AA'nın haberine göre 15 Temmuz sonrası Cumhuriyet başsavcılıkları 'darbe girişimine' ve Gülen cemaatine yönelik 100 binin üzerinde soruşturma yürütüldü.
Soruşturmaların tamamlanması sonrasında açılan 289 davadan bugüne kadar 271'i karara bağlandı.
Sona eren davalarda 2 bin 335'i ömür boyu olmak üzere 3 bin 879 sanık hakkında mahkumiyete hükmedildi. Yargılamaları tamamlanan davalarda bin 225 kişi ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı.
Bu rakamlara rağmen ben, FETÖ ile mücadele edildiğine inanmıyorum.
Sondan başlayayım; Hüseyin Gülerce'nin şahitliğinde Sözcü yazarları, FETÖ'den ceza aldığı için FETÖ ile mücadeleye inanmıyorum.
Bir tek siyasetçinin bile FETÖ'den hakim karşısına çıkarılmadığı için inanmıyorum.
Eski AKP'li Meclis başkanının FETÖ firarisi damadının hiç gündeme gelmemesinden ve de yakalanamamasından ötürü inanmıyorum.
FETÖ'den tutuklu eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının damadının ve 'uyku apneliği' mazeretiyle tahliye edildiği için inanmıyorum.
FETÖ'den 15 yıl hapsi istenen Bülent Arınç'ın damadı Ekrem Yeter için tutuksuz yargılanma ardından beraat kararı verildiği için inanmıyorum.
Bir gece ansızın, 'metal yorgunluk' adı altında görevden el çektirilen belediye başkanlarının gerçekten neden görevden alındıkları açıklanmadığı için inanmıyorum.
Dün Gülen için her türlü fedailiği yapanların bugün hâlâ siyasette aktif rol üstlendiği, ticarette ihaleler verildiği için inanmıyorum.
Bülent Arınç
Önce bir soru sorayım; ülkemizin bu kadar çok sorunu ve gündemi varken Bülent Arınç nasıl oluyor da hemen her ay gündemde bir numaraya çıkıyor?
Evet, Bülent Arınç yine gündemde. Türkiye'nin ekonomik, siyasal, sosyal, eğitim veya ahlaki sorunlarıyla ilgili ortaya koyduğu çözüm önerileriyle mi gündemde?
Hayır. Her zamanki gibi FETÖ gündem olunca Bülent Arınç da gündemde bir numara oluyor.
Arınç'ın birkaç ay öncesi açıklamasından başlayalım. Ne demişti Arınç?
"Evime temizlik yapmaya gelen, daire başkanlığından ihraç edilmiş bir kadını gördükçe; eşi polis, ihraç edilmiş bir başka kadını gördükçe ben yerin dibine geçiyorum."
FETÖ'den ihraç edilmiş bir daire başkanı geçinmek için ev temizliğine gider mi?
Hadi gitti, diyelim. Ankara'da ev mi yok! Neden Bülent Arınç'ın evine gider?
Bugüne gelirsek! Bülent Arınç'ın damadı FETÖ davasında beraat etti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman; "Ekrem Yeter ile ilgili bizim açımızdan o dosya dolu bir dosyaydı. Mahkeme beraat kararı verdi. Karara itiraz ettik ve bozulacağını düşünüyorum" dedi.
Bülent Arınç; "Sayın Başsavcı açıklamalarınız her haliyle yanlıştır. Hukuk kurallarına ve etik kurallara aykırıdır. Siz bu açıklamalarınızla bizlere kötü bir yeni yıl kutlaması yaptınız.
Açıklamanın, "haysiyet cellatlarına malzeme verdiğini" söyleyen Arınç, Kocaman'ın kendi görüşlerini beyan edemeyeceğini savunarak; "Siz yargıyı ve adaleti temsil ediyorsunuz. Adli konu üzerinde isim ve olay zikrederek sübjektif görüş beyan edemezsiniz" dedi.
Kim bu haysiyet cellatları?
Arınç denince akla ilk gelen isimler Melih Gökçek, Şamil Tayyar ve Mehmet Metiner'dir. Gökçek, kulelerle meşgul olduğu için suskun ama Tayyar ve Metiner anında cevapları gönderdi.
Mehmet Metiner sosyal medya hesabından, Başsavcının Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan fotoğrafını paylaşarak, "Ankara Cumhuriyet Başsavcısına gözdağı vermek Arınç'ın haddi değildir. Sıfatınızı kötüye kullanıp tehdit ve suçlama diline başvurmanız asla kabul edilemez. Yürekli Başsavcımızı Arınç gibilere yedirmeyiz. Sonuna kadar arkasındayız Başsavcımızın, biline!" ifadelerini paylaştı.
Şamil Tayyar ise, "Kötü niyetli adam, Ankara Cumhuriyet Başsavcısına gözdağı vermiş! FETÖ'den yargılanan damadına kalkan olmuş. Sayın Başsavcım, sakın geri adım atmayın. Bu aziz millet yanında. İyiler de en az kötüler kadar cesur olmalıdır. Gerekirse bedel ödeyelim, kötülere fırsat vermeyelim" dedi.
Son olarak da Saadet Partisi lideri Sayın Karamollaoğlu; "Ciddi bir araştırma yapılsın herkes görecek ki, FETÖ'nün temeli AK Parti'nin içinde zaten" dedi.
Son soru: Siz, FETÖ ile mücadele edildiğine inanıyor musunuz?
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025