Aleviliğin İslam içerisindeki durumu yüzyıllardır süregelen bir tartışma konusudur. Bu tartışmalar geçmişten günümüze hep dini ulemanın Aleviliğe fiziken ya da fikren son verme hevesleri ile vuku bulmuştur. Ne hazindir ki, Aleviler, geçmişte dinsiz bellenip kitlesel katliamlara uğrarken de itikatlarında, İslam’ın Ehl-i Beyt gibi kutsal inanç figürleri vardır. Bugün de aynı İslami figürler ibadetlerinde, yaslarında, türkülerinde, özetle her yerde hayatlarının bir parçasıdır. Fakat inancı sadece kültürel asimilasyon üzerinden algılayan egemen inanç, Aleviliğe hiçbir zaman kendi kalıpları dışından bakamamıştır. Dolayısıyla dün katliam fetvasını verenlerle bugün Alevilerin hiçbir hakkını tanımayanlar aynı kaynaktan beslenmektedir.İ. Hakkı Uzunçarşılı ‘Osmanlı Tarihi’ adlı eserinde şu önemli tespite yer verir: “Sultan Selim, Şah İsmail’le savaşa başlamadan önce orta Anadolu’daki Aleviler hakkında inceden inceye araştırma yapılmasını, çünkü savaş sırasında bunların ayaklanarak orduyu zaafa uğratabileceklerini söyleyerek 7 yaşından 70 yaşına kadar 40 bin Aleviyi yazdırarak kayda geçirdi. Bunların kimisini öldürtmüş, kimisini hapsettirmiştir.” Yine Yavuz Selim’in şeyhülislamı olan Nurettin el-Hamza’nın, Yavuz Selim’in veziri Şeyhülislam İbn-i Kemal’in fetvaları kaynaklarda mevcuttur. O İbn-i Kemal ki, Alevilerin katline dair verdiği fetvalar ve Osmanlı toplumunun Şiilerle savaşı cihat görmesi için hazırlanması nedeniyle Yavuz zamanında önce kadılığa, daha sonra da Anadolu kazaskerliğine getirilmiştir. En önemli öğrencisi ise Alevi kıyımlarında verdiği fetvalarla yükselen Ebussuud Efendi’dir! İbn-i Kemal’in, Yavuz’un Alevi kıyımını kolaylaştırmak için kaleme aldığı ‘Fitekfiri’r-Revafiz’ adlı risalesi şu cümleyle biter: “Kızılbaş topluluğunun seri yasalarla öldürülmesi helaldir. İslam askerlerinden onları öldürenler gazi, ellerinde ölenlerse şehittirler!”Yakın zamanda “Türk ordusunun Suriye’ye girmesi caizdir. Suriyeli Müslüman askerlerle savaşan askerler şehit olur” fetvasını veren cübbeli-sakallı hocaefendinin cahilane fetvasıyla ne kadar benzeşiyor!Nasıl bir fetvadır ki, “Alevileri boğazlayın, mallarını yağmalayın, kendi halindeki aileleri katledin, tüm bunları yaptıktan sonra Müslümanlığınızı yaşayın” diyor? Yine aynı zihniyet, Kurtuluş Savaşına katılmanın günah, İngiliz’le savaşmanın haram olduğunun fetvalarını vermişti.Geçmişte ya da günümüzde yapılan bütün bu katliamlar, ortaçağ karanlığının 21. yüzyıla yayıldığının resmidir. İşin trajik yanı ise Alevilere karşı her türlü baskı ve sindirme politikasını miras olarak devralmışların, bu konuyu sürekli gündeme taşıyıp timsah gözyaşları dökmeleridir. “Alimlere niye öğretmediniz sorusu sorulmadan cahillere niye öğrenmediniz sorusu sorulmayacaktır” diyor Hz. Ali Efendimiz. Ulema geçinen zevat hangi siyasi rant uğruna bu fetvaları vermeye cüret etmiştir bilinmez ama bu müthiş uyarıyı görmelerinde fayda var. Zira Ebu Hanife’yi ‘İmam-ı Azam’ yapan Ehl-i Beyt’i ve soyundan gelenleri ölümü pahasına savunması değil midir?Ahmed b. Hanbel Hazretleri “Tehdit altındasın. Kalbinle imanında sabit kalarak yalnız dilinle istediklerini söylesen olmaz mı?” diye kendisine sorulduğunda, “Alimler hakkı söylemekten kaçarsa zalimler ne yapar? Böyle olursa hakkı tespit nasıl olur?” diye cevap vererek gerçek alimin nasıl olması gerektiğini bizlere göstermiştir.Sırf Ehl-i Beyt sevdalısı olmanın getirdiği o kutlu cefanın gönüllü müdavimlerinden Ebuzer Giffari’ye Hz. Ali’nin sözleri de çok manidardır: “Sen Allah için öfkelendin. Bu yüzden O’nun lutfunu umansın. Toplum, dünyaları için senden korktu. Sense dininden dolayı onlardan korktun. Senden korktukları şeyi bırak ellerine, korktuğun şeyi al onlardan. Onları men ettiğin şeye ne düşkündür onlar. Seni men ettikleri şeyeyse hiç mi hiç meylin yoktur senin. Pek yakında anlarsın. Kim kâr etmiş, kim daha ziyade hasede düşmüş?”Ezcümle, ahir zamanda ümmetin arasına nifak tohumlarını ekecek olan 40 bin kadar cübbeli sarıklıdan bahsedilir. İmam Ali Efendimizin ‘en şerlileri’ dediği bu ‘kitap yüklü merkepler’ ne yaparlarsa yapsınlar, şüphesiz Cenab-ı Hak gerçek dostlarını koruyup İslam’ı yüceltmeye devam edecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Safa Aktaş / diğer yazıları
- Maneviyat, harbin yarısını kazandırmaya kafi / 22.03.2015
- Dindar Osmanlı(!) / 21.03.2015
- Sırat köprüsü Yavuz Selim'e benzemez / 15.03.2015
- Gaflette ısrar / 24.01.2015
- Bu film hiç bitmeyecek / 20.01.2015
- Kisvenin ardına gizlenenler / 14.12.2013
- Erdoğan'ın edebiyat aşkı! / 01.10.2013
- "Bir gün istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen" / 02.09.2013
- 'Değerin bildiğindir' / 31.08.2013
- Vefa abidesi Aleviler Gurur kaynağımız Atatürk / 17.08.2013
- Dindar Osmanlı(!) / 21.03.2015
- Sırat köprüsü Yavuz Selim'e benzemez / 15.03.2015
- Gaflette ısrar / 24.01.2015
- Bu film hiç bitmeyecek / 20.01.2015
- Kisvenin ardına gizlenenler / 14.12.2013
- Erdoğan'ın edebiyat aşkı! / 01.10.2013
- "Bir gün istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen" / 02.09.2013
- 'Değerin bildiğindir' / 31.08.2013
- Vefa abidesi Aleviler Gurur kaynağımız Atatürk / 17.08.2013