Ekonomide dengeler altüst
Merkez Bankası ile yabancı 'para tacirler'i arasındaki gerilim kısmen azalsa da devam ediyor. Merkez Bankası, swap (para takası) piyasasında satış sınırını yüzde 20'den yüzde 30'a çıkardı. Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin azaldığının netleşmesi sonrasında TL'nin dolar karşısındaki günlük değer kaybı yüzde 4'ü aştı
28.03.2019 00:00:00





RECEP BAHAR/DETAY HABER
Londra merkezli para oyuncuları (trader) ile Merkez Bankası arasında geçen Cuma gününden bu yana evam eden swap (para takası) gerilimi yeni bir aşamaya girdi.
Merkez Bankası (TCMB), Perşembe günü sabah saatlerinde Döviz Karşılığı Türk Lirası Swap Piyasası'nda vadesi gelmemiş toplam swap satış sınırını yüzde 20'den yüzde 30'a çıkardı.
TCMB, bankalara gönderdiği yazıyla Döviz Karşılığı Türk Lirası Swap Piyasası'nda vadesi gelmemiş toplam swap satış işlem miktarı, Döviz ve Efektif Piyasaları işlem limitlerinin yüzde 30'u ile sınırlandırıldığını bildirdi. Merkez Bankası 25 Mart Pazartesi günü vadesi gelmemiş toplam swap satış sınırını yüzde 10'dan yüzde 20'ye yükseltmişti.
Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, yaptığı sıra dışı açıklamada, döviz ve altın rezervlerinde dönemsel etkenlerle dalgalanmalar gözlense de orta vadede istikrarlı bir artış trendinin söz konusu olduğunu belirterek, "Son bir hafta içinde toplam rezervimiz tüm kalemlerde gözlenen 4.3 milyar dolar artışla 27 Mart itibarıyla 96.7 milyar dolar seviyesine ulaştı" dedi.
Çetinkaya, net rezervlerin ise aynı dönemde 2.4 milyar dolar artışla yaklaşık 28.6 milyar dolar olduğunu aktararak, "Merkez Bankası, rezervlerini güçlendirme politikasına kararlılıkla devam etmektedir" ifadesini kullandı.
Ancak Merkez Bankası'nın açıkladığı başka verilere göre ise 22 Mart'ta sonlanan haftalık bilanço verilerine göre Merkez Bankası'nın net rezervleri 24.7 milyar dolara geriledi. Böylece net rezervlerde Mart başından bu yana yaşanan düşüş 10 milyar dolara ulaşmış oldu.
Rezervlerde keskin oynaklık yaşandı
Merkez Bankası'nın toplam brüt rezervleri 1 Mart'ta 100 milyar 65 milyon dolar, 8 Mart'ta 97 milyar 396 milyon dolar, 15 Mart'ta ise 94 milyar 439 milyon dolardı.
Rezerv miktarı 4 Ocak'ta 93 milyar 167 milyon dolar, 1 Şubat'ta ise 97 milyar 624 milyon dolardı. Rezervlerin özellikle 15 Mart'ta 94 milyar dolar seviyesine inmesi, döviz kurlarında hareketlenmeye yol açmıştı.
Banka, normal koşullarda 'döviz ve altın' rezervlerini TCMB Haftalık Para ve Banka İstatistikleri kapsamında bir hafta gecikmeyle açıklıyor. Başkan Çetinkaya, ilk kez piyasalardaki türbülansın önüne geçmek için bir gün önceki rezerv miktarını açıklamış oldu.
Yabancılar TL'siz kaldı
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın, swap (para takası) faizlerinin neden yüzde 1300'e çıktığı konusunda yaptığı açıklamada, "Elinde olmayan TL ile yüksek miktarda döviz almaya kalkan yatırımcılar, satın aldıkları döviz için TL bulamamışlardır. Swap faizi bu nedenle yükseldi" dedi.
Türkiye'deki bankaların kendilerinin TL likiditesi aradığını savunan Aydın, "'Swap' olarak da adlandırılan bu işlemde taraflar sözleşmede belirlenmiş zaman içinde farklı para birimlerini veya faiz ödemelerini karşılıklı olarak değiştirirler. TL'nin değer kaybetmesine neden olabilecek bu tür spekülatif bir yaklaşıma, diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de gerekli duruş gösterilmiştir. Alınan önlemler TL'nin değersizleştirilmesi çabalarını bertaraf etmiştir" dedi.
Hasarın maliyeti olacak!
Swap, para takası anlamına geliyor. Elinde TL olan yatırımcılarla elinde dolar olan yatırımcılar, birbirlerine belli bir vade için bu TL ve dolarları ödünç veriyor ve vade sonunda faiziyle birlikte geri alıyor. Bu arada Londra swap piyasasında Çarşamba günü yüzde 1300'lere çıkan gecelik TL swap faizleri, Perşembe günü yüzde 130 seviyelerine kadar geriledi.
Reuters haber ajansına konuşan bankacılar, Türk bankalarının uluslararası swap piyasalarına yeniden TL likiditesi sağlamaya başlamasıyla faizlerin gerilediğini söyledi. Haftalık TL swap faizi ise yüzde 295'ten yüzde 80'e inmiş durumda.
Ekonomistler yaşanan swap gelişmesi sonrasında "yabancıların Türkiye'ye olan güvenlerini yeniden tesis etmenin çok kolay olmayacağını" dile getirerek, "Türkiye'nin dış finansman ihtiyacının çok yüksek seyrettiği bir dönemde ortaya çıkan bu tür bir hasarın maliyeti uzun vadede daha ağır olacaktır" görüşünü öne sürüyor.
Londra merkezli para oyuncuları (trader) ile Merkez Bankası arasında geçen Cuma gününden bu yana evam eden swap (para takası) gerilimi yeni bir aşamaya girdi.
Merkez Bankası (TCMB), Perşembe günü sabah saatlerinde Döviz Karşılığı Türk Lirası Swap Piyasası'nda vadesi gelmemiş toplam swap satış sınırını yüzde 20'den yüzde 30'a çıkardı.
TCMB, bankalara gönderdiği yazıyla Döviz Karşılığı Türk Lirası Swap Piyasası'nda vadesi gelmemiş toplam swap satış işlem miktarı, Döviz ve Efektif Piyasaları işlem limitlerinin yüzde 30'u ile sınırlandırıldığını bildirdi. Merkez Bankası 25 Mart Pazartesi günü vadesi gelmemiş toplam swap satış sınırını yüzde 10'dan yüzde 20'ye yükseltmişti.
Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, yaptığı sıra dışı açıklamada, döviz ve altın rezervlerinde dönemsel etkenlerle dalgalanmalar gözlense de orta vadede istikrarlı bir artış trendinin söz konusu olduğunu belirterek, "Son bir hafta içinde toplam rezervimiz tüm kalemlerde gözlenen 4.3 milyar dolar artışla 27 Mart itibarıyla 96.7 milyar dolar seviyesine ulaştı" dedi.
Çetinkaya, net rezervlerin ise aynı dönemde 2.4 milyar dolar artışla yaklaşık 28.6 milyar dolar olduğunu aktararak, "Merkez Bankası, rezervlerini güçlendirme politikasına kararlılıkla devam etmektedir" ifadesini kullandı.
Ancak Merkez Bankası'nın açıkladığı başka verilere göre ise 22 Mart'ta sonlanan haftalık bilanço verilerine göre Merkez Bankası'nın net rezervleri 24.7 milyar dolara geriledi. Böylece net rezervlerde Mart başından bu yana yaşanan düşüş 10 milyar dolara ulaşmış oldu.
Rezervlerde keskin oynaklık yaşandı
Merkez Bankası'nın toplam brüt rezervleri 1 Mart'ta 100 milyar 65 milyon dolar, 8 Mart'ta 97 milyar 396 milyon dolar, 15 Mart'ta ise 94 milyar 439 milyon dolardı.
Rezerv miktarı 4 Ocak'ta 93 milyar 167 milyon dolar, 1 Şubat'ta ise 97 milyar 624 milyon dolardı. Rezervlerin özellikle 15 Mart'ta 94 milyar dolar seviyesine inmesi, döviz kurlarında hareketlenmeye yol açmıştı.
Banka, normal koşullarda 'döviz ve altın' rezervlerini TCMB Haftalık Para ve Banka İstatistikleri kapsamında bir hafta gecikmeyle açıklıyor. Başkan Çetinkaya, ilk kez piyasalardaki türbülansın önüne geçmek için bir gün önceki rezerv miktarını açıklamış oldu.
Yabancılar TL'siz kaldı
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın, swap (para takası) faizlerinin neden yüzde 1300'e çıktığı konusunda yaptığı açıklamada, "Elinde olmayan TL ile yüksek miktarda döviz almaya kalkan yatırımcılar, satın aldıkları döviz için TL bulamamışlardır. Swap faizi bu nedenle yükseldi" dedi.
Türkiye'deki bankaların kendilerinin TL likiditesi aradığını savunan Aydın, "'Swap' olarak da adlandırılan bu işlemde taraflar sözleşmede belirlenmiş zaman içinde farklı para birimlerini veya faiz ödemelerini karşılıklı olarak değiştirirler. TL'nin değer kaybetmesine neden olabilecek bu tür spekülatif bir yaklaşıma, diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de gerekli duruş gösterilmiştir. Alınan önlemler TL'nin değersizleştirilmesi çabalarını bertaraf etmiştir" dedi.
Hasarın maliyeti olacak!
Swap, para takası anlamına geliyor. Elinde TL olan yatırımcılarla elinde dolar olan yatırımcılar, birbirlerine belli bir vade için bu TL ve dolarları ödünç veriyor ve vade sonunda faiziyle birlikte geri alıyor. Bu arada Londra swap piyasasında Çarşamba günü yüzde 1300'lere çıkan gecelik TL swap faizleri, Perşembe günü yüzde 130 seviyelerine kadar geriledi.
Reuters haber ajansına konuşan bankacılar, Türk bankalarının uluslararası swap piyasalarına yeniden TL likiditesi sağlamaya başlamasıyla faizlerin gerilediğini söyledi. Haftalık TL swap faizi ise yüzde 295'ten yüzde 80'e inmiş durumda.
Ekonomistler yaşanan swap gelişmesi sonrasında "yabancıların Türkiye'ye olan güvenlerini yeniden tesis etmenin çok kolay olmayacağını" dile getirerek, "Türkiye'nin dış finansman ihtiyacının çok yüksek seyrettiği bir dönemde ortaya çıkan bu tür bir hasarın maliyeti uzun vadede daha ağır olacaktır" görüşünü öne sürüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.