Ekonomide güç artık Asya'da
Son yıllarda küresel ekonomide güç dengesi hızla değişiyor. Gelişmiş ekonomiler 2000 yılında küresel gelirin yüzde 80'ini temsil ederken, bu oran 2019'da yüzde 60'a geriledi ve söz konusu 20 puanlık düşüşün 8'ini Asya-Pasifik bölgesi kaptı
27.01.2021 16:25:00





Alacak sigortası şirketi Euler Hermes, küresel ekonomideki bu değişimin hızını ve yeni tip koronavirüs (Covid-19) krizinin buna etkisini anlamak için, dünyanın ekonomik ağırlık merkezinin (DEAM) konumunu hesapladı. Hesaplamalara göre DEAM, Covid-19 krizi öncesi öngörülenden 1.4 kat daha hızlı bir şekilde Asya'ya doğru kayıyor. Euler Hermes ekonomistlerinin hesaplamaları, 1990'ların sonunda DEAM'ın ABD'ye doğru gittiğini, 2001'de bu eğilimin durduğunu ve 2002'de Asya'ya doğru döndüğünü gösteriyor. Bu dönemler, gelişmiş ekonomilerde büyümenin gerilemeye başladığı ve Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne girdiği yılların sonrasını işaret ediyor. Asya-Pasifik bölgesinin Covid-19 krizi sonrasında dünyanın diğer bölgelerine göre daha hızlı toparlanmaya başlaması da önümüzdeki yıllarda DEAM'ın Asya'ya yönelme sürecine etki edecek. Salgından dolayı DEAM'ın doğuya doğru kayması 2020-2024 döneminde, Covid-19 krizinden önce aynı dönem için öngörülen uzun vadeli büyüme ortalamalarına kıyasla 1.4 kat hızlanacak. 2030'a kadar DEAM'ın, Çin, Hindistan ve Pakistan'ın birleşim yerine yakın olabileceğini öngörülüyor. Bu, öncelikle Çin'in dünya ekonomisinin ağırlık merkezi üzerindeki çekim gücünü yansıtıyor. Ama aynı zamanda Asya'daki Hindistan gibi diğer yükselen ekonomilerin çekim gücünü de ortaya koyuyor.
En kazançlı çıkan Çin olacak
Çin ekonomisi, Covid-19 salgınının neden olduğu benzeri görülmemiş ekonomik şokun yaralarını diğer ülkelere kıyasla daha hızlı sardı ve tüm ülkelerin ekonomisi çeşitli oranlarda küçülürken Çin'in GSYH'si 2020 yılında yüzde 2.3 büyüdü. Buna karşılık, küresel ekonominin aynı dönemde yüzde 4.2 küçüldüğü öngörülüyor. Ayrıca, 2021 yılında Dünya ekonomisi için büyüme tahmini yüzde 4.6 iken, Çin'deki toparlanmanın güçlenmesi ile birlikte büyümenin yüzde 8.2 olması bekleniyor. Çin ekonomisinin üstün performansı ve kriz dönemi uyguladığı ekonomi politikalarının uzun vadeli etkilerinin daha az yara bırakacak olması, ülkenin Covid-19 sonrası dünyada göreceli kazanan olarak konumlanmasının yolunu açıyor. Bu bağlamda Çin'in ile ABD'nin GSYH'lerinin 2030 yılında eşitlenmesi bekleniyor. Covid-19 krizinden önce ise eşitlenmenin 2032'de gerçekleşeceği öngörülüyordu.
Asya daha fazla söz sahibi olacak
Dünyanın ekonomik ağırlık merkezinin değişmesinin, küresel gücün belirlenmesinden, küresel politika formüllerinin oluşturulmasına ve küresel para sistemine kadar her şeye etki edebilecek uzun vadeli sonuçları bulunuyor. Tüm bu alanlarda önümüzdeki yıllarda dengenin yavaş yavaş Asya lehine kayması muhtemel gözüküyor. Politikayı belirleyenleri, böyle bir değişiklikte özellikle ABD-Çin rekabeti arasında yol çizmenin zorlukları bekliyor. Örneğin böyle bir durumda AB, bir yandan ABD ile ittifakını sürdürebileceği diğer yandan da Asya'nın artan önemi ve bölgesel entegrasyonundan faydalanabileceği ticari bir strateji geliştirmek zorunda kalacak. Aralık 2020'de imzalanan AB-Çin Kapsamlı Yatırım Anlaşması, muhtemelen AB'nin, ABD-Çin rekabetinin ortasında kendi pozisyonunu tanımlama niyetini yansıtıyor.
Milli Ekonomi Modeli etkisi
Ekonomide güç dengesinin Asya'ya kaymasında en büyük etken merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli olduğu biliniyor. 27 Şubat 2013'te Rusya Meclisi Duma'da Rus siyasetçilerin ve bilim insanlarının da bulunduğu bir konferansta Milli Ekonomi Modeli'ni anlatan Prof. Dr. Baş, söz konusu konferansta özellikle iç ve dış ticaret üzerinde bilhassa çok durmuş ve Çin'in büyümesinde iç ticaretin tekrar devreye girmesi gerektiğinin özellikle altını çizmişti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.