Orhan Pamuk'un "Kar" adlı romanına tepki gösteren, İşçi Partisi Kars İl Teşkilatı yöneticileri, kitabı kara çarşaf içine koyarak yayınevine postaladı.
İşçi Partisi Kars İl Binası'nda bir basın toplantısı düzenleyen İşçi Partisi Kars İl Sekreteri Muharrem Yerli, romanın Kars dışında Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa ve İzmit'te yaşayan Karslılar tarafından da protesto edileceğini ve kitabı hiç bir roman türüne koyamadıklarını iddia etti.
Ermeni propagandası yapıyor
Sekreter Muharrem Yerli, Orhan Pamuk'un 428 sayfadan oluşan Kar romanının, Türkiye'yi Avrupa'ya şikayet eden bir dilekçe olduğunu ileri sürerek "Kitapta Kars'taki evlerden, binalardan bahsederken, hep 'Ermeni evleriydi' diyor ve içinde oturan Karslıları da 'kış uykusuna yatmış hayvanlar' diye gösteriyor. Bu, sayfa 57'de mevcuttur. Ermeni lobisinin soykırım iddiasıyla ayakta olduğu ve Kars'ı savaş tazminatı olarak istemesi, romanın piyasaya çıkışına tesadüf ediyor" dedi.
Ayrımcılık yapıyor
Muharrem Yerli, "Kürtçe eğitimin dillendiği bu günlerde Orhan Pamuk, hangi kahvehaneye, hangi lokantaya giriyorsa nedense hep işsiz Kürt'lerle karşılaşıyor. Sanki işsiz kalan sadece Kürt'ler, oysa burada 5 ayrı ırk var ve hepsi hemen hemen aynı oranda işlere yerleştirilmiştir. Roman boyunca aklı başında bir kahramana rastlayamıyoruz. Nerede bunak, nerede dönek, nerede yılgı, nerede ahlaksız varsa Orhan Pamuk getirip hepsini Kars'a doldurmuş" diye konuştu.
Konuşmasında, kitaba kurgu diyenleri, kitabı bir daha okumaya davet eden Yerli, kitapta Atatürk heykellerinin burnunun kırıldığı, kafasının kırıldığı, yüzüne boya fışkırtıldığının yazıldığını, oysa Kars'ta böyle bir şeyin hiç görülmediğini söyledi.
Roman neden Kars'ta yazıldı?
Orhan Pamuk bu romanını Kars'ta yazmasının bir manası olduğunun söyleyen Yerli, bu konuda da şöyle dedi: "Orhan Pamuk'un Kars'ı seçmesindeki asıl amaç Ermenilerin gözünün yüzyıllardır Kars'ta olduğu bildiğinden onlara mesaj gönderiyor. Kitabında kendi ülkesinde mutluluğu bulamadığını, mutluluğun batıda olduğunu söylüyor. Batıcı bir yaklaşım var. Atatürk'ü burada diktatör olarak gösteriyor. Atatürk'ün diktatörlüğünün 1950 yılından sonra kırıldığı söyleniliyor. 1950'ye kadar olan süreyi Atatürk'ün diktatörlük yılları olarak değerlendiriyor. Bu nedenlerle Orhan Pamuk'u ve kitabını piyasaya süren yayınevini protesto ediyoruz."
İşçi Partisi Kars İl Binası'nda bir basın toplantısı düzenleyen İşçi Partisi Kars İl Sekreteri Muharrem Yerli, romanın Kars dışında Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa ve İzmit'te yaşayan Karslılar tarafından da protesto edileceğini ve kitabı hiç bir roman türüne koyamadıklarını iddia etti.
Ermeni propagandası yapıyor
Sekreter Muharrem Yerli, Orhan Pamuk'un 428 sayfadan oluşan Kar romanının, Türkiye'yi Avrupa'ya şikayet eden bir dilekçe olduğunu ileri sürerek "Kitapta Kars'taki evlerden, binalardan bahsederken, hep 'Ermeni evleriydi' diyor ve içinde oturan Karslıları da 'kış uykusuna yatmış hayvanlar' diye gösteriyor. Bu, sayfa 57'de mevcuttur. Ermeni lobisinin soykırım iddiasıyla ayakta olduğu ve Kars'ı savaş tazminatı olarak istemesi, romanın piyasaya çıkışına tesadüf ediyor" dedi.
Ayrımcılık yapıyor
Muharrem Yerli, "Kürtçe eğitimin dillendiği bu günlerde Orhan Pamuk, hangi kahvehaneye, hangi lokantaya giriyorsa nedense hep işsiz Kürt'lerle karşılaşıyor. Sanki işsiz kalan sadece Kürt'ler, oysa burada 5 ayrı ırk var ve hepsi hemen hemen aynı oranda işlere yerleştirilmiştir. Roman boyunca aklı başında bir kahramana rastlayamıyoruz. Nerede bunak, nerede dönek, nerede yılgı, nerede ahlaksız varsa Orhan Pamuk getirip hepsini Kars'a doldurmuş" diye konuştu.
Konuşmasında, kitaba kurgu diyenleri, kitabı bir daha okumaya davet eden Yerli, kitapta Atatürk heykellerinin burnunun kırıldığı, kafasının kırıldığı, yüzüne boya fışkırtıldığının yazıldığını, oysa Kars'ta böyle bir şeyin hiç görülmediğini söyledi.
Roman neden Kars'ta yazıldı?
Orhan Pamuk bu romanını Kars'ta yazmasının bir manası olduğunun söyleyen Yerli, bu konuda da şöyle dedi: "Orhan Pamuk'un Kars'ı seçmesindeki asıl amaç Ermenilerin gözünün yüzyıllardır Kars'ta olduğu bildiğinden onlara mesaj gönderiyor. Kitabında kendi ülkesinde mutluluğu bulamadığını, mutluluğun batıda olduğunu söylüyor. Batıcı bir yaklaşım var. Atatürk'ü burada diktatör olarak gösteriyor. Atatürk'ün diktatörlüğünün 1950 yılından sonra kırıldığı söyleniliyor. 1950'ye kadar olan süreyi Atatürk'ün diktatörlük yılları olarak değerlendiriyor. Bu nedenlerle Orhan Pamuk'u ve kitabını piyasaya süren yayınevini protesto ediyoruz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.