Demokrasi ve özgürlük kavramlarından yararlanarak Meclis'e giden vekillerimiz, yeminlerini ettiler. Kimisi gönülden, kimisi formaliteyi yerine getirmek için görevlerini tamamladılar. Ülkemize barış, huzur getirir diye umut ediyorum. Ama Cumhuriyetin nimetlerinden yararlanıp da Cumhuriyete düşman olan bazı vekillerimiz aldıkları oyları ve ücretleri hak ediyorlar mı? Bence tartışılır.Çünkü hep gülmüşümdür kendi toplumunu tanımayan politikacılara. "Ekmeği olmayanlar, siyasi hürriyeti ne yapsın?" diyordu Fransız İhtilali'nin ünlü hatibi Marat. Benim 520 bin üniversite mezunu gencim işsiz. Karnını doyuracak parası yok. Annesinin, babasının umudu olan oğlu veya kızı onlara umut olmaktan çıkmış 25-30 yaşlarındaki gençler, babalarının ellerine bakıyorlar. Bu gençlerimiz fırında hamur yoğuruyor, kahvehanede garsonluk yapıyor, tarlada ırgatlık yapıyor. Birçok gencimiz de sokaklarda aylak aylak geziyor. Gecekonduda oturan bir yurttaş, "Senin özgürlük dediğin şey bir odada 8-10 kişinin yatması mıdır?" diye bağırmıştı seçim meydanında. O vatandaş o gün haklıydı bugün de haklıdır. O insanının kazancı evinde bakmak zorunda olduğu insanların belki de ekmek parasına yetmiyordur.Hiç kuşkumuz yok ki bugünün Türkiye insanının büyük çoğunluğu önce ekmek sonra özgürlük diyor. Vatandaş aç, vatandaş işsiz olduğu sürece kendine ekmek ve iş sağlayan olanaklar dışında hiçbir özgürlük tanımıyor. Karnının açlığı, çocuklarının okuması ve iş bulması dışında onu hiçbir şey ilgilendirmiyor. Aslında TC Anayasası insanın insanca yaşama hakkını, kişinin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkını devlete yüklemiştir. "Devlet; iktisadi ve sosyal yaşantıyı, adalete, tam çalışma esasına herkes için insanlık haysiyetine yaraşır bir yaşayış seviyesi amacına göre düzenlemekle zorunludur" diyor Anayasamız.Ancak, taviz ve oy avcılığına dayalı tutarsız yönetimler, Anayasa'daki bu tür maddeleri ya zamanla değiştirmişler veya dikkate bile almamışlar. Onun için ülkemizde sosyal adalet oluşamamış olduğu gibi devlet otoritesi de yok olmuştur. Bugünün iktidarı demokrasimizi beğenmemiş "İleri Demokrasi" adıyla karşımıza gelmiştir. Dünyanın her yerinde demokrasiyi yıkan şeyin verilmeyen haklar olduğunu göz ardı ederek ileri demokrasiden söz etmek kendimizi kandırmaktır.Türkiye'de "İleri Demokrasi" adı altında cinayet işleme, küfür, zorbalık, hürriyetin sanki bir parçası oldu. Kişinin hürriyeti belirttiğim olumsuzlukları yerine getirme hakkı mıdır onu çözemiyorum? Özgürlükleri sadece kendi tekelimizde tutmaya çalışmak ve her şeyi kendine hak görmek ama aynı hakları başkalarından gizlemek özgürlük olamaz. Kısaca namuslu vatandaşı kendi çıkarı için özgür düşünmekten, yazmaktan uzaklaştırmak özgürlüğün adı olamaz.Devlet disipline edilmelidir. Kimse kimsenin özgürlüğünün içinde olamaz. Bir de ben istediğimi yaparım mantığı da özgürlük anlamını taşımaz. Onun için devlet, hukuk içinde kurallar zincirinde vatandaşını kontrol etmesi kadar doğal ne olabilir? Şu anda devlet çarkı laçkadır. Devlet otoritesi hükümetin eline geçmiştir? Bence bu yaklaşım tehlikeli gidişin işaretidir. Çünkü hükümetler gelip geçicidir ama devlet ebedidir.Devletin devlet olabilmesi için olumlu yaklaşımlarına destek vermek her yurttaşın temel görevidir Taviz politikası, iktidarın adamı olmak gibi kendini imtiyazlı görmek ve devleti hiçe saymak bence hem ülke yönetimini hem de devlet yapısını zayıflatır.Bizler basit trafik kurallarına bile uymayan toplumuz. Para cezası korkusu nedeniyle sürücüler biraz kurallara uyuyor ama yayalar hiçbir kural tanımadan keyfi davranıyor ki bence bu bile devletin kuralsızlığının bir işaretidir.Özetin özeti:Halkımızın seveceği ve benimseyeceği bir düzen oluşturmak istiyorsak "önce ekmek" deyimiyle özetleyeceğimiz hakların üzerinde titremeliyiz. Ekmek belki bir şey değildir ama birçok ülkede ekmek özgürlüklerden önce gelir.Biz hem özgürlüğümüzü hem de ekmeğimizi istiyoruz. Çünkü insan olmanın gereği budur. Kaynak mı istiyorsunuz? Prof. Haydar Baş'ın yazdığı "Sosyal Devlet Milli Devlet" isimli eserini lütfen okuyunuz.Yalan mı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ekrem Yazar / diğer yazıları
- Atatürk Gençlik ve Spor Bayramı / 20.05.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023