Eksenin kaydığı falan yok

Türkiye gerçekten yönünü batıdan doğuya çevirerek eksen mi değiştirdi yoksa yine bir küresel tiyatro mu oynanıyor?"Eksen kayması" meselesi batılı liderlerin ve batı basınının gündeminde? Dolayısıyla bizim taşeron basın da bugünlerde bu gündemle yatıp bu gündemle kalkıyor.İç politikasını AB'ye, dış politikasını ABD ve İsrail'e ve ekonomisini IMF'ye devretmiş, attığı her adımı bunlara sorarak atan bir siyasi iradenin Türkiye'nin eksenini değiştirmesi sizce ne kadar mümkün gözüküyor?Bu söylentilerin çıkmasının sebebi Başbakan'ın one minute ile başlayan ve devam eden söylemleri?Sadece söylemlerle eksen kayar mı? Çünkü fiili anlamda eksen kaymasına yönelik en ufak bir belirti yok.ABD'nin Ortadoğu'daki taşeronluğuna aynen devam ediliyor.AB bizi kesin olarak almasa da AB yolundaki kararlılık ne pahasına olursa olsun aynen devam ediyor. İsrail ile yapılan anlaşmalar tam gaz devam.Madenlerimiz, şirketlerimiz hala batılı ülkelere haraç mezat satılmaya devam ediyor.Başbakanımız BOP projesinde ABD başkanının hala eşbaşkanı?Siyasilerimizin Yahudi örgütlerinden aldığı cesaret madalyaları hala boyunlarında?Velhasıl batılı ülkelerle olan ilişkilerimizde zerre kadar bir geri adım yok, bilakis ilerleme var.Yani eksen kayması söylentileri sadece hikayeden ibaret. Peki, sizce bunun gündem edilmesinin sebebi ne olabilir?Türkiye'nin ekseninin batıdan doğuya kaydığı söylemi en çok kimlerin hoşuna gidecektir? Tabii ki İslam ülkelerinin?Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) eşbaşkanlığını yapan Türk siyaseti eğer İslam ülkeleri nezdinde ciddi bir imaj kazanırsa, bu siyasilerimizi kendi hesapları noktasında değerlendiren batılı güçler bundan bir şekilde istifade edecektir.Neticede Türkiye yıllardan beri özellikle de son yıllarda sürekli olarak bütün İslam ülkelerine ABD ve AB ile uyumlu olmayı önerip duruyor.İran'a da bunu yaptılar, Suriye'ye de, Pakistan'a da, diğerlerine de?Dinlerarası Diyalog, Medeniyetlerarası ittifak gibi Vatikan ve ABD menşeli projelerle İslam ülkeleri batılı ülkelerin plan ve projelerinin içine çekildi.Uluslar arası toplumla uyumlu olma, dinlerin kardeşliği gibi anlayışlar empoze edilerek batılıların yaptıkları her türlü işgale karşı direnişler kırılmaya çalışıldı.Bu belki de farkında olmadan yapıldı ama neticede zuhur eden sonuç bu oldu.   Bugün İran yalnız kaldı, Suriye'nin sesi soluğu çıkmıyor, Irak ve Afganistan'da işgal bütün şiddetiyle sürüyor, Pakistan iç çatışmaya çekildi, Gazze'de katliamlar aynen devam ediyor?Ama ekseninin kaydığı iddia edilen Türkiye ise batının taşeronu olmaya maalesef devam ediyor.Bu noktada bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı (BTP) Prof. Dr. Haydar Baş'ın şu uyarıları dikkat çekici: "Türkiye'nin dış politikada Batıdan koparak Doğuya kaydığı iddiaları gündem saptırmadan başka bir şey değildir. ABD'nin emir erliğine soyunanlar eksen değiştirmeye cesaret edemezler"Bu arada Türkiye'nin yönü ne batıya ne de doğuya olmalıdır. Türkiye milli projelerle ayağa kalkmalı ve hem doğunun hem de batının merkezi olmalıdır.Bu gerçeğin altını da önemle çizmeliyiz.