Prof. Dr. Haydar Baş, "Ehl-i Beyt yolu müsamahanın, hoşgörünün, insanlarla iyi geçinmenin, hastasıyla, fakiriyle, bir ve beraber olmanın, kardeş olup kardeşçe yaşamanın adıdır" dedi
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Hatay'da Antakya Spor Salonu'nda Ehl-i Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı (EHDAV) tarafından düzenlenen Hz. Ali ve Kardeşlik Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Hz. Ali'nin bugün var olan Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay'ın vazifesini ifa eden bir temyiz mahkemesi niteliğindeki mezalim mahkemelerini kurduğunu söyledi. Konuşmasında Hz. Ali'nin devlet anlayışını da değerlendiren Prof. Dr. Haydar Baş, dış siyasette barıştan yana olan İmam Ali'nin savaş zamanları için özellikle orduyu idare edecek komutanın çok önemli olduğunu vurguladığını dile getirdi. Ehl-i Beyt'in birlik ve beraberliğin mayası olduğunun altını çizen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Ehl-i Beyt yolu müsamahanın, hoşgörünün, insanlarla iyi geçinmenin, zayıf insanlara destek olmanın, hastasıyla, fakiriyle, bir ve beraber olmanın, kardeş olup kardeşçe yaşamanın adıdır" diye konuştu.
Hz. Ali devleti yapılandırdı
Hatay'da düzenlenen Hz. Ali ve Kardeşlik Konferansı'nda konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, "Hz. Ali bugün var olan Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay'ın vazifesini ifa eden mezalim mahkemelerini kurmuştur" dedi. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "İslam hukukunu ve her konuyu içeren hadisleri yazan Hz. Ali, bugün var olan Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay'ın vazifesini ifa eden bir temyiz mahkemesi niteliğindeki mezalim mahkemelerini kurmuştur. İlk kez bugünkü manada hapishaneleri Hz. Ali kurmuştur. İmam Ali'nin devlet anlayışı "baba devlet" olup, devlet halkın tüm ihtiyaçlarını karşılamalıydı. Devlet anlayışı adalet üzerine kurulmalıydı. O'nun döneminde devletin gelir kaynakları zekât, haraç, cizye ve ganimetten oluşmaktaydı. Hz. Ali'ye göre vergi, halka hizmet ve ülke kalkınması için yapılan harcamalardı. Yalnız O'nun döneminde tıpkı Peygamber Efendimiz döneminde olduğu gibi beytül maldan insanlara eşit miktarda maaş dağıtılmıştır."
Hz. Ali'nin hayatı araştırılmalıdır
Hz. Ali'nin akla gelecek her konuda devrinin en mükemmel insanı olduğuna işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Dış siyasette barıştan yana olmasına rağmen savaş zamanları için özellikle orduyu idare edecek komutanın çok önemli olduğunu vurgulardı. İdarecilerin halkla kaynaşmasından yanaydı. Toplumsal sınıflar arasında hiçbirinin diğerine karşı hak sahibi olmadığını söylerdi. O'na göre hepsi birbirini tamamlamaktaydı. Hülasa Hz. Ali'nin devlet anlayışı, idari meseleler, iktisadi hayat, hukuk ve adalet, eşitlik ve insan hakları, hürriyetler ve düşünce özgürlüğü, toplumsal sınıfların uyumluluğu, idarecilerin halk ile kaynaşması, ordu, dış siyaset anlayışı, Hz. Ali'ye göre mahkeme usulü, hapishaneler, Mezalim Mahkemeleri, fiyatların denetimi, karaborsacılık, şarap satıcılığının karşılığı, Hz. Ali'ye göre gelir kaynakları, Hz. Ali'nin edebi kişiliği, Hz. Ali'nin divanı, hilafet ve idarecilik ile ilgili düşünceleri, Hz. Ali'nin itikat meselelerine bakışı, Hz. Ali'nin fakihliği gibi birçok konuda devrin en mükemmel adamı olmuştur. Her konuda İslami manada önder olmuştur. Bu sebeple bütün bunlardan ortaya çıkan netice bu konuların tamamında İmam Ali'nin hayatını araştırma ve tez konusu yapma bütün dünya üniversitelerinin ve de özellikle Türk üniversitelerinin görevidir. Onun için de İmam Ali adına bir üniversitenin kurulmasını bu salondan bu akşam teklif ediyorum."
Ehl-i Beyt anlayışı ayrılıkları yok eder
Ehl-i Beyt'in tüm Müslümanların yönelmek durumunda oldukları bir merkez olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Ehl-i Beyt kardeşçe yaşamanın adıdır" diye konuştu: BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: "Ehl-i Beyt tüm Müslümanların yönelmek durumunda oldukları bir merkez olması münasebetiyle etnik gruplar, mezhepler, tarikatlar bu merkeze doğru yönelecek, herkes Ehl-i Beyt anlayışında tek vücut olacaktır. Yani insanlar ayrı ayrı "ben" davasında bulunmayacak her birey kendini bu merkezden bir üye olarak kabul edip hayatını yaşayacaktır. Ehl-i Beyt yolu müsamahanın, hoşgörünün, insanlarla iyi geçinmenin, zayıf insanlara destek olmanın, hastasıyla, fakiriyle, bir ve beraber olmanın, kardeş olup kardeşçe yaşamanın adıdır. Ehl-i Beyt tüm bunların hayata geçirildiği yoldur ki, bu da milletin birliğini, beraberliğini hayata geçiren ana unsurdur. Şahsi menfaat algılamaları, etnik ayrımcılık ortadan kalkacak, Türk milleti bir ve beraber olacaktır."
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Hatay'da Antakya Spor Salonu'nda Ehl-i Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı (EHDAV) tarafından düzenlenen Hz. Ali ve Kardeşlik Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Hz. Ali'nin bugün var olan Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay'ın vazifesini ifa eden bir temyiz mahkemesi niteliğindeki mezalim mahkemelerini kurduğunu söyledi. Konuşmasında Hz. Ali'nin devlet anlayışını da değerlendiren Prof. Dr. Haydar Baş, dış siyasette barıştan yana olan İmam Ali'nin savaş zamanları için özellikle orduyu idare edecek komutanın çok önemli olduğunu vurguladığını dile getirdi. Ehl-i Beyt'in birlik ve beraberliğin mayası olduğunun altını çizen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Ehl-i Beyt yolu müsamahanın, hoşgörünün, insanlarla iyi geçinmenin, zayıf insanlara destek olmanın, hastasıyla, fakiriyle, bir ve beraber olmanın, kardeş olup kardeşçe yaşamanın adıdır" diye konuştu.
Hz. Ali devleti yapılandırdı
Hatay'da düzenlenen Hz. Ali ve Kardeşlik Konferansı'nda konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, "Hz. Ali bugün var olan Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay'ın vazifesini ifa eden mezalim mahkemelerini kurmuştur" dedi. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "İslam hukukunu ve her konuyu içeren hadisleri yazan Hz. Ali, bugün var olan Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay'ın vazifesini ifa eden bir temyiz mahkemesi niteliğindeki mezalim mahkemelerini kurmuştur. İlk kez bugünkü manada hapishaneleri Hz. Ali kurmuştur. İmam Ali'nin devlet anlayışı "baba devlet" olup, devlet halkın tüm ihtiyaçlarını karşılamalıydı. Devlet anlayışı adalet üzerine kurulmalıydı. O'nun döneminde devletin gelir kaynakları zekât, haraç, cizye ve ganimetten oluşmaktaydı. Hz. Ali'ye göre vergi, halka hizmet ve ülke kalkınması için yapılan harcamalardı. Yalnız O'nun döneminde tıpkı Peygamber Efendimiz döneminde olduğu gibi beytül maldan insanlara eşit miktarda maaş dağıtılmıştır."
Hz. Ali'nin hayatı araştırılmalıdır
Hz. Ali'nin akla gelecek her konuda devrinin en mükemmel insanı olduğuna işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Dış siyasette barıştan yana olmasına rağmen savaş zamanları için özellikle orduyu idare edecek komutanın çok önemli olduğunu vurgulardı. İdarecilerin halkla kaynaşmasından yanaydı. Toplumsal sınıflar arasında hiçbirinin diğerine karşı hak sahibi olmadığını söylerdi. O'na göre hepsi birbirini tamamlamaktaydı. Hülasa Hz. Ali'nin devlet anlayışı, idari meseleler, iktisadi hayat, hukuk ve adalet, eşitlik ve insan hakları, hürriyetler ve düşünce özgürlüğü, toplumsal sınıfların uyumluluğu, idarecilerin halk ile kaynaşması, ordu, dış siyaset anlayışı, Hz. Ali'ye göre mahkeme usulü, hapishaneler, Mezalim Mahkemeleri, fiyatların denetimi, karaborsacılık, şarap satıcılığının karşılığı, Hz. Ali'ye göre gelir kaynakları, Hz. Ali'nin edebi kişiliği, Hz. Ali'nin divanı, hilafet ve idarecilik ile ilgili düşünceleri, Hz. Ali'nin itikat meselelerine bakışı, Hz. Ali'nin fakihliği gibi birçok konuda devrin en mükemmel adamı olmuştur. Her konuda İslami manada önder olmuştur. Bu sebeple bütün bunlardan ortaya çıkan netice bu konuların tamamında İmam Ali'nin hayatını araştırma ve tez konusu yapma bütün dünya üniversitelerinin ve de özellikle Türk üniversitelerinin görevidir. Onun için de İmam Ali adına bir üniversitenin kurulmasını bu salondan bu akşam teklif ediyorum."
Ehl-i Beyt anlayışı ayrılıkları yok eder
Ehl-i Beyt'in tüm Müslümanların yönelmek durumunda oldukları bir merkez olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Ehl-i Beyt kardeşçe yaşamanın adıdır" diye konuştu: BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: "Ehl-i Beyt tüm Müslümanların yönelmek durumunda oldukları bir merkez olması münasebetiyle etnik gruplar, mezhepler, tarikatlar bu merkeze doğru yönelecek, herkes Ehl-i Beyt anlayışında tek vücut olacaktır. Yani insanlar ayrı ayrı "ben" davasında bulunmayacak her birey kendini bu merkezden bir üye olarak kabul edip hayatını yaşayacaktır. Ehl-i Beyt yolu müsamahanın, hoşgörünün, insanlarla iyi geçinmenin, zayıf insanlara destek olmanın, hastasıyla, fakiriyle, bir ve beraber olmanın, kardeş olup kardeşçe yaşamanın adıdır. Ehl-i Beyt tüm bunların hayata geçirildiği yoldur ki, bu da milletin birliğini, beraberliğini hayata geçiren ana unsurdur. Şahsi menfaat algılamaları, etnik ayrımcılık ortadan kalkacak, Türk milleti bir ve beraber olacaktır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.