Asırlardır gizlenen ve yok edilmeye çalışılan Ehl-i Beyt gerçeğini tekrar gündem etmek, savunmak, yaşamak, gerçekten de zamanımızın en zor işlerinden biridir. Yıllarca sıcak ve soğuk savaşa, her türlü fitne ve katliama maruz kalmış; sözleri ve fiilleri kaybedilmiş; Ehl-i Beyt'i savunmak elbette ki kolay olmayacaktır. Bırakın Ehl-i Beyt'e düşman ve karşı olanları ikna etmeyi; en yakın dostlarınızdan bazılarını dahi, Ehl-i Beyt gerçeğine inandırmakta zorlanıyorsunuz. Herkesin kafasında ve gönlünde yalan yanlış yollar, yordamlar oluşmuş; nefsini rehber edinip kendince Ehl-i Beyt yolu icat edenlere bile rastlıyoruz. Kendi kafasında yerleşen fikre uygun olana doğru diyen, uygun olmayana da burun kıvıranlarla karşılaşıyoruz... Rahmetli Baki Bektaş Hocamızın çok güzel tespitlerinden biri olan şu gerçeği yaşıyoruz çoğu zaman: "Yıllarca ayakkabı giymeyen birine en rahat, en güzel ayakkabıyı bile giydirseniz ayağını sıkar. Çünkü yıllardır ayakkabısız yaşamaya alışmıştır." Alman fizikçi Albert Einstein da kişilerde oluşan ön yargıyı değiştirmenin ne kadar zor olduğunu izah etmek için şu ifadeyi kullanmıştı: "Ön yargıları yıkmak, Atomu parçalamaktan zordur" Ehl-i Beyt'ten ulaşan hadislerin kefili, yine Ehl-i Beyt olmasına rağmen, bu sıkıntıların yaşanmasına hayret etmemek imkânsız. Bakınız İmam Muhammed Bakır (a.s.) bu konuda ne diyor: "Naklettiğim ama senedini söylemediğim hadislerin senedi babam Zeynelabidin'den (a.s.), o da babası şehit Hüseyin'den (a.s.), o da babası İmam Ali'den (a.s.), o da Resullulah'tan (s.a.v.), o da Cebrail'den ve o da Allah'tandır." İmam Bakır (a.s.) hadislerin tahrif edilmemiş olması konusunda da önemli bir ölçü koymaktadır: "Size bir hadis naklettiğimde onun Allah'ın kitabı ile nasıl bağdaştığını benden sorun" Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız da bu konuda şu tespiti yapmaktadır: "Biz hadislerin yok edildiği, değiştirildiği bir dönemde tek sağlıklı hadis kaynağı olarak Ehl-i Beyt İmamlarını ve onların yetiştirdiği kadroyu görüyoruz." (İmam Muhammed Bâkır (a.s.) / Prof. Dr. Haydar Baş / sayfa 609) Ehl-i Beyt'ten ulaşan hadislere karşı takınılması gereken tavır hakkında da İmam Muhammed Bâkır (a.s.) ciddi bir uyarıda bulunmuştur: "Arkadaşlarım içinde en çok sevdiğim kimse, en takvalı, en bilgili ve sözlerimizi en çok gizleyendir. Benim nazarımda durumu en kötü ve en çok öfkeyi hak edeni ise, bizden bir hadis rivayet edildiği zaman, bilmediği için onu kabul etmeyen, onu duymaktan dolayı yüzünü buruşturan ve onu kabul edenleri tekfir eden kimsedir. Belki de hadis gerçekten bize aittir. Bizden sâdır olmuştur ve bize aittir. İşte bilmeden bu hadisi inkâr eden kimse bu davranışıyla bizim velayetimizin dışına çıkar." (İmam Muhammed Bâkır (a.s.) / Prof. Dr. Haydar Baş / sayfa 608 ) Bu bilgiler ışığında Ehl-i Beyt'in hadislerin kaynağı olduğunu kabul etmek ve onlardan bize ulaşan her söz ve fiile dikkatle sahip çıkmak gerekmektedir. Aksi takdirde Ehl-i Beyt'in velayetinden çıktığımız halde kendimizi sözde bir Ehl-i Beyt taraftarı zannıyla avunur dururuz. Allah böyle bir akıbetten cümlemizi muhafaza eylesin. Âmin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- İdeal Türk genci ‘fundamentalist olmayacak dindar olacak’ / 30.04.2025
- Önemli olan sistem mi, insan mı? / 29.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- Önemli olan sistem mi, insan mı? / 29.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025