'Pazarınız bereketli olsun ' seslendirme dosyası:
Antalya Serik Hali'nde çiftçiler, ürettikleri domates, biber ve salatalıkları alıcı bulamayınca hiç olmazsa hayvanlar yesin diye ormana attılar. Kimisi de yerlere, sağ sola kasaları fırlatarak seslerini duyurmaya çalıştı. Öte yandan şehirleri yansıtan objektifler, çürümeye başladığı için market önüne ve çöpe bırakılan meyve ve sebzelerin iyilerini ayırıp eve götürmek isteyen insanları gösteriyor.
Hatırlarsanız geçen sene 10 Nisan Cuma gecesi aniden iki gün sokağa çıkma yasaklaması sonrası çıkan kargaşa ve insanların uzun market kuyrukları Bakan'ı istifa ettirmişti. Cumhurbaşkanı istifayı kabul etmemiş Bakan görevine devam etmişti. Bu senede tam kapanma kısıtlamalarının hemen iki gün sonra başlayacağının duyulması da geçen seneki uygulamaya benziyor. Yetkililer, kısıtlamalar başlarken tarladaki domatesin de bu yasağa uyarak
açıklanan tarihler arasında büyümeyeceğini ve yasak bitince olgunlaşarak toplanma zamanı geleceğini düşünseler olsa gerek böyle bir sıkıntı
beklenmiyorlardı.
açıklanan tarihler arasında büyümeyeceğini ve yasak bitince olgunlaşarak toplanma zamanı geleceğini düşünseler olsa gerek böyle bir sıkıntı
beklenmiyorlardı.
Üreticinin sesi yükselip, Ankara'ya ulaşınca cumartesi günleri semt pazarlarının kurulması konusunda İçişleri Bakanlığı sonradan genelge yayınladı. Benim bildiğim pazarcılar her gün farklı pazarlarda tezgâh açarlar. Mahallenin pazarı salı gününe denk geliyorsa yapılan düzenlemeye göre orada semt pazarı hiç kurulmayacak. Ramazan günü genelgeyi özel bir düzenleme haline sokan bürokratların, kafasına oruç mu vurdu bilmem ama uygulama, bana çok mantıklı gelmedi. Pazarcı esnafının cumartesi günü o semte tezgâhı yoksa o gün yine çalışamayacak. Cumartesi tezgâhı olsa da iş olmadığında bu kez elinde kalan ürünü haftaya kadar bekletemeyeceğine göre ya zararına satacak veya Serik'li üreticiler gibi malını çöpe bırakacak.
Pazarcı esnafı, bu gibi sorunlarla tek gün için tezgâh açar mı bilmem. Orasını kendileri daha iyi bilir. Ama benim bildiğim, ülkeyi yönetenlerin halktan ve
Pazarcı esnafı, bu gibi sorunlarla tek gün için tezgâh açar mı bilmem. Orasını kendileri daha iyi bilir. Ama benim bildiğim, ülkeyi yönetenlerin halktan ve
sorunlarından uzak olduklarıdır. Gelinen safha bunun gösteriyor. Bu yaşadıklarımızı görünce çok ta şaşırmıyorum. Bir bilge insanın sesi kulaklarımda
çınlıyor. Derdi ki "çiftçi malı üretecek nasıl pazar bulurum diye düşünmeyecek o, sadece üretmeye odaklanacak devlet ona pazar bulacak." Sizlerde hatırladınız mı bu sözleri?
Hatırladınız elbette hiç unutulur mu? Daha neler söyledi ki. Hiçbirini dinlemediniz. Geldiğimiz noktada anlattıkları bir kulaktan girmiş bir kulaktan çıkmış gibi gözüküyor. Toplumun ve başta üreticinin halini de aslında bir şarkı sözü gibi. "Kendim ettim. Kendim buldum. Gül gibi sarardım soldum. Eyvah, eyvah eyyy."
Haydar Hoca, kendisini dinlemeyen milletine yine de bir reçete bıraktı. "Beni kaçırdınız, geri kalanları kaçırmayın.". Yine bu sözlere de kulak asmazsanız, kendi elinizle geleceğinizi tezgâha getirmiş olursunuz. O zaman içine düşeceğiniz durumun sebebini de başkasında aramayın. İşi çözmek de daha karmaşık hale getirmekte sizin elinizde. Sorunları çözmeye var mısınız siz ona karar verin. Gerisi kolay.
Bu kez BOR'un pazarını yakalayalın. Yoksa sür eşeğini Niğde'ye diyen çok olur.
Fahri Gürgenburan / diğer yazıları
- Pazarınız bereketli olsun / 08.05.2021
- Portakal’lı teknoloji / 01.03.2021
- Sen bitti dediğinde / 19.02.2021
- Şam’a girmek lazım ama nasıl? / 14.02.2020
- Pegasus da inişe geçecek gibi gözüküyor / 09.02.2020
- Yılan, yarasa ve Corona / 07.02.2020
- Deprem ve strateji / 27.01.2020
- Portakal’lı teknoloji / 01.03.2021
- Sen bitti dediğinde / 19.02.2021
- Şam’a girmek lazım ama nasıl? / 14.02.2020
- Pegasus da inişe geçecek gibi gözüküyor / 09.02.2020
- Yılan, yarasa ve Corona / 07.02.2020
- Deprem ve strateji / 27.01.2020