IMF Başkanı Christine Lagarde, ABD’nin borç tavanı ile Avrupa’daki sorunlara bir çözüm bulunmamasının büyük bir küresel ekonomik krizle sonuçlanacağını söyledi. Çözüm bulunma ihtimali de şu aşamada mümkün görünmüyor. ABD’nin Jim Rogers, Soros gibi yatırım guruları 2013 – 2014 yılı için yatırımlarını altına çevirerek
gardlarını almış oldu ve Marc Faber’de yatırımlarını acil bir şe-kilde iptal edip altın alımına başlamış durumda. Son zamanlarda iyi incelenirse üretimde çok büyük düşüşler yaşayan ABD kendi içinde sadece ithalata ağırlık veren yapısıyla 2012 yılında Çin’den 438.62 milyar dolarlık mal alışı yapmış oldu.
AB ülkelerindeki durumun da halen negatif görünümü devam ediyor. Fransa vergi ve zam yükünü arttırmayı düşünürken, ülkenin zenginleri bölgeyi terk etmeye hazırlanıyor. İngiltere ödeyemeyeceği borç yükünün içine düşmüş durumda, buna
rağmen borç aramaya da devam ediyor. AB’nin en güçlü ülkesi Almanya’nın hazine bonolarının alıcı bulamaması, Euro Bölgesi’nin ekonomik resminin konuşulandan daha da vahim boyutlarda olduğunu bize göstermektedir. AB’nin en güçlü yatırımcılarından biri olan Bill Gross bütün yatırımcıları tekrar uyararak tahvil, hazine bonosu gibi AB yatırım araçlarından uzak durmasını ve altına yönelerek de gardlarını almasını söylemiştir. AB Bölgesi’nin üretimde Çin’e, enerjide Rusya’ya olan bağımlılığı yüzde 68’lerin üzerine çıkmış durumdadır.
Bugün itibariyle karşımızda yeraltı ve yer üstü kaynaklarını tüketmiş, iklimsel şartları ileride yaşanması zor bir coğrafyayı işaret eden, enerjide ve üretimde bağımlı, ödenemez bir borç batağının içine düşmüş bir birliktelik bulunmaktadır. Tabir yerinde ise su almaya başlayan Titanic Gemisi batmadan önceki son çırpınışlarını yaşamaktadır.
Türkiye Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın “Bize güvenip risk almayın” şeklindeki açıklaması, bu fırtınalı ekonomi yıllarında halkımızı kaderi ile baş başa bırakmıştır. O zaman bizim dünyanın 17. büyük ekonomisi olması, kasamızda 120.8 milyar dolar var açıklaması koca bir hikâyeden ibarettir.
Türkiye’de bankacılık sektörü kredileri 28 Aralık itibariyle 805.68 milyar lira olarak 2011 sonuna göre yüzde 16.2 artış kaydetti ve vatandaşımız geçinmek için borçlanma miktarını arttırdığını görmekteyiz. İktidar herhangi bir proje üretemediği için batan vatandaş gibi elinde avucunda ne varsa özelleştirme bayrağı altında toplanmaktadır. Bir taraftan S&P’den gelecek kredi notu ile birlikte borç bulma arayışını da umutla beklemektedir. Hükümet masaya kendi insanı ile oturup onun derdini dinleyip, çözüm arayacağı yerde şimdi PKK ile oturup, ABD ve AB ile birlikte hareket edip İsrail’in bütün çıkarlarını koruma telaşına düşmüştür.
Artık gerçeği görme vakti gelmiştir. Dünyada ekonomik sorunları tek çözecek isim Prof. Dr.Haydar Baş proje ve onun Milli Ekonomi Modeli’dir. Sosyal Devlet - Milli Devlet projesi ile birlikte Müslüman Türk kimliği özlediği yere kavuşacaktır. Geçen yıl Ehl-i Beyt aşkıyla yanan bu meşale Prof. Dr. Haydar Baş bey tarafından Milli Kahramanlarımız ile birlikte ülkenin her noktasına ışık tutmaya devam edecektir. Sayın okuyucu işi ehline bırakma zamanı Prof. Dr. Haydar Baş beye bırakma zamanı gelmiştir. Allah korusun eğer yanlış seçim yaparsak, terör örgütü elebaşını yakında başbakan yardımcısı olarak karşımızda görebiliriz.
gardlarını almış oldu ve Marc Faber’de yatırımlarını acil bir şe-kilde iptal edip altın alımına başlamış durumda. Son zamanlarda iyi incelenirse üretimde çok büyük düşüşler yaşayan ABD kendi içinde sadece ithalata ağırlık veren yapısıyla 2012 yılında Çin’den 438.62 milyar dolarlık mal alışı yapmış oldu.
AB ülkelerindeki durumun da halen negatif görünümü devam ediyor. Fransa vergi ve zam yükünü arttırmayı düşünürken, ülkenin zenginleri bölgeyi terk etmeye hazırlanıyor. İngiltere ödeyemeyeceği borç yükünün içine düşmüş durumda, buna
rağmen borç aramaya da devam ediyor. AB’nin en güçlü ülkesi Almanya’nın hazine bonolarının alıcı bulamaması, Euro Bölgesi’nin ekonomik resminin konuşulandan daha da vahim boyutlarda olduğunu bize göstermektedir. AB’nin en güçlü yatırımcılarından biri olan Bill Gross bütün yatırımcıları tekrar uyararak tahvil, hazine bonosu gibi AB yatırım araçlarından uzak durmasını ve altına yönelerek de gardlarını almasını söylemiştir. AB Bölgesi’nin üretimde Çin’e, enerjide Rusya’ya olan bağımlılığı yüzde 68’lerin üzerine çıkmış durumdadır.
Bugün itibariyle karşımızda yeraltı ve yer üstü kaynaklarını tüketmiş, iklimsel şartları ileride yaşanması zor bir coğrafyayı işaret eden, enerjide ve üretimde bağımlı, ödenemez bir borç batağının içine düşmüş bir birliktelik bulunmaktadır. Tabir yerinde ise su almaya başlayan Titanic Gemisi batmadan önceki son çırpınışlarını yaşamaktadır.
Türkiye Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın “Bize güvenip risk almayın” şeklindeki açıklaması, bu fırtınalı ekonomi yıllarında halkımızı kaderi ile baş başa bırakmıştır. O zaman bizim dünyanın 17. büyük ekonomisi olması, kasamızda 120.8 milyar dolar var açıklaması koca bir hikâyeden ibarettir.
Türkiye’de bankacılık sektörü kredileri 28 Aralık itibariyle 805.68 milyar lira olarak 2011 sonuna göre yüzde 16.2 artış kaydetti ve vatandaşımız geçinmek için borçlanma miktarını arttırdığını görmekteyiz. İktidar herhangi bir proje üretemediği için batan vatandaş gibi elinde avucunda ne varsa özelleştirme bayrağı altında toplanmaktadır. Bir taraftan S&P’den gelecek kredi notu ile birlikte borç bulma arayışını da umutla beklemektedir. Hükümet masaya kendi insanı ile oturup onun derdini dinleyip, çözüm arayacağı yerde şimdi PKK ile oturup, ABD ve AB ile birlikte hareket edip İsrail’in bütün çıkarlarını koruma telaşına düşmüştür.
Artık gerçeği görme vakti gelmiştir. Dünyada ekonomik sorunları tek çözecek isim Prof. Dr.Haydar Baş proje ve onun Milli Ekonomi Modeli’dir. Sosyal Devlet - Milli Devlet projesi ile birlikte Müslüman Türk kimliği özlediği yere kavuşacaktır. Geçen yıl Ehl-i Beyt aşkıyla yanan bu meşale Prof. Dr. Haydar Baş bey tarafından Milli Kahramanlarımız ile birlikte ülkenin her noktasına ışık tutmaya devam edecektir. Sayın okuyucu işi ehline bırakma zamanı Prof. Dr. Haydar Baş beye bırakma zamanı gelmiştir. Allah korusun eğer yanlış seçim yaparsak, terör örgütü elebaşını yakında başbakan yardımcısı olarak karşımızda görebiliriz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Haydar Şirin / diğer yazıları
- Duvara Davos’ladılar / 03.02.2013
- Yalan hikaye / 29.01.2013
- Ekonomide küresel bunalım Türkiye’yi ‘es’ geçmiyor / 15.01.2013
- Sözünü tutma vakti geldi! / 08.01.2013
- Gerçek olmayan ekonomik büyüme / 26.12.2012
- Ekonomideki bataklık / 18.12.2012
- ABD, AB ve Türkiye: Gerçekler / 11.12.2012
- Haçlı gözlüğü / 04.12.2012
- Bir haftalık ekonomik tablo / 27.11.2012
- Muharrem ayı ve bize düşündürdükleri… / 20.11.2012
- Yalan hikaye / 29.01.2013
- Ekonomide küresel bunalım Türkiye’yi ‘es’ geçmiyor / 15.01.2013
- Sözünü tutma vakti geldi! / 08.01.2013
- Gerçek olmayan ekonomik büyüme / 26.12.2012
- Ekonomideki bataklık / 18.12.2012
- ABD, AB ve Türkiye: Gerçekler / 11.12.2012
- Haçlı gözlüğü / 04.12.2012
- Bir haftalık ekonomik tablo / 27.11.2012
- Muharrem ayı ve bize düşündürdükleri… / 20.11.2012