Önce Başbakan şimdi de Dışişleri Bakanı Gül ABD'yi eleştiren açıklamalarda bulundu.Önce kulaklarıma inanamadım. Acaba yanlış mı duyuyorum diye kulaklarımı bir güzel ovalayıp herhangi bir duyma ya da yanlış algılama problemi olmadığından emin olduktan sonra bir daha dinledim ve duyduklarımın doğru olduğuna kanaat getirdim.Erdoğan ve Gül ABD politikalarını eleştiriyorlardı. Ya da eleştiriyormuş gibi yapıyorlardı.Hani "Allah birdir derse inan gerisine inanma" gibi sözüne güvenilmeyen insanlar için kullanılan bir söz vardır. Bu söz önümde farklı bir ufuk açtı ve Erdoğan ve Gül'ün ABD'yi sözüm ona eleştiren açıklamalarını kelimelerin üstünde dura dura bir kez daha irdeleme gereği duydum ve bazı sonuçlara ulaştım. Bugün bu sonuçları sizinle paylaşmak istiyorum.Önce Başbakan'dan başlayalım dilerseniz, ne de olsa kıdemi var?Sayın Erdoğan ABD ile Türkiye arasında yürütülen terörle mücadele koordinatörlüğü konusunda "başarı yoksa burada ısrar etmenin bir anlamı yoktur" açıklamasını yaptıktan sonra, "?Öncelikli terörle mücadele konusunda biz, Irak'ın şu andaki yönetimine kaygılarımızı iletiyoruz. Burada başta ABD olmak üzere, 'müşterek bir çalışma için ne gerekiyorsa bunu yapalım' dedik. Bunlardan biri de özel temsilci atamasıydı. İki tarafta da temsilci atandı. Ama burada soyut neticeden çok, somut neticeler almak istiyoruz. Bunun gayreti içindeyiz" sözlerini sarf etmiştir.Burada Başbakan'ın "ABD ile müşterek bir çalışma için ne gerekiyorsa bunu yapalım dedik. Özel temsilci atamak bunlardan birisiydi" cümlesine dikkatinizi çekmek istiyorum. Başbakan özel temsilci başarısız olursa bunda ısrar etmeyelim derken ABD'yi eleştirmiyor. Bilakis, ABD ile birlikte attıkları adımlardan birisi başarısız oldu diye kestirip atmayacaklarını müşterek çalışmaya karar verdikleri diğer adımları atacaklarının işaretini vermektedir. Ama bazı basın mensupları bir seçim yatırımı olarak ABD'nin eleştirildiği üzerinde yorumlar yaparak millette var olan ABD karşıtlığını ABD güdümünde bir noktaya kanalize etmeye çalışmaktadırlar. Yani PKK konusunda ABD'nin koordinatörlük gibi oyalama taktikleri gittiği yere kadar gidecek. Türkiye oyalanmaya ve bu arada Peşmerge Kürt devleti palazlanmaya devam edecek.Sayın Gül'ün söylediklerine gelince.Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise ABD'nin PKK konusunda "gücü yetmediği için" adım atmadığını söylemiş.Görüyor musunuz? Zavallı ABD gücü yetmediği için PKK'yla mücadele edemiyormuş. Vah vah! Çok üzüntü verici bir durum bu. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün bu sözleri ABD'yi Türk milletini gözünde temize çıkarmaktan başka bir işe yaramayacaktır. PKK'ya gücü yetmediği söylenen ABD neden PKK'nın işini Türkiye'nin bitirmesine izin vermiyor? Hem Amerikalıları yormamış oluruz Sayın Gül. Anlaşılan PKK'ya gücü yetmeyen ABD'nin gücü Türkiye'yi terörle mücadele konusunda hareketsiz bırakmaya yetiyor. Daha başka ne diyelim. BOP'ta Bush'la, Medeniyetler İttifakında Zapatero'yla eş başkan olanlar ABD'yi eleştiremezler, sadece eleştiriyormuş gibi yaparlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024