etnik yapılanmalar için de ortaya koyabiliriz. Bundan dolayı sayın Baş ben dindarım, milliyetçiyim ve ulusalcıyım diyor. Yani ben bu milletin ta kendisiyim diyor. Bu tezin muhatabı Türk halkının bir bölümü değil tamamıdır. Önümüzdeki seçim bu bütünleşme için bir fırsat olacaktır. Sayın Baş'ın ifadesiyle "şimdiye kadar partiniz ne olursa olsun, 1 kereliğine BTP'de buluşalım" daveti, bu bütünleşmeyedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012